Şükür, bir iyilik davranışına karşılık duyulan minnettarlık hissidir. Mesela, bir hediye alındığında, yardım edildiğinde hemen teşekkür edilir.
Şükür de esas mühim nokta, kâinatı her şeyi ile mükemmel şekilde tanzim eden Kudret-i Sonsuz’u farkedip, her bir sanatını müşahede ederek O’na (cc) minnettarlık hissetmektir. Zaten Allah da kulundan daima şükretmesini istemektedir. Mesela Üstadımız bu konuda şunu demektedir:
“Hâlık-ı Rahman’ın ibadından istediği en mühim iş, şükürdür. Netice-i hilkat-i âlemin en mühimmi, şükürdür.” (Beşinci Risale olan Beşinci Mes’ele, Şükür Risalesi)
Yüce Allah ayetinde de şükretmeyi tavsiye etmektedir; “Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size niçin azap etsin? Allah, şükredenle rin mükafatını veren ve her şeyi bilendir” (Nisa, 147).
Şükür neden bu kadar önemlidir? Şimdi bu soruya cevap arayalım.
Şükür, minnettarlık ve şükran duygusu, in sanların yaşadıkları hayatta mutlu olma düzeylerini arttırmaktadır. Şükür duygusu ile insanlar, sıkıntılarla ve problemlerle daha rahat mücadele edebilmektedir. Şükür etmek, stresi, kaygı ve depresyonu azaltır. Stres hormonu olan kortizol seviyesinde önemli oranda azalma oluşur. Bu konuda pozitif psikoloji biliminin somut çalışmaları vardır. Hatta şükran günlüğü ile kişinin yaşam memnuniyeti ve sorunlarla başa çıkabilme mekanizmasının güçlendiği tespit edilmiştir. Şükür ile insanlar daha affedici olur. Şükür duygusu, acıyı azaltır, hipotalamusu harekete geçirip uyku kalitesini arttırır. Minnettarlık ve şükran hisleriyle dolu bir beyne sahip insan, daha rahat uyur ve daha dinç ve zinde uyanır.
Şükür şuuruyla, minnet ve şükran hisleriyle iki büklüm halde yapılan ibadetlerin hak katında daha değerli olacağı aşikârdır. Şükrün yaygın olduğu toplumlarda huzur hakimdir. Dürüstlük, yardımlaşma ve paylaşma esastır. Şükür, kanaat etmeyi gerektirir. Kanaat, en büyük zenginliktir. Nimet için çalışılır, emek verilir, gayret gösterilir. Lezzet ve nimet, şükür için istenir.
O halde, bol bol şükür edilmeli ve şükran ve minnettarlık duyguları içerisinde olunmalıdır.
Hatta şükredilecek nimetler tek tek düşünülmeli, belirlenmeli, tefekkür edilmeli ve listelenmelidir. Bu listeye de her geçen yeni maddeler eklenmelidir. Bu yöntem ile farkındalık duygusu gelişir ve hayattan lezzet alabilmenin bir formülü olan güzel görme ve güzel düşünme hedefine ulaşmış olunur. Diğer yandan da şükür, nimetlerin artmasına vesile olur ki, bu da kâr içinde kârdır. Bu noktada ayette deniyor ki;
“Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti” (İbrahim, 7).
Netice itibariyle Peygamber Efendimiz’in (asm): “Ya Aişe, Allah’a çok şükreden bir kul olmayayım mı?” beyanının hikmeti de sırrı da anlaşılmış olur.
(Bizim Aile dergisi, Mayıs 2023 sayısından alınmıştır.)