"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Makam meselesi - 4

Mehmet ÇETİN
20 Temmuz 2024, Cumartesi
Makamın çeşitliliği

Bir insanın çok şahsiyeti olabilir. İşindeki şahsiyeti ile evindeki şahsiyeti farklı olduğu gibi o makamlar da ayrı ayrı ahlâkı gösterir. Âmirin âmiriyet makamı vakarı gerektirdiği gibi, her ziyaretçiye tevazu da tezellüle işarettir. Aynı âmirin kendi evindeki şahsiyeti de işindeki makamın aksine bazı ahlâk ve tavrı gerekli kılar ve hânesinde ne kadar tevazu ve şefkatle davransa yeridir, az bir vakar gösterse tekebbür ve kibir olur.1

Kur’ân’daki hakikatlerin tebliğindeki dellâllık makamı ile kulluk makamı da farklılık arz eder. Bu ikiliye ilaveten kişinin bir de hususî hayatı vardır ki o âleminde duygu fırtınası eser, alışkanlıklar kol gezer, acz ve zaaflar değişik şekillerde zuhur eder. 

Allah’ın yoluna giren zat, çok makamlara, mertebelere, hâllere ve perdelere rastgelir ki bunların da her birisi için kendine mahsus şartlar ve vaziyetler vardır. Bu şartları ve perdeleri, birbirine karıştırılır; at kişnemesini, bülbülün şakımasına karıştırılması gibi ciddi hataya sebep olur.2

Sorma makamı, dinleme makamı, düşünme makamı, alma makamı, verme makamı gibi kişinin hâllerini tasvir eden çeşitlerini de unutmamak lâzımdır. 

Makamat-ı âliye, makamat-t asliye-i külliye, makamat-ı enbiya, makamat-ı evliya, makam-ı a’zam-ı tevhid, Makam-ı Hızır, makam-ı mahbubiyet, makam-ı manevî, makam-ı müşiriyet, makam-ı nübüvvet, makam-ı rıza, makam-ı şehadet, makam-ı takdir, makam-ı tevakkuf, Makam-ı Üveysî, makam-ı zem ve zecr, makam-ı naz, makam-ı ihtiram, makam-ı imtihan, makam-ı içtimaî, makam-ı in’am, makam-ı niyaz, makam-ı saadet, makam-ı ebcedî, makam-ı cifrî, makam-ı hürmet, makam-ı iddia, makam-ı izzet, makam-ı kudsî, Makam-ı Mahmud gibi ait olduğu hâllerin ünvanı olan makamlarla çeşitliliği vardır.  

Makamda esas ve teferruat

İşlenen konuda bir esas maksad vardır bir de bu esas maksada hizmet eden yardımcı unsurlar vardır. İşte böylesi durumlarda asıl ile teferruatın makamı karıştırılmamalıdır. 

Kur’ân’ın maksadı; tevhid, nübüvvet, haşir ve adalettir. İşte bu esastan hareketle Kur’ân’da bu dört esasın haricinde kâinat bahsi, esas maksada yardım eden delillendirme yani istidradî bir usûldür.3  

O hâlde kâinat kitabından âlemin intizamına dair olan işaret ve rumuzları öğrenirken neticedeki asıl maksad olan tevhide çıkmalıdır. Dolayısıyla eşya ve hâdisenin teşekkülündeki incelikler, bu dört maksadla doğrudan alâkalı olmayıp ve fakat o maksada hizmet eden, tefekküre yardım eden vazifeli memurlardır.4

Resul-i Ekrem’in (asm) risaletindeki maksad, Allah’ın varlığı ve birliğini ilân olup, Onun emir ve yasaklarını tebliğdir. Bu asıl vazife istikametinde peygamberlik icrasındaki hikmetli hâllerini de bu zaviyeden değerlendirmek, bu makamdan bakmak icab eder.

İdarecilik makamı ile o idarecinin ferdî hayatındaki makamı faklı olduğu gibi, idaredeki maksada hizmet eden diğer hâllerin değerlendirmesinde, ehemi mühime karıştırmamak gerekir. 

Bazan bir şey, kendi makamında asılmış gibi gözükse de yanılmamak gerekir onu, asıl maksada bir vesile bilinmelidir.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursi, 

Mektubat (2017), s. 373 (26. Mektup)

2- Bediüzzaman Said Nursi, 

Mesnevî-i Nuriye (2017), s. 150 (Habbe)

3- Bediüzzaman Said Nursi, 

Mesnevî-i Nuriye (2017), s. 255 (14. Reşha)

4- Bediüzzaman Said Nursi, 

Muhakemat (2016), s. 27

Okunma Sayısı: 1202
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı