ÜMMÜ CeMİL:
Ümmü Cemil, bilindiği gibi Ebu Leheb’in karısı, Ebu Süfyan’ın da kız kardeşidir. Ebu
Leheb ise, Peygamber Efendimizin amcası olmasına rağmen kendisine eziyet eden ve azılı düşmanları
arasında yer alanların başta gelenlerinden biri olmuştur. Bu aile ile ilgili diğer bir özellik ise, hemen
tüm aile fertlerinin Peygamber Efendimize olan düşmanlıkları ile ön plana çıkmaları olmuştur. İlk
yıllarda Kureyşlilerin büyük ekseriyeti Müslümanlara karşı cephe alırken zamanla bu tavır değişmiş
hemen hemen tüm ailelerden birer ikişer Müslümanların safına geçmeye başlamışlardır. Ancak, Ebu
Leheb başta olmak üzere eşi ve çocukları Peygamber Efendimize ve Müslümanlara karşı
düşmanlıklarını giderek arttırmışlardır. Ümmü Cemil, topladığı dikenli ağaç dallarını Peygamber
Efendimizin (
ASM
) mübarek ayaklarına batması için geçeceği yollara döküyordu. Bu düşmanca
tavırlarından dolayı Leheb Suresi inmiş, bu surede Ümmü Cemil “hammalete’l-hatab,” yani “odun
taşıyıcısı” olarak nitelenmiştir. Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’da, bu ifadeden hareketle Ümmü
Cemil’e “Cehennem Oduncusu” der.
ÜMMÜ eYMeN:
Peygamber Efendimizin (
ASM
) dadısıdır. Asıl ismi Bereke binti Sâlebe’dir. Peygamber
Efendimizin (
ASM
) doğumunda bulunan ve meydana gelen harika hallere şahit olanlardan biridir. Hz.
Amine akrabalarını ve kocası Abdullah’ın kabrini ziyaret için gittiği Medine’den Mekke’ye dönerken
yolda hastalanmış ve öleceğini anlayınca Peygamber Efendimizi (
ASM
) Ümmü Eymen’e emanet etmişti.
O da annesinin vefatından sonra bir anne şefkatiyle Peygamber Efendimizi (
ASM
) bağrına basmış, ona
annesizlik acısını hissettirmemek için elinden geleni yapmış, yıllarca onun hizmetinde bulunmuştur.
Peygamber Efendimiz (
ASM
) Ümmü Eymen’i ehl-i beytten saymış ve onun için “annemden sonra
annem” diyerek iltifat etmiştir. Ümmü Eymen Peygamber Efendimize (
ASM
) risalet vazifesi verildikten
sonra tereddütsüz iman ederek İslâmı ilk kabul edenler arasında yer almıştır. Kocası Ubeyd bin Zeyd
Huneyn Savaşında şehit olunca olunca Peygamber Efendimiz (
ASM
) Ümmü Eymeni kastederek “Cennet
ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen Ümmü Eymenle evlensin” buyurmuştu. Peygamber
Efendimizin (
ASM
) bu davetine ilk icabet eden evlatlığı Zeyd bin Harise oldu ve Ümmü Eymen gibi bir
yaşlı bir kadınla sırf Allah’ın Resulünü memnun edebilmek için evlendi. Bu evlilikten büyük bir sahabi
ve İslâm kumandanı olan Usame bin Zeyd dünyaya geldi. Ümmü Eymen İslâmın ilk yıllarında
Müslümanlara yapılan işkencelere kahramanca sabredenlerdendi. İşkenceler dayanılmaz hale gelince
Ümmü Eymen önce Habeşistan’a sonra da Medine’ye hicret etmiş ve böylece iki hicret sevabı almıştı.
Ümmü Eymen Uhud Harbinde diğer bazı Sahabi kadınlarla birlikte yaralıları tedavi etmiş, su dağıtmıştı.
Hz. Osman’ın halifeliğinin ilk yıllarında vefat etmiştir.
ÜMMÜ FaDL (FaZL):
Asıl ismi Lübabe’dir. Peygamber Efendimizin (
ASM
) amcası Hz. Abbas’ın (
AS
)
hanımıdır. İslâmiyeti kabulünden evvelki hayatı hakkında fazla bilgi olmadığı gibi, İslâmiyeti
kabulünden sonraki hayatı hakkında da fazla bilgi yoktur. Hz. Hatice’den (
RA
) kısa bir süre sonra
Müslüman olup, İslâmiyet ile şereflenen hanımların ilklerinden olmuştur. Peygamber Efendimiz ile
olan akrabalığı sadece yengesi olmaktan ibaret değildir. Peygamber Efendimizin hanımlarından olan
Hz. Meymune (
RA
) ile kardeştir. Hz. Hüseyin’i (r.a) emzirerek süt annesi olmuştur. Kız kardeşlerinden
Esma, Peygamber Efendimizin amcası Ebu Talib’in oğlu olan Cafer’in (
RA
) hanımıdır. Diğer bir kız kardeşi
Selma, Peygamber Efendimizin amcası Hz. Hamza’nın (
RA
) eşidir. Böylece birkaç yönden Peygamber
Efendimiz ile yakın akraba olmuştur. Ümmü Fadl Lübabe, Hicretten sonra eşi ile birlikte Mekke’de
yaşamaya devam etmiştir. Çünkü, zahiren Hz. Abbas henüz Müslüman olmamıştı. Ancak, buna
rağmen hemen her konuda Peygamber Efendimize yardımcı olmuştur. Medinelilerle gerçekleşen
Akabe Biatında hazır bulunmuş, Peygamber Efendimize biat etmiştir. Bu biatın gerçekleşmesinde
önemli bir emek sarf etmiştir. Sahip olduğu ticarî ve idarî nüfuzundan Peygamber Efendimizi
yararlandırmıştır. Lübabe, bir hadisede Ebu Leheb’i yaralayarak ölümüne sebep olmuştur.
ÜMMÜ HaRaM ( ? - 649 ):
Kadın Sahabelerden olup gerçek ismi bilinmemektedir. Ümmü Haram
künyesi ile tanınıp meşhur olmuştur. Türk tarihinde ise ‘Hala Sultan’ olarak bilinmektedir. Hazrec
Mektubat | 931 |
ş
aHıS
B
ilgileri