"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstada bayram tebriki

Osman Yiğit
12 Mayıs 2021, Çarşamba
Nurlar’ın Mazharı ve Naşiri, Dellâl-ı Kur’ân olan Aziz Üstadım,

“Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz cenupta, birimiz şimalde, birimiz âhirette, birimiz dünyada olsak, biz yine birbirimizle beraberiz.” (14. Şuâ) 

“Zaten mesleğimizde zaman, mekân sohbetimize mâni olamaz. Şarkta, garpta, hattâ âhirette, berzahta olsak da beraberiz. Meselâ, berzahta Hafız Ali (rh) hergün mânen yanımızdadır. Bu hakikate binaen, sûrî ayrılmaya, hattâ ölüme ehemmiyet vermemeliyiz.” (Emirdağ Lâhikası; 57. Mektub) hakikatince, berzah âleminin yıldız menzillerindeki siz Üstadımıza ve Kabristan diyarının Medresesinde sizden ders alan Nur Talebelerine hitaben bu mektub arz olunur:

Sabık şuhur-u selâseden beri bir seneyi mütecaviz Küre-i Arz ahalisi umumî bir musîbete dûçar oldu. Böylece herkes icbârî bir inzivaya maruz kaldı.

Bu hal bizim; sizin 28 sene memleket sathında maruz kalmış olduğunuz, tecrid-i mutlakları, inzivaları, hapishane hücrelerinde yalnız ve görüşmekten men edilmiş, seyahat etmesine izin verilmemiş, kapısında bekçi ile dışarı çıkmasına müsaade edilmemiş… çile dolu hayatınızı bir parça hissedebilmemize vesile olması münasebetiyle, halimizden memnun olduk.

Siz bir mektubunuzda;

“Bu yirmi sene kırk bayramımı münzevî, yalnız geçirdim.” diyorsunuz. Biz de size iktidaen iki Ramazan’ı ve bayramlarımızı kaderin fetvasıyla hanelerimizde münzevî geçiriyoruz. Sizin elîmâne halinizle hemhal olup, çektiğiniz onca ıztıraba mukabil bütün Nur şakirtleri bir parça olsun sizin hissiyatınızla mütehassis oluyorlar.

Bu vesileyle, hem Hüve Nüktesi’nin, hem Nur Âleminin Bir Anahtarı’nın hakikatlerini aynel-yakîn idrak etmeye başladık. Bir çok vilayet ve harici memleketlerdeki Nur Talebeleri, çoktandır derslerini ihmal ettiğimiz Hüve Medresesi’nde derslere başladı. Cenab-ı Hakk’ın bizlere bu zamanda büyük bir nimeti ve bir kahramanın hiss-i kablel-vuku kabilinden söylediği, “küre-i arza nazır yüksek bir yer” manasını bihakkın taşıyan peykler ve uydular vasıtasıyla neşriyat yapan ve Nurlu satırlarda o zamanlar “telsiz telefon, telsiz telgraf” şeklinde tesmiye edilen “levh-i mahfuz ve âlem-i misal”in bir nümunesi olan internet nimetini hüsn-ü istimal etmek için bütün Nurcular seferber oldular.

Bu nimet-i İlâhinin şükrü olarak her gün küre-i arza hitaben Risale-i Nur dersleri okundu. Herkes halvethanesinde nuranî meselelerle meşgul olup, dünyevî musîbetlerin elîmâne haberleriyle teessürden mahfuz kaldı.

Her sabah Hulusi Ağabeyle yaptığınız derslere katılmak için, bizler de her günkü Sabah Namazı Dersleri’ne iştirak ettik. İşrak vaktine kadar hava zerreleri vasıtasıyla, Hüve Medresesi’nde bir araya gelip sabah derslerini birlikte ders aldık. Memleketin kimisi batısından kimisi doğusundan nûrânî simalarıyla derste hazır bulunup, okumak sırasının kendisine gelişini heyecanla bekleyen ağabey ve kardeşlerle, küre-i arza ve Risale-i Nur ile alâkadar ruhanî ve nuranilere de okuyup, güne hem maddî, hem manevî güneşlerin nuranî tebessümleri ile merhaba dedik. 

Hem âlem-i asgar, hem âlem-i ekber nurlandılar. Hüve Medresesi’nin âlî müdebbirlerine binler tebrik ve duâlar.

