"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Evlilikte münakaşa

M. Hulusi Yazıcı
28 Temmuz 2024, Pazar
Evlenip uzun bir yolculuğa başlayan iki insan düşünelim. Başlangıçta farklılıklara ne kadar da tahammülkâr ve saygılı olsalar da; gün geçtikçe bazı farklılıklar bu iki insana dokunabilir ve bunlardan rahatsız olabilirler.

Evlilikte farklı huylarla, davranışlarla muhakkak ki karşılaşılacaktır çünkü eşler birbirinin aynası, aynısı değildir. Bir farklılıkla karşılaşınca önümüze iki seçenek çıkar: Tepki vermek ya da görmezden gelmek.

Hangi durumda tepki verileceği, hangi durumun gözardı edileceğini bilmek bir kabiliyettir. Evlilikte bu noktaları iyi çözümlemek gerekir.

Verilecek tepkinin nasıllığı ise daha önem arz etmektedir. Doz aşımı aks’ül amele, yetersiz ve çekimser tepkiler de iletinin hedefe ulaşamayacağı sonucunu doğuracaktır. Yerinde ve zamanında tepkiler ve vasat haller önemli olacaktır.

Bir davranış beni rahatsız ediyorsa başta tepkisiz kalmam ve eşimin hatasını anlamasına zaman vermem gerekir. Bu süreçte ben davranışlarımla örnek olabilirsem olmalıyım. Yani eşime, onun hatalı gördüğüm davranışı için önce hâl dilimle yardımcı olmalıyım.

Beni rahatsız eden bu davranış sürekli tekrarlanıyor ve eşim benim rahatsızlığımı fark etmiyorsa yerini ve zamanını kollayıp küçük küçük imalarda bulunmak iyi olacaktır. Ve imalardan sonra yine muhatabıma zaman vermem gerekir. Bir ilacın, etkisini belli bir süre geçtