ba/Dat:
Irak’ın başkentidir. Şehir Dicle Irmağının iki yakasında yer alır. Tarihte, Babiller ve
Sasaniler gibi pek çok medeniyete başkentlik yaptı. İklimin mutedil ve ticarî yolların üzerinde olması
şehri her zaman cazip kılmıştır. Bağdat Harun Reşit döneminde refahın doruğuna ulaştı. 1534 yılında
Kanunî Sultan Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 1. Dünya Şavaşında İngilizlerin
işgaline uğrayan Bağdat 1921’de kurulan bağımsız Irak Krallığının başkenti oldu. Krallığın 1958’de
yıkılmasından sonra kurulan Irak Cumhuriyetinin de başkentliği devam etmektedir.
baHR-İ aHMeR:
Bakınız Kızıldeniz.
baHR-İ HaZaR:
Bakınız Hazar Denizi.
baHR-İ RuM:
Bakınız Akdeniz.
baRLa:
Isparta ili, Eğirdir ilçesine bağlı olan Barla, Eğirdir’in 25 km kuzeybatı uzantısı, 18 km kıyı
şeridi olan 3052 nüfuslu 104 Km2 yüzölçümlü güzel bir yerleşim yeridir. Bediüzzaman Said Nursî
Hazretleri 1926 ile 1934 yılları arasında burada sürgün yaşamıştır. Risale-i Nur Külliyatının büyük bir
bölümünün telif edildiği Barla, şu anda Nur Talebelerinin olduğu kadar halkımızın da rağbet ettiği
güzel vatan köşelerinden birisidir. Huzur ve sükûnet arayanların kolayca gidebilecekleri bir mekân
olan Barla’da temiz konaklama tesisleri bulunmaktadır.
baSRa:
Irak’ın ikinci büyük şehridir. 2003 sayımlarına göre nüfusu 2.600.000’dir. Uzun süre
Osmanlıların idaresinde bulunan şehir I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından işgal edilmiş, daha
sonra ise Irak devletinin bir vilâyeti olmuştur. Basra, coğrafî konumundan dolayı tarih içerisinde
oldukça gözde bir merkez haline gelmiştir.
batN-I NaHL:
Mekke ile Taif arasında bir yerde bulunan Batn-ı Nahl, Yemen ve Taif taraflarından
Mekke’ye gelenlerin, Mekke’den önce uğradıkları ve konakladıkları son yerdir.
baYeZİt CaMİİ:
II. Bayezit tarafından 1501-1506 yılları arasında, İstanbul’un Bayezit semtinde
külliyesiyle birlikte yaptırıldı. Osmanlı mimarlığının klâsik döneminin özelliklerini taşıyan caminin
mimarı kesin olarak bilinmemekle beraber, Yakup Şah ya da Hayreddin’den biri olduğu tahmin
edilmektedir. Caminin ana mekânı, dört ayağa oturan bir kubbe ile örtülüdür ve birer şerefeli iki
minaresi vardır.
beDİR:
Medine’nin 160 km kadar güneybatısında, Kızıldeniz sahiline 30 km uzaklıkta,
Medine-Mekke yolunun Suriye kervan yolunun birleştiği bir yerde bulunan Bedir, küçük bir kasabadır.
İslâm tarihinde Bedir Harbi olarak bilinen harp burada meydana gelmiştir. Mekkeli müşriklerle yapılan
bu harp Müslümanların galibiyetiyle neticelenmiştir.
beDRe:
Eğirdir Barla yolu üzerinde, Eğirdir Gölü kenarında, sahil şeridinde bulunan bir köydür.
beYtÜ’L-MakDIS:
İslâmda üç mukaddes mescitten biri olan Kudüs’teki mescit. Müslümanların
ilk kıblesi. Kudüs Camii ve Mescid-i Aksa da denir. Mescid-i Aksa, en uzak mescit demektir. Mekke’ye
bir aylık mesafede olduğu için bu isim verilmiştir. Beytü’l-Makdis tabiri Kur’ân-ı Kerîm’de geçmez,
hadis-i şeriflerde zikredilir.
buRDuR:
İlin tarihi M.Ö.7000 yıllarına inmektedir 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra
bölge; sırasıyla Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına girmiştir. Batı Akdeniz, Ege
ve Orta Anadolu Bölgeleri arasında iklim,jeolojik yapı bakımından bir geçit alanı olan Burdur ili; tarihî
hadiselerde de, bilhassa Pisidia, Roma ve Selçuklular devrinde de bir geçit alanı olmuştur. Mevcut
antik şehirler ve hanlar, daha çok yerleşimden ziyade, Ege kıyılarında bulunan Efes ve Bergama gibi
büyük tarihî yerleşim yerleri ile, Side, Aspendos gibi Batı Akdeniz sahilinde bulunan büyük ve tarihî
yerleşim yerleri arasında gerek savaşlar, gerek idarî yönden ve gerekse o zamanın sportif temasları
yönünden de bir geçit alanıdır. Selçuklular devrinde de ilin, bilhassa Bucak İlçesi civarı, Akdeniz’de
bulunan Alanya ve Antalya’nın, Konya ile bağlantısı bakımından bir geçit alanı olmuştur. Bundan
dolayıdır ki, Burdur ili; folklorunda, kültüründe, sosyal yaşantısında, hatta ekonomisinde olduğu gibi,
bugün de önemli bir transit merkezidir. Batıdan, Orta Anadolu’dan, Akdeniz’e, hatta Fethiye gibi
güney Ege sahillerine giden bütün yollar Burdur ilinden geçer. Doğal ve tarihi zenginlikler, iklim,
Mektubat | 941 |
Y
er
B
ilgileri