Mektubat - page 950

olarak sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Memluk sultanları ve Osmanlı sultanları hizmet etmişlerdir. 1925
yılından itibaren bu vazifeyi Suudi Arabistan üstlenmiştir.
MeSCİD-İ HaRaM:
Mekke’de iç avlusunda başta Kâbe olmak üzere Zemzem Kuyusu ve Makam-ı
İbrahim gibi İslâmın en kutsal yerlerinin yer aldığı cami. Hz. Muhammed zamanında Mekke’de
yaptırılmış olup, zamanla cemaate dar gelmesi üzerine Hz. Ömer’in çevredeki yapıları yıktırmasıyla
geniş bir alana kavuşmuştur. Zaman içerisinde pek çok ek yapılan cami bugünkü biçimini 16. yüzyılda
Kanunî Sultan Süleyman ve II. Selim’in yaptırmış olduğu bölümlerle almıştır.
MeSCİD-İ ŞeRİF-İ NebeVî:
Mescid-i Şerif, Mescid-i Nebevî, Mescid-i Resul ve Mescid-i Saadet
adlarıyla da anılmaktadır. Peygamber Efendimizin (
ASM
) Medine’ye hicret ettikten sonra Ashabıyla
birlikte bina ettiği mescittir. Peygamberimiz, çalışmaları idare edip, mescidin temellerinin atılması ve
diğer planlamaları yapmakla yetinmeyip, çalışmalara bir işçi gibi taş, kerpiç taşıyarak katılmıştır.
Mescid-i Şerif, kurulan İslâm devletine ait bütün faaliyetlerin yürütüldüğü bir merkez niteliğinde idi.
Peygamber Efendimiz, Ashabıyla orada istişare eder, savaş ve barış kararlarını orada alır, elçi
heyetlerini orada kabul eder, savaşa çıkacak orduları orada teçhiz ederek yola çıkarır, topluma ait
bütün meseleler orada çözüme kavuşturulur, hattâ gerektiğinde suçlular ve esirler bağlanmak
suretiyle orada hapsedilirdi. Eğitim-öğretim faaliyetleri, mescidin “Suffa” denilen kısmında yerine
getirilirdi. Mescid-i Şerif, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa’dan sonra yeryüzündeki mescitlerin en
faziletlisidir. Bu konuda Peygamberimiz, “Evimle minberimin arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir
ve minberim de Cennet bahçelerinin üzerindedir” ve “Mescidimde namaz, Mescid-i Haram hariç, diğer
mescitlerde kılınan bin rekât namazdan daha hayırlıdır” buyurmuştur. Peygamber Efendimizin, Hz.
Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in kabirleri de Mescid-i Şerif’te bulunmaktadır. İlk inşa edilişinden sonra
Mescid-i Şerif’te farklı zamanlarda pek çok kez genişletme ve yenileme çalışmaları yapılmış ve Mescid
bu günkü halini almıştır.
MISIR:
Mısır Arap Cumhuriyeti Kuzey Afrika’nın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun büyük bir bölümü
Nil Nehri boyunca yerleşmiştir. Asya kıtasında yer alan bölümü Sina Yarımadası ile birlikte 1.020.000
km’lik bir yüzölçüme sahiptir. Batıda Libya, güneyde Sudan ve kuzeydoğuda Filistin ve İsrail’le kara
sınırı bulunmaktadır. Mısır’ın kuzeyde Akdeniz’e, doğuda Kızıldeniz’e kıyısı bulunmaktadır.
Mısır antik medeniyetiyle ünlü bir ülkedir ve dünyanın en çok ilgi çeken tarihsel anıtları yine
buradadır. Gize Pramitleri, Karnak Tapınağı ve Krallar Vadisi en önemli tarihsel anıtlardır. Özellikle
Şeyhülislâm merhum Mustafa Sabri Efendi, Mısır’da Risale-i Nur’a sahip çıkmış ve el-Ezher
Üniversitesine tanıtmıştır.
Mute:
Mute, Arap Yarımadasının kuzeyinde, Şam bölgesinde, Belka yakınlarında bir köydür.
Hicretin 8. senesinde (629) Müslümanlarla Bizanslılar arasında Mute mevkiinde bir savaş yapılmış ve
bu savaşa Mute Gazvesi denilmiştir. Gassanîlerin, Peygamberimizin İslâma davet mektubunu taşıyan
elçisini öldürmeleri sonucu çıkan savaşta 3000 kişilik İslâm ordusu Gassanî ve Bizans kuvvetlerinden
oluşan 100.000 kişilik bir orduyu mağlûp etmiştir.
- N -
NeCİD:
Suudî Arabistan’ın orta kesiminde yer alan Necid, Hicaz dağlarından doğuya doğru uzanan
kayalık bir bölgede yer alır. Bölgenin Kuzeyinde Nufud, doğusunda Dehna ve güneyinde Rub’ül-Hâlî
çölleri bulunur. İlk yıllarda İslâma girmeyen Necid bölgesindeki kabileler, ancak Hicretin 8. yılından
itibaren binlerce kişilik gruplar hâlinde İslâmı kabul ettiler. Fakat Hz. Ebu Bekir’in (
RA
) halifeliği
döneminde bu bölgedeki Arapların bir kısmı İslâma girdikleri hâlde henüz tamamen kalplerine iman
yerleşmemişti. Bunlar, zekât ödemeyenler ve yalancı peygamber Müseylime-i Kezzab’ın peşine
takılarak irtidat edenler olmak üzere iki grupta toplanıyordu. Hz. Ebu Bekir, bu durumu düzeltmek için
Halid bin Velid komutasında bölgeye bir ordu gönderdi. ve Müseylime-i Kezzab ile savaş yapıldı. Savaş
sonunda Müseylime öldürüldü ve bölgedeki istenmeyen durumlar ortadan kaldırıldı. Daha sonra
Hazret-i Ali döneminde bölgede Haricilik başgöstermiş fakat bastırılmıştır.
NeCRaN:
Suudî Arabistan’ın güneybatısında, Mekke ile Yemen arasında bir yerdedir. Doğusu
Rubu’l-halil çölünden, batısı Asir Platosundan, orta kesimi ise Necran Platosundan meydana
Y
er
B
ilgileri
| 950 | Mektubat
1...,940,941,942,943,944,945,946,947,948,949 951,952,953,954,955,956,957,958,959,960,...1086
Powered by FlippingBook