TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1199
fi
AHIS
B
‹LG‹LER‹
soru ile ufkunu ve siyaset âlemindeki cereyanlar› ne flekilde ihata edip gördü¤ünü ölçtü. Ald›¤› ce-
vaptan sonra kulland›¤› ifadeler, kendisinin hakflinas biri oldu¤unu ve ayn› zamanda memnun kal-
d›¤›n› göstermektedir.
fieyh Muhammed Bahit ve Bediüzzaman aras›nda güzel bir sohbet ile bafllayan samimî dost-
lu¤un daha sonra da devam etti¤i anlafl›lmaktad›r. M›s›r’a dönen fieyh’in çevresindekilere Bediüz-
zaman’› anlatmas› ve yay›n faaliyetleri, Bediüzzaman ve dolay›s›yla sonraki y›llarda Risale-i Nur’un
M›s›r’da yay›lmas›na önemli katk› yapt›. Bediüzzaman’›n lehinde muhtelif zamanlarda övücü ma-
kaleler yaz›ld›. Özellikle Abdullah Çavifl’in El-Ahram gazetesindeki makalesi büyük övgüleri dile ge-
tirdi. (
Tarihçe-i Hayat
, s. 613; Abdulkadir Bad›ll›;
Bediüzzaman Said-i Nursî Mufassal Tarihçe-i Haya-
t
›, s. 272.)
Muhammed Bahit, uzun ve bereketli bir ömür sürdü ve 18 Ekim 1935 tarihinde Kahire’de ve-
fat etti. Muhtelif konularla ilgili olarak eserler yazm›fl olmas›, güncel meselelerle ilgili yak›ndan il-
gilendi¤ini göstermektedir. Nitekim Bediüzzaman’a sordu¤u soru da ilginç ve ayn› zamanda gün-
celdir. Yazd›¤› eserlerde; Kur’ân-› Kerîm’in tercümesi ile ilgili tart›flmalara kat›ld›, günün meselele-
ri ile ilgili ilmî ve aktif bir flekilde düflüncelerini sergiledi, ‹slâmda hükümetin flekli, din ve sosyal
hayatta kad›n›n yeri, ‹slâm›n ilim ve teknolojiye bak›fl› gibi muhtelif konularda düflüncelerini dile
getirdi.
fiEYH FEH‹M:
Osmanl›n›n son dönemlerinde yaflam›fl do¤unun büyük âlimlerindendir. 1825 y›-
l›nda Arvas’ta do¤mufl 1895 y›l›nda Hakk›n rahmetine kavuflmufltur. Do¤um yerine izafeten Arva-
sî lakab›yla an›lmaktad›r. Soyu Hz. Hüseyin Efendimize ulaflmaktad›r. Babas› Abdulhamid Arva-
sî’dir.
Küçük yaflta babas›n› kaybeden fieyh Fehim, ilk e¤itimini kendi ecdad›n›n tesis etti¤i Arvas ve
Hasan Veli medreselerinde gördü ve bu medreselerde ilim ö¤rendi. Daha sonra Cizreye giderek
Mevlana Halid-i Ba¤dadî’nin talebelerinden fieyh Halid-i Cezerî’nin derslerine kat›ld›. Dinî ilimlerin
yan›nda zaman›n fen ve siyaset ilimlerini de tahsil etti.
Tasavvufta ise büyük âlim ve velilerden olan Seyyid Taha-y› Hakkarî Hazretlerinin terbiyesin-
den geçerek icazet ald›. Hocas› vefat edince talebelere ders vermek ve insanlar› irflat etmek üze-
re hocas›n›n yerine geçti. Van ve çevresindeki herkes taraf›ndan tan›nan ve sevilen fieyh Fehim,
hayat› boyunca medresesinde pek çok talebe yetifltirmifl, sohbet ve dersleriyle pek çok insan›n
do¤ru yolu bulmas›na vesile olmufltur. Vefat›ndan sonra Arvas köyüne defnedilmifltir.
fiEYH SA‹D:
Nakflibendi fieyhi Mehmed Said Palevî. 1865’de Palu’da do¤du. Medrese e¤itimi
gördü ve babas› fieyh Mahmud’un ölümü üzerine fleyh oldu. Palu’dan ayr›larak Erzurum’un H›n›s
kasabas›na yerleflen fieyh Said, do¤uda ününü ve sayg›nl›¤›n› art›rarak Zaza Kürtlerinin lideri du-
rumuna geldi. 1925’te kendi ad›yla an›lan ayaklanma bafllatt›.
Bediüzzaman, kendisinden destek isteyen fieyh Said’e, böyle bir hareketten vazgeçmesini
ö¤ütlemifl, Müslüman› Müslümana k›rd›rma gibi vahim bir neticeyi do¤urucak bu hareketin Allah
indinde mesuliyeti mucip oldu¤unu hat›rlatm›flt›.
fieyh Said, fiark ‹stiklâl Mahkemesi taraf›ndan idama mahkûm edildi. 29 Haziran 1925’de Diyar-
bak›r’da as›larak idam edildi.
fiEYH SÜNUSÎ (AHMET ES-SÜNUSÎ):
M. 1873’te Ca¤lub’da do¤du. Sünusîlik hareketinin lideri
ve ‹slâm birlik ve kardeflli¤inin mükemmel bir temsilcisi ve asr›m›z›n önde gelen âlimlerinden bi-
ridir. Soyu Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan’a (r.a.) kadar uzanmaktad›r. Dedesi Muham-
med bin Ali es Sünusî, Kuzey Afrika’da ‹talyan ve Frans›z istilâ hareketlerine karfl› ‹slâm dünyas›-
n›n birlik ve beraberli¤ini sa¤lamak amac›yla Sünusilik hareketini bafllatt›. K›sa zamanda genifl bir
ilgi toplayarak yay›ld›. Sünusilik hareketinin bafl›na geçti. ‹talyanlar›n Trablusgarb’› iflgali üzerine