-H-
HAREM-İ ŞERİF:
Kâfirlerin ve müşriklerin girmesinin yasak olduğu, zararlı hayvanların dışındaki
canlıların öldürülmesinin ve bitkilere zarar verilmesinin menedildiği mukaddes Kabe ve civarına verilen
isimdir.
HİNDİSTAN:
Asya’nın güney yarımadası ve kıt’anın Hint Okyanusuna doğru uzanmış ucu olan
Hindistan, Yakındoğu ile Uzakdoğu’yu ayırır. Geri kalmış ve ayrıca çok kalabalık, tarih boyunca göç ve
istilâlara uğramış bir ülkedir. İlkçağda burada millî bir devlet, siyasî bir otorite kurulmamıştı. Kast sistemi
ile yönetiliyordu. Baharatı bol bulunduğu, bu yüzden de baharat yolunun başladığı yerdir. Çin’den sonra
dünyanın en kalabalık ikinci ülkesidir.
HÜCRE-İ SAADET:
Peygamberimizin (
ASM
) Medine’de iken kaldığı ve kabrinin bulunduğu mekâna
Hücre-i Saadet denilmektedir.
-I-
ISPARTA:
8.933 km karelik bir alana yayılan Isparta ilinin nüfusu, 1990 sayımına göre 434.771’dir.
Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin kesiştiği Göller Bölgesi denilen noktada yer alan Isparta ili,
Eğirdir, Kovada ve Gölcük gölleri, Kovada ve Kızıldağı Milli Parkları ile zengin bir fauna ve floraya sahiptir.
İnanç turizminin merkezi Yalvaç ilçesi Anadolu’nun kültür zenginliğini tüm ihtişamı ile yansıtmaktadır.
Kayak Merkezinin yeraldığı Davraz Dağı, doğa yürüyüşü ve nehir sporlarına elverişli kanyonlar,
mağaralar ve dağları ile pek çok doğa sporlarının yapıldığı merkezdir. Isparta'nın turizm kapısı Eğirdir,
alternatif turizm bölgesidir. Dağcılık, trekking, rüzgarsörfü, yamaç paraşütü, kampçılık turizm
çeşitlerinden birkaçıdır. Isparta ilinin ilçeleri; Aksu, Atabey, Eğirdir, Gelendost, Gönen, Keçiborlu,
Senirkent, Sütçüler, Şarkikaraağaç, Uluborlu,Yalvaç ve Yenişarbademli'dir.
Nur risalelerinin telif ve çoğaltılmasında Isparta ve Ispartalı Nurcuların emeği unutulamaz.
-İ-
İSLÂMKÖY:
İslâmköy, Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı bir beldedir. 2000 yılı rakamlarına göre
nüfusu 2000’dir. İslâmköy iklim açısından Akdeniz ve Karasal iklim arasında kalan bir iklim
yaşamaktadır. Nahiyenin ve Atabey ilçesinin önemli yükseltisi Barla dağlarıdır. İslâmköy Bediüzzaman
tarafından iltifatlara mazhar olmuş bir nahiyedir. Bir çok Nur Tabelesi burada hizmetlere yardımda
bulunmuştur. İslâmköy geçiminin büyük bölümünü tarımdan sağlamaktadır.
İSTANBUL:
İstanbul Türkiye’nin en çok nüfuslu ve sanayisi en çok gelişmiş kentidir. Büyük
metropoller arasında gösterilen İstanbul’un tarihî ve coğrafî özellikleri dolayısıyla dünyanın en gözde
şehirlerinden birisidir. İstanbul’da genel olarak Akdeniz iklimi koşulları görülür. Bu iklim, kıyı bölgelerle
iç kesimlerde biraz ayrılıklar göserir. İstanbul sırasıyla Roma imparatorluğu (324-395), Bizans
imparatorluğu (395-1453), Osmanlı imparatorluğu (1453-1923) gibi büyük imparatorluklara sahiplik
yapmıştır. Üstadın İstanbulla ilk buluşması 1907 yılında olmuştur. Doğuda Rus harbinde Ruslara esir
düşen Said Nursî daha sonra Kosturma, Varşova-Almanya üzerinden İstanbul’a tekrar gelir. Bir sure
Çamlıca Tepesinde ikamet buyurur. 1918’de Osmanlı İmparatorluğu döneminin ilim akademisi sayılan
Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyeliğini yapar. Bundan sonra kısa aralıklarla Yûşâ Tepesinde, Sarıyer’in
Fıstıklıbağlar’da ikamet eder. 1952 yılında Gençlik Rehberi mahkemesi dolayısıyla İstanbul’a tekrar
gelmiştir.
İZMİR:
Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan İzmir 3.500.000 nüfusu ile çağdaş, gelişmiş, aynı
zamanda işlek bir ticaret merkezidir. İzmir'in batısında renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle
Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma İmparatorluk
devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde
barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyuruyordu. İzmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş
uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır. Tipik bir Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Yazların
kurak ve sıcak geçtiği İzmir'de, kışlar ılıman geçmektedir. İzmir Limanı İstanbul'dan sonra ikinci büyük
limandır. Canlı ve kozmopolit bir şehir olan İzmir, Uluslararası Sanat Festivali ve İzmir Enternasyonal
Fuarı ile de önemli bir yer tutar. İzmir'in doğal güzellikleri tarihle iç içe geçmiş, bitki örtüsü, çok çeşitli
kuş ve böcek türleriyle zenginleşmiştir.
Y
ER
B
İLGİLERİ
| 658 | BARLA LÂHİKASI