Kabilesinin Neccaroğulları koluna mensup olup, Ensar’ın yani Medine Müslümanlarının büyüklerinden
olan Enes bin Malik’in (
RA
) halasıdır. Bazı kaynaklarda ise teyzesi olarak gösterilmektedir. Peygamber
Efendimize (
ASM
) de anne tarafından akrabadır. Risale-i Nur’da ismi, Peygamber Efendimizin (
ASM
) yıllar
öncesinden haber verdiği ve aynen müjdelediği gibi gerçekleşen Kıbrıs Fethi vesilesi ile geçmektedir.
Peygamber Efendimizin (
ASM
) duasına mazhar olmuş ve katıldığı Kıbrıs Seferi sırasında şehit olmuştur.
Kıbrıs’ta bulunan ve “Hala Sultan” olarak bilinen türbesi günümüzde de ziyaret edilmektedir.
ÜMMÜ Ma’beD:
Bakınız ÂTİKET BİNTİ HALİDİ’L-HUZAÎ.
ÜMMÜ MaLİk:
İsminin tamamı Ümmü Malik el-Behziyye el-Ensarî’dir. Kadın sahabîlerdendir.
ÜMMÜ SeLeMe (?- 667):
İslâmiyeti kabul edenlerin ilklerindendir. Kocası ile birlikte Habeşistan’a
hicret eden Müslümanlar arasında yer almış ve bir süre burada yaşamıştır. Eşi Ebu Seleme Uhud
Savaşında aldığı yaranın etkisiyle şehit olup, dört çocuğuyla birlikte kimsesiz kalınca, Peygamber
Efendimiz Ümmü Seleme’yi nikâhına, çocuklarını da korumasına almıştır. Asıl adı Hind olmakla
beraber Ümmü Seleme künyesiyle meşhur olmuş, Peygamber Efendimizle evlendikten sonra da
Ümmü’l-Mü’minin unvanını almıştır. Hazreti Aişe’den (
RA
) sonra en fazla hadis rivayet eden hanım
Sahabedir. Risale-i Nur’da ismi Ümmü’l-Mü’minin Ümmü Seleme olarak geçmekte ve “meşahir-i
ulema-i Sahabe”den denilmek suretiyle, meşhur olan âlim sahabelerden biri olarak
vasıflandırılmaktadır. Künyesi Ümmü Seleme Hind binti Ebu Umeyye Süheyl bin Muğire bin Abdullah
bin Ömer bin Mahzum şeklindedir.
ÜMMÜ SÜLeYM:
Hanım Sahabenin ünlülerindendir. Meşhur Enes bin Malik’in annesi, Kıbrıs’ın fethi
sırasında şehit düşen ve Kıbrıs’ta “Hala Sultan” olarak bilinen Ümmü Haram ile Peygamber Efendimizin
(
ASM
) uğruna şehit düşen Haram bin Milhan’ın kardeşidir. Aynı zamanda Enes bin Malik’in (
RA
) annesidir.
Asıl isminin Sehle, Rümeysa, Gumeysa, Rumeyle, Uneyfe şeklinde olduğuna dair nakiller yapılmıştır.
Ancak, kendisi Ümmü Süleym künyesiyle meşhur olmuştur. Peygamber Efendimizin iltifat ve duasına
mazhar olmuştur. Risale-i Nur’da, mâsadak olduğu Peygamber Efendimizin bereket mu’cizesi ile
birlikte ismi zikredilmiştir. Ümmü Süleym, oğlu Enes’i (
RA
) büyütünceye kadar evlenmedi, daha sonra
Ebu Talha ile evlendi. Uhud ve Huneyn harplerinde cephe gerisinde görev aldı. Mücahitlerin yaralarını
sardı, onlara su ikram etti. Maddî imkânları dar bir hayat geçirmekle birlikte çok cömertti. Ümmü
Süleym, Peygamber Efendimize (
ASM
) sorduğu sorular sayesinde mahrem bazı meselelerin
açıklanmasına vesile oldu.
ÜSaMe bİN ZeYD:
Ashabın ileri gelenlerindendir. Babası Peygamber Efendimizin (
ASM
) azadlı kölesi
ve vefakâr hizmetçisi Zeyd bin Harise, annesi ise Peygamberimizin (
ASM
) dadısı Ümmü Eymen’dir. Bu
itibarla Hz. Üsame Peygamberimizin (
ASM
) hususi şefkat, himayet ve terbiyesine mazhar olmuş;
çocukluğunu yüce Peygamberin dizi dibinde geçirmiştir. Kabiliyet ve dirayeti sayesinde çok küçük
yaşta savaşlara katılmaya başladı. Uhud Savaşına on beş yaşından küçük olduğu için izin verilmediyse
de hendek savaşına, Mekke’nin fethine ve sonrasında yapılan bütün savaşlara katıldı.Üsame (
RA
), Hz.
Osman’ın (
RA
) şehit edilmesiyle ortaya çıkan fitnelere bulaşmadı. Hz. Ali’ye (
RA
) de biat etmedi ve
onunla herhangi bir savaşa katılmadı. Bu çekimserliğini “Lâ ilâhe illâllah” diyen bir kimseyi
öldürmeyeceğine dair ettiği yeminle izah etmiştir. Hz. Ali (
RA
) ile Hz. Muaviye (
RA
) arasında meydana
gelen çatışmalar sırasında Üsame (
RA
) bir süre Şam civarında bir beldede oturdu. Sonra Vadi’l-Kura’ya
geldi. Ardından Medine’ye gitti ve Hz. Muaviye’nin hilâfetinin sonlarına doğru Curf denilen yerde vefat
etti.
— V —
VaRaka bİN NeVFeL:
Peygamber Efendimizin (
ASM
) hanımı Hz. Hatice’nin amcasının oğludur.
Cahiliye devrinde Hıristiyan olmuş, Incil ve Tevrat’ı okumuş, ilim sahibi bir zattı. Peygamber
Efendimize (
ASM
) risalet vazifesi verildiği zaman yaşlanmış, gözleri kör olmuş vaziyetteydi. Hz. Hatice,
ilk vahyin tesiriyle korkan ve endişelenen Hz. Peygamberi fikrini sormak üzere ona götürmüştü.
ş
aHıS
B
ilgileri
| 932 | Mektubat