Taberi, sonraları zamanının çoğunu ders vermek ve kitap yazmakla geçirmiştir. Taberi, tarih, fıkıh,
tefsir ve kıraattan başka, şiir, lügat, sarf, nahiv, ahlak, riyaziye ve tıp ile de meşgul olmuştur. Ceririye
olarak bilinen fıkıh mektebinin kurucusu olan ve bu sebeble İbni Ceriri Taberi olarak da bilinen Taberi,
h. 26 Şevval 310’da (16 Şubat 923) Bağdat’ta vefat etmiştir. Eserleri: El-Tefsir; Tahzibi’l-asar;
İhtilafü’l-Fukuha; Sarihü’l-Sünne; Hadisi’l-Himyan; El-Akide; Kitabü’l-Ahbar; Kitabü’r-Risale.
taFtaZaNî:
İsminin tamamı el-Taftazanî Sa’d ed-din Mesud’dur. Belagat, mantık, matematik,
kelam, fıkıh ve diğer ilimlerde tanınmış bir alim oluP, Şark ve İslâm dünyası medreselerinde okunan
birçok kitabın müellefidir. Hicri 722’de (1332) Horasan’da büyük bir kasaba olan Taftazan’da doğdu.
Hicri 797 (1395) yılında vefat etti. Taftazani hem Şafii, hem de Hanefi fıkhı hakkında eserler vermiştir.
taLHa (taLHa bİN ubeYDuLLaH) (?-656):
Peygamber Efendimizin (
ASM
) yüce davetine uyarak
İslâmiyeti kabul edenlerin ilklerindendir. En önemli vasıflarından ikisi cömertlik ve kahramanlıktır.
Cennetle müjdelenen on güzide Sahabeden biridir. Dindarlığı ile meşhur oğlu Muhammed, Kur’ân-ı
Kerim’i hıfzedip usul ve kaidesine uygun okuyan ve “Kurra Hafızları” olarak adlandırılan ilk
hafızlardandır. Bu oğluna atfen Ebu Muhammed lakabıyla anıldı. Künyesi; Talha bin Ubeydullah bin
Osman bin Amr bin Ka’b bin Sa’d bin Teym bin Murre şeklindedir. Soyu Peygamber Efendimizin
mübarek şeceresiyle birleşip akraba olan Talha, Hicretten tahminen yirmi dört yıl önce (598)
Mekke’de doğdu. Ticaretle uğraştığından sık sık seyahatlerde bulundu. İslâmiyetle müşerref
olmasında, bir seyahati sırasında karşılaştığı olay etkili oldu. Müslüman olduktan sonra çok ağır
işkencelere maruz kaldı. Onu iple bağlayarak, eski dinine dönmesi için işkence yaptılar. Bütün
işkencelerine rağmen, “Beni öldürseniz de dinimden dönmem” diyerek işkencelere dayandı.
Müslümanların Medine’ye hicret ettikleri sırada Şam’da bulunuyordu. Yolda hicret haberini alınca,
bütün mallarını ve kazancını bırakarak Medine’ye göç etti. Bilahare ailesini de yanına aldı. Bedir Savaşı
başlamadan önce müşrikleri takip etmekle görevlendirilenler arasında olduğundan bu savaşa
katılamadı. Uhud Savaşında bulundu. Çarpışmanın ve düşman saldırısının en şiddetli olduğu sırada
vücudunu Peygamber Efendimize (
ASM
) siper ederek korumaya çalıştı. Gelen darbelerden birine
kolunu siper ettiğinden büyük bir yara aldı. Sahabeler onun bu kahramanlığına hayran kaldılar. Bizzat
Peygamber Efendimiz onu tebrik etti. Hazreti Ebubekir (
RA
), “Talha bin Ubeydullah, bir Uhud
kahramanıdır” derken, Hazreti Ömer (
RA
), “Uhud gününün en büyük kahramanıdır” ifadelerini kullandı.
tÂuS-İ YeMaNî:
İsmi Tavus bin Keysan ya da Ebu Abdurrahmani’l-Yemanî olarakta geçmektedir.
Tabiînin büyük imamlarındandır. Aslen Yemenlidir. Sahabeden yetmiş kişiyle görüştüğü rivayet edilir.
Kırk sene sabah namazını yatsı abdesti ile kıldığı rivayet edilir. Tâus-i Yemenî Hicrî 106 yılında Hakkın
rahmetine kavuşmuştur.
tİRMİZî:
Kütüb-i Sitte adıyla bilinen en güvenilir altı hadis kitabından birinin müellifidir. İsminin
tamamı Ebu İsa Muhammed bin İsa bin Sevre Et-Tirmizî’dir. Türkistan’ın Buhârâ vilâyeti; Ceyhun nehri
kıyısındaki, Tirmiz kasabasında doğduğu için ‘’Tirmizi’’olarak anıldı. Dördüncü Müslüman kuşak (etbau
etbau’t-tabiin), içinde yer alır. Hadis ilminde en yüksek dereceye ulaşanlara özgü olan “Hafız”
ünvanına sahip ender kişilerdendir. Tirmizî, 824 yılında Mekke’de doğdu. İlk öğrenimini
tamamladıktan sonra çalışmalarını hadis ilmi üzerine yoğunlaştırdı. Hadis derlemek amacıyla Hicaz,
Irak, Horasan ve önemli hadis kaynaklarının bulunduğu birçok yere seyahatler yaptı. Başta Buharî,
Müslim ve Ebû Dâvud olmak üzere birçok bilginden hadis aldı. Seyahatleri sonunda derlediği
hadislerin en sahihlerini bir araya getirerek Camiü’s-Sahih adlı meşhur hadis kitabını telif etti. Bu
eserde yalnızca hadisleri derlemekle kalmadı, her hadisten sonra hadis hakkındaki düşüncelerini
açıkladı. Tirmizî, bu eserde hadisleri İslâm hukukunun konularına uygun bir düzen içinde
sınıflandırmış ve tekrarlardan sakınmıştır. Tirmizî, 892 yılında vefat etti.
tÜbba:
Yemendeki Hımyerî krallarından biridir. Tabi olanların çokluğundan dolayı kendisine
Tübba denilmiştir. İslâmiyet’ten yedi yada dokuz asır önce yaşadığı, isminin Es’ad Ebû Kerib olduğu
ş
aHıS
B
ilgileri
| 928 | Mektubat