"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tesanüd-ü hakikînin verdiği kuvvet

Risale-i Nur'dan
24 Kasım 2020, Salı
Size hayatımda vefattan sonra elinize geçecek mânevî malımı ve hukukumu size vermeye ve “Ölmeden önce ölünüz.” [el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:291] sırrına binaen, ölümden evvel sizi bilfiil vâris yapmaya dair bir Nur Şakirdi sordu ki: “Hikmet nedir? Sizi daha çok zaman aramızda görmek istiyoruz. İnşaallah öyle kalacaksınız.”

Ben de dedim ki: Eğer vefattan sonra bu hakikî ve hakikatli vârislerin eline bu malım geçse, dünya malı gibi bir derece taksim olur; derecesine göre her birisi maldan bir kısmına hakikî malik olur, umumuna malik olamaz. Fakat ölümden evvel vârislere verilse; emvâl-i uhrevî gibi, her birisi umum o mala, o nur lâmbasına derecesine göre malik sayılır. Her birisi küçük birer Said olur; bir nöbetçi yerine, binler nöbetçiler olur. Said’in, irsiyette yalnız binden bir hisse sahibi bir Nurcu olmaz, belki tam bir genç Said olur.Meselâ o emvâl, emvâl-i Nuriye, faraza bir hazine kadar olsa, binler Nurcular’a tevziatta, taksimatta yirmişer, yüzer altın düşebilir. Fakat vefat etmeden onları onlara vermek, bir sırr-ı azîme binaen, her birine istidadına göre haslara bir milyon birden düşebilir. Bu sırrın bir sırrı var, şimdi izah edemem.

Yine o şakird dedi ki: “Her bir has şakirdin, senin gibi hayatını ve bütün rahatını feda edebilir mi ki, o koca malı bütün birden alsın?”Ben de dedim ki: İnşaallah, tesanüdün sırr-ı azîmi ile –ki, üç elif tesanüdle yüz on bir kuvvetinde gösterdiği gibi– has şakirdlerin mabeynindeki tesanüd-ü hakikinin verdiği kuvvet, benim gibi bir bîçarenin sizce fevkalâde zannedilen fedakârlığından geri kalmayacaktır inşaallah.

* * *

Sava Medrese-i Nuriye kahramanlarından Mehmed Çavuş, benim için yazdığı Zülfikar’ı Emniyet Müdürünün elinde görmüş, demiş: “Benimdir, veriniz.”

O da demiş ki: “Hoşuma gitti, bir iki hafta okuyacağım.”

O da demiş: “Kalsın.”

Eğer münasip görseniz, benim tarafımdan o Emniyet Müdürüne ve alan komisere deyiniz ki: Said size selâm edip benim hattım güzel olmadığı için, o zat, benim için yazmış.Ben Isparta’yı toprağıyla, taşıyla, bütün ahalisiyle mübarek gördüğümden, oradaki hükûmete, hususan zabıtasına ciddî dost nazarıyla bakıyorum. Hususan çok tecrübelerle ve üç vilâyet zabıtasının itirafıyla ve üç vilâyet mahkemesinin müttefikan beraet kararıyla ve üç cemiyet-i ilmiyenin ve ehl-i vukufun tahsin ve takdirleriyle sabit olmuş ki, Risale-i Nur eczaları ve şakirdleri, Emniyet Müdürü’nün ve zabıtanın vazifeleri olan asayiş ve idare ve inzibat ve ahlâksızlığa karşı, komiserlerden ziyade, serkeşleri itaate getirmek ve asayişi temin etmekte, mânevî ve tam tesirli mânevî inzibat memurlarıdır. Onun için, zabıta, evhamla değil, kemal-i takdirle, Emniyet Müdürü’nün bakması gibi bakmalıdır. Çünkü o Zülfikar hakkında demiş: “Çok güzel, sevdim, okuyacağım, hoşuma gitti.” Her ne ise. Siz daha ne münasip görürseniz öyle yaparsınız.

Hem Emniyet Müdürüne deyiniz ki: “Kardeşimiz Said diyor: ‘Eğer o Zülfikar tam hoşuna gitmişse, o benimdir, ona hediye ediyorum.’” Hem onun gibi mühim olan Asâ-yı Mûsa’yı da ona hediye edeceğim.

Denizli’den ve Tavas’tan gelen güzel mektuplarına hususî cevap vermeye kat’iyen vaktim ve halim müsaade etmediğinden, hususî cevap vermediğimden gücenmesinler. Çakır Yusuf’un mektubundan, tam ciddiyeti ve tam Hasan Feyzi’nin bir vârisi olduğunu gösteriyor.

Emirdağ Lâhikası, s. 251.

Okunma Sayısı: 2206
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    24.11.2020 16:27:00

    Manevi malı taksim etmek ne güzel. Maddi mala benzemiyor. Ayrıca bunu vefat etmeden önce yaparak arasındaki farkın izahı bizler için ibret levhaları hükmündedir. Bunun dışında Zülfikar veya başka bir eseri anlayarak ve kabul ederek okuyan değerini anlıyor. Bırakmak istemiyor. Yeter ki inat ve önyargı olmasın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı