"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân, kâinatı okuyor

Risale-i Nur'dan
29 Ocak 2023, Pazar
Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim.

O nur ile nurlanalım. Hidayetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Hak’tan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nuranî hikmeti neşreden odur.

Sözler, s. 48

***

Evet, Kur’ân-ı Hakîm, şu Kur’ân-ı azîm-i kâinatın en âlî bir müfessiridir ve en beliğ bir tercümanıdır. Evet, o Furkan’dır ki, şu kâinatın sahifelerinde ve zamanların yapraklarında kalem-i kudretle yazılan âyât-ı tekvîniyeyi cin ve inse ders verir. Hem her biri birer harf-i manidar olan mevcudata mana-i harfî nazarıyla, yani, onlara Sâni hesabına bakar; “Ne kadar güzel yapılmış, ne kadar güzel bir surette Sâniinin cemaline delâlet ediyor” der. Ve bununla, kâinatın hakikî güzelliğini gösteriyor.

Amma, ilm-i hikmet dedikleri felsefe ise, huruf-u mevcudatın tezyinatında ve münasebatında dalmış ve sersemleşmiş, hakikatin yolunu şaşırmış. Şu kitab-ı kebîrin hurufatına mana-i harfî ile, yani, Allah hesabına bakmak lâzım gelirken, öyle etmeyip, mana-i ismî ile, yani, mevcudata mevcudat hesabına bakar, öyle bahseder. “Ne güzel yapılmış”a bedel “Ne güzeldir” der, çirkinleştirir. Bununla kâinatı tahkir edip kendisine müştekî eder. Evet, dinsiz felsefe hakikatsiz bir safsatadır ve kâinata bir tahkirdir.

Sözler, s. 156

***

Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, bütün kâinattaki adiyat namıyla yâd olunan, harikulâde ve birer mu’cize-i kudret olan mevcudat üstündeki âdet ve ülfet perdesini keskin beyanatıyla yırtıp, o hakaik-ı acîbeyi zîşuura açıp, nazar-ı ibretlerini celb edip, ukùle tükenmez bir hazine-i ulûm açar.

Felsefe hikmeti ise, bütün harikulâde olan mu’cizat-ı kudreti âdet perdesi içinde saklayıp, cahilâne ve lâkaydâne üstünde geçer. Yalnız harikulâdelikten düşen ve intizam-ı hilkatten hurûc eden ve kemâl-i fıtrattan sukut eden nadir ferdleri nazar-ı dikkate arz eder, onları birer ibretli hikmet diye zîşuura takdim eder. Meselâ, en câmi’ bir mu’cize-i kudret olan insanın hilkatini âdi deyip lâkaytlıkla bakar. Fakat insanın kemâl-i hilkatinden hurûc etmiş, üç ayaklı yahut iki başlı bir insanı, bir velvele-i istiğrabla nazar-ı ibrete teşhir eder. Meselâ, en latîf ve umumî bir mu’cize-i rahmet olan bütün yavruların hazine-i gaybdan muntazam iaşelerini âdi görüp, küfran perdesini üstüne çeker. Fakat intizamdan şüzuz etmiş, kabilesinden cüda olmuş, yalnız olarak gurbete düşmüş, denizin altında olan bir böceğin bir yeşil yaprakla iaşesini görür, ondan tecellî eden lütuf ve keremle bütün hazır balıkçıları ağlatmak ister. (HÂŞİYE: Amerika’da aynen bu vakıa olmuştur.)

İşte Kur’ân-ı Kerîm’in ilim ve hikmet ve marifet-i İlâhiye cihetiyle servet ve gınâsı ve felsefenin ilim ve ibret ve marifet-i Sâni cihetindeki fakr ve iflâsını gör, ibret al.

Sözler, s. 162

LÛ­GAT­ÇE:

âyât-ı tekvîniye: Cenab-ı Hakkın varlığına ve birliğine delil olan varlıklar.

Kur’ân-ı azîm-i kâinat: büyük kâinat Kur’ân’ı.

marifet-i Sâni: her şeyi sanatlı bir şekilde yaratan Allah’ı tanıma ve bilme.

Sâni: her şeyi sanatlı olarak yaratan Allah.

şüzuz etmek: kural dışına çıkmak.

velvele-i istiğrab: garib karşılandığını ifade eden bağrışma.

vird-i zebân: dilden düşmeyen dua, zikir.

Okunma Sayısı: 2063
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    29.1.2023 00:42:11

    "Meselâ, en latîf ve umumî bir mu’cize-i rahmet olan bütün yavruların hazine-i gaybdan muntazam iaşelerini âdi görüp, küfran perdesini üstüne çeker. Fakat intizamdan şüzuz etmiş, kabilesinden cüda olmuş, yalnız olarak gurbete düşmüş, denizin altında olan bir böceğin bir yeşil yaprakla iaşesini görür, ondan tecellî eden lütuf ve keremle bütün hazır balıkçıları ağlatmak ister. (HÂŞİYE: Amerika’da aynen bu vakıa olmuştur.)" Asıl bizi hayrete düşüren mevzu ve hadiseleri düşündüğümüzde Kur’ân ya da felsefe merkezli hareket ettiğimizi anlayabiliriz. Sorgulama zamanı vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı