bölge. Mekke’ye el-Beledü’l-Haram, Kabe’ye el-Beytü’l-Haram, çevresindeki mescide de
el-Mescidü’l-Haram denilir.
HaReVRa:
Kûfe civarında bir yerdir. İsmi Harura olarak da geçmektedir. Haricîlerin isyan ederek
Hz. Ali’nin ordusundan ayrıldıktan sonra ilk toplandıkları yerdir. Bu yüzden haricilere Harurîler de
denilmektedir.
HaYbeR:
Medine-Suriye yolu üzerinde, Medine’ye yaklaşık 180 uzaklıkta bir vadi olan Hayber,
eski bir yerleşim, ticaret ve ziraat merkezidir. Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce
Yahudilerin yaşadığı bir yer olan Hayber, müstahkem kaleleri, bereketli toprakları, ve sahip olduğu
servetle ünlüydü. Burada yaşayan Yahudilerin İslâm devleti için tehlikeli bir hale gelmesi üzerine
Peygamber Efendimiz 1500 kişilik bir orduyla Hayber üzerine yürümüş ve Hicretin 7. senesinde
Hayber Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Savaş gücü açısından ve stratejik olarak önemli bir yer
olan Hayberin fethedilmesi Arap kabileleri üzerinde büyük bir etki yapmıştır.
HaZaR DeNİZİ:
Bahr-i Hazar ya da Bahr’ül-Hazar, dünyanın en büyük kapalı denizi olarak Kafkas
Dağlarının doğusunda, Orta Asya’nın batısında yer almaktadır. Batıda Azerbaycan ve Rusya,
kuzeydoğu ve doğuda Kazakistan, doğuda Türkmenistan, güneyde İran toprakları ile çevrelenmiştir.
Hazar ismi İslâmiyetten sonra Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Uzunluğu 1210, genişliği 210-436
kilometredir. Açık denizlerle irtibatı yoktur. Bu yüzden de su seviyesi devamlı değişir. 1930 ile 1957
seneleri arasında denizin seviyesi normalden 26 m alçalmıştır. Bunun sonucu kapladığı alan 53.300
km2 azalarak 371.000 km2’ye düşmüştür. Su seviyesinin deniz seviyesinden aşağıya düşme sebebi,
buharlaşma artarken yağışların da azalması ve denize dökülen suların % 80’ini sağlayan Volga
Nehrinin sulama ve endüstride kullanma maksatlarıyla başka yöne kanalize edilmesidir. Hazar
Denizine dökülen belli başlı ırmaklar ise; kuzeyde Volga, Ural ve Emba; doğuda Etrek; batıda Kuma,
Terek, Sulak, Samur, Kur, Astara Çayı, güneyde ise Kızıl Ören Irmağının Gılan ve Sefidrüd kollarıdır.
Hazar bölgesi, dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip bölgelerinden birisidir.
HİCaZ Da/LaRI:
Hicaz bölgesi, Suudî Arabistan’ın batısında yer alan bölgedir. Bu bölge,
Arabistan Yarımadasının dağlık Kızıldeniz kıyısı boyunca, kuzeyde Ürdün’e, güneyde Asir bölgesine
doğru uzanmaktadır. Bölgede, yüksekliği yer yer 2 bin metreye ulaşan sıradağlar bulunmaktadır.
Serat Sıradağları denilen bu dağlar, kuzeyde Şam , güneyde Yemen içlerine kadar uzanmaktadır.
Bölgedeki dağların bir kısmını da, İslâmiyetin doğuşunu haber veren kaynaklarda isimlerine rastlanan
Mekke ve Medine çevresindeki dağlar oluşturmaktadır. Bu dağlara Faran Dağları da denilmektedir.
Faran kelimesi Arapçaya, İbranice olan Paran kelimesinden geçmiştir ki, bu kelime Mekke’nin veya
Mekke dağlarının Tevrat’ta zikredilen ismi olarak belirtilmektedir.
HİNDİStaN:
Asya’nın güney yarımadası ve kıt’anın Hint Okyanusuna doğru uzanmış ucu olan
Hindistan, Yakındoğu ile Uzakdoğu’yu ayırır. Geri kalmış ve ayrıca çok kalabalık, tarih boyunca göç ve
istilâlara uğramış bir ülkedir. İlkçağda burada millî bir devlet, siyasî bir otorite kurulmamıştı. Kast
sistemi ile yönetiliyordu. Baharatı bol bulunduğu, bu yüzden de baharat yolunun başladığı yerdir.
Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesidir.
HİRa Da/I:
Mekke`de bulunan Hira Dağı (Cebel-i Nur), şehrin kuzeydoğusunda Kâbe’ye 5 km
kadar bir mesafededir. Peygamber Efendimize Allah tarafından peygamberlik görevi verilmeden önce
kendisi çeşitli zamanlarda bu dağda bulunan Hira Mağarasına çıkar ve orada tefekkürde bulunurdu.
(Hira Mağarası dağın sol üst yanındaki çıkıntıda bulunmaktadır). Kendisine ilk vahiy bu dağda iken
gelmiş ve Cebrail isimli vahiy meleğini ilk defa bu dağda gerçek haliyle görmüştür.
HuDeYbİYe:
Mekke’de bulunanların ihrama girdikleri yerlerden biri olan Hudeybiye, Mekke
şehrinin 17 km batısında, eski Cidde yolu üzerindedir. 628 yılında Peygamber Efendimiz (
ASM
)
Sahabeleriyle umre yapmak için Medine’den Mekke’ye giderken burada konaklamış ve Kureyş
müşrikleri ile bir barış antlaşması yapılmıştır.
HuNeYN:
Huneyn, Mekke’den 10 mil uzaklıkta, su kaynakları bulunmayan, çöl halinde bir vadidir.
Hicretin 8. yılında, Müslümanlarla Hevazinliler arasında yapılan bir savaş bu vadide meydana gelmiş
ve bu savaşa Huneyn Gazvesi denilmiştir. Müslümanların ilk başta bozguna uğrayarak mağlup olarak
başladıkları fakat sonunda galip geldikleri bu şavaştan Kur’an-ı Kerim’de de bahsedilmektedir. Tevbe
Mektubat | 945 |
Y
er
B
ilgileri
