eMİRDa/:
Emirdağ Afyon iline bağlı 100.000 nüfuslu bir ilçedir. Antik dönemde Aura, Roma ve
Bizans dönemlerinde Amorium olarak anılan tarihî kentin kalıntıları Emirdağ’a 13 km2 mesafede yer
almaktadır. Bediüzzaman Hazretleri 1944 yılında Denizli Hapsinden tahliye edildikten sonra 1947
yılının sonlarına kadar burada kalmaya mecbur bırakılmıştır. 1948-1949 yılları arasında Afyon
Hapsinde 20 ay tutuklu kalan Bediüzzaman Hazretleri tahliyesinden sonra tekrar Emirdağına gelmiş
ve burada yaklaşık 4 yıl daha kadar kalmıştır.
eNDÜLÜS:
711-1492 yılları arasında İspanya’da, İber Yarımadasında Müslümanların hakimiyeti
altına giren bölgelere verilen isimdir. Müslümanların İber Yarımadasındaki hakimiyetleri en son
Morisko’ların 1609 yılında İspanya’dan çıkarılmalarıyla son bulmuştur. Başkenti Şam’da bulunan
Emevi devleti daha İslâmiyetin ilk yüzyılı olan 7. yüzyılda Kuzey Afrika’nın tamamını hakimiyeti altına
almıştı. 8. yüzyılın başında Emevi oevletinin Kuzey Afrika’daki valisi Mûsa Bin Nusayr, Emevi Halifesi
Velid Bin Abdülmelik’in desteğiyle ünlü komutan Tarık Bin Ziyad’ı İber Yarımadasına gönderdi. O
zamanlar İber Yarımadası Germen asıllı Vizigotların elindeydi ve başkentleri Toledo kentinde
bulunuyordu. Tarık Bin Ziyad Vizigot kralı Rodrigo’yu ağır bir yenilgiye uğrattı. Vizigot krallığı
parçalandı ve bütün İber Yarımadası kısa bir süre içinde Müslümanların eline geçti. Endülüs, 750 yılına
kadar Emevilerin gönderdiği valiler tarafından yönetildi. 750 yılında Abbasiler Bağdat’ta halifeliklerini
ilân edince, Emevi hanedanından Abdurrahman bin Muaviye Endülüs’e geldi ve Kurtuba (Cordoba)
kentini kendine başkent yaptı. Endülüs Emevileri dönemi olarak bilinen bu dönem, Endülüs’ün en
parlak dönemi olarak bilinir. Başkent Kurtuba Bağdat ve Kahire’den sonra İslâm dünyasının üçüncü
önemli bilim merkezi hâline geldi. 10. yüzyıl başlarında Abbasilerin gücü azalmaya başladı. Mısır’daki
Fatımîler kendilerini halife ilân edince Endülüs Emiri III. Abdurrahman da 16 Ocak 929 yılında kendisini
halife ilân etti. Endülüs Emevileri dönemi 11. yüzyıl başlarına kadar devam etti. 1031 yılında
parçalanarak Tavaifü’l-Mülk denilen küçük beyliklere bölündü.
eYÜP:
İstanbul’un Avrupa yakasında, İstanbul surlarının hemen dışındadır. Doğusunda Kâğıthane
ve Beyoğlu, güneyinde Fatih ve Zeytinburnu, batısında Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa ilçeleri vardır.
Eyüp ilçe sınırları mücavir alanı kuzeyde Karadeniz’e kadar uzanmaktadır. Yüzölçümü 242
kilometrekare olan Eyüp, Kemerburgaz bucağını da içine almaktadır. Eyüp’ün, Haliç’e 2,6 kilometre
kıyısı vardır. Daha önce Eyüp ilçesi sınırları içinde olan Bayrampaşa, 1990’da ilçe yapılarak Eyüp’ten
ayrılmıştır. Eyüp semti, Fetih’ten sonra Fatih Sultan Mehmet’in, Eyüp Sultan Türbesini yaptırmasıyla
gelişmeye başlamıştır. Aynı yıllarda bu yapılara eklenen medrese, aşhane, kütüphane, imaret,
hamam ve diğer yapılar çevresinde, Eyüp’teki doku oluşmaya, ilçe şekillenmeye başlamıştır. Eyüp’te,
Osmanlının tipik karakterini yansıtan tarihi yapılaşmanın içine 19. yüzyılda batı tarzı yapılar da
katılmaya başlamıştır. Eyüp merkez yerleşmesi sit alanı ve koruma alanı ile Haliç sahilinde ve koruma
alanının batısında anıt eserleri ve sivil mimarlık ürünü tescilli yapıları içermektedir. Semte adını veren
Ebu Eyyup el-Ensarî’nin kabrine yakınlık arzusu ile devlet büyüklerinin ve âlimlerinin yanı sıra
Bediüzzaman’ın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu, Bekir Berk, Sadullah Nutku ve Yeni
Asya gazetesi müessisi Mustafa Polat da Eyüp Kabristanında medfun bulunmaktadır.
- F -
FaRaN Da/LaRI:
Bakınız Hicaz Dağları.
FaRS:
Fars kelimesi Pars kelimesinin Arapçalaşmış şeklidir. Coğrafî olarak, bugünkü İran’da,
güneyde İran Körfezi, doğuda Kirman, kuzeyde Isfahan, batıda Huzistan’la çevrili bölgeye verilen
isimdir. Aynı zamanda bu bölgede yaşayan millete de Fars denilmektedir.
FaRS baHRİ (FaRS kÖRFeZİ):
Arabistan Yarımadasının doğusu ile İran’ın güneybatısı arasında
Hint Okyanusuna bağlı körfezdir. İsmi Farsçada Halic-i Pars; Arapça ise El-Halic El-Farisi olarak geçen
körfez, Basra Körfezi olarak da bilinmektedir. Yüzölçümü yaklaşık 232.850 km’dir. Kuzeydoğuda
Ervend Irmağı ağzından başlayan ve Güneydoğuda Hürmüz Boğazına kadar uzanan Fars Körfezinin
uzunluğu yaklaşık olarak 805 km’dir. Genişliği yaklaşık 280 km, derinliği ise ortalama 40-50 m
arasında değişmektedir. Derinliğin en fazla olduğu ve 100 metreye ulaştığı yer Hürmüz Boğazıdır.
Körfezin İran sahilleri yüksek ve dağlık, Arap sahilleri ise düz ve kumluktur. Dünya petrol üretiminin
üçte biri körfez bölgesinde yapılmaktadır. Dünya petrol rezervlerinin üçte ikisinin körfez bölgesinde
bulunduğu tahmin edilmektedir. 1530’lu yıllarda körfeze gelen Osmanlıların körfezden çekilmesinden
ve bölgede petrolün keşfedilmesinden sonra İngilizler Fransızlar ve Amerikalılar bölgede hakim güçler
Mektubat | 943 |
Y
er
B
ilgileri