Güneşin tulû’undan evvel Kur’ânî güneşler aydınlattı yuvalarımızı. Güneşin gurubundan sonra da teravih öncesi ve sonrası dersler ile tenevvürat devam etti. Barla’da Risale-i Nur Tercümanı Üstadımız Said’in ağzından çıkan hakikatler artık binler, milyonlar Saidlerin ağzından aks-i sedâ ile telâffuz ediliyor. Nurun ilk Medresesi Barla’da yazılan hakikatler küre-i arzda okunuyor. Dün matbaalarda Risale-i Nurlar teksir edilirken, şimdi iman hakikatlerinin neşri için Kadir-i Külli Şey uyduları nâşirlikte istihdam ediyor.

Hani siz, talebelerinizce size bayram hediyesi olarak gelen Risale-i Nurlar ile bütün bayramların sürurunu yaşıyordunuz ya; işte bizler de inziva-hanelerimizi Nur Risaleleri’yle tenvir edip, 27. Mektubun Medresesi’nde imrar-ı hayat eden Meclis-i Nuranî ile her gün görüşüp, tatlı sohbetler edip, nihayet yine bayram sevincini de onlarla beraber ihya ettik.

Yıllar evvel “radyo hafız-ı Kur’ân’dır” demiştiniz. Şimdi hem radyolar, hem sinematoğrafın terakki etmiş şekli olanTV’ler ve de internet hem hâfız-ı Kur’ân hem dellâl-ı hakâik-i iman oldu. Gece gündüz hakikatler hava sayfalarında yazılıyor. Evet Nur, ne hanelere, ne kitabın sayfalarına hapsolmak istemiyor. Nuranî bir feyezan başladı geçtiğimiz şuhur-u selâsede. Dershanelerle aramızda yasaklarla duvarlar örüldü, lâkin derslerden uzak kalmaya razı olmadık, olamazdık da. Ve şimdi Rabbimizin vermiş olduğu bir nimetin farkına vardık. O vesaitle dünyanın herhangi yerinde yapılan bir derse anında iştirak ettiren bir nimeti azamî şekilde kullanmaya başladık. Şimdi evlerimizde her saat bir Nur şakirdi sür’aten misafir olup, sûreten görüşüp, dersini okuyup yerini bir başka nöbettar ihvana veriyor. Gidemediğimiz sair vilayetlerin ve kıt’aların (Avrupa, Avustralya) derslerine anında iştirak eder olduk. 

Rabbimiz öyle nimetler lutfetti ki, şarktan garba ekser Nur Talebelerini bir sayfada görüp hasret giderdik, sohbetler ettik. “..bir hanede maddeten ve mânen ve ruhen ve kalben ve vazifeten ve fikren ve muaveneten daima beraberiz. Mânevî görüşüyoruz, yeter.” (Tarihçe) hakikatini idrak ettik.

Risale-i Nur’un naşir-i efkârı olan günlük Lâhikamız yine bizi yormadan hava zerreleri üzerinden avucumuzun içinde temessül etti her gün. Ramazaniye zeylini şevkle okuduk. Yeni tâb’ olunan Risale-i Nur haberleriyle sürûra gark olduk. Umumî bir maraza maruz kalan insanlara yine Kur’ân eczahanesinde ihzar edilen edviyeleri ihtiva eden Hastalar Risalesi’ni insanlara ulaştırmak için seferber olduklarına dair her gün bir vilayetten gelen haberleri okudukça şükürler ettik.

El hasıl; bu Ramazan âlem-i misale güzel bir misal oldu, elhamdüllillah.

Havadis-i Nuriyenin hülâsasını bu şekilde arza müsaraat eyledikten sonra dünyadaki Nur Talebeleri namına, Berzah ehl-i Nûrânisi olan Nur Talebelerinin şahs-ı manevisinin mümessili olarak Îd-i Saîd-i Fıtrınızı tebrik eder, bu tebriknameyi de Nurlar’ın Naşir-i Efkârı vasıtasıyla zat-ı bergüzidenize arz eder, el ve dâmen-i pâk-i muallây-ı mübârekinizi kemâl-i hürmetle bu’s ederiz Üstadımız Efendimiz Hazretleri.

“Bayramınızı tekrar tebrikle beraber, sureten görüşemediğimize teessüf etmi-yoruz. 

Bizler hakikaten daima beraberiz; ebed yolunda da inşaallah bu beraberlik devam edecek.” (13. Şuâ)

Okunma Sayısı: 3643
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emre

    12.5.2021 05:47:36

    Hayy MaşaAllah. Ne güzel bir içimde okuduk. Üstadımızla ve Nur talebeleriyle musafaha ettik

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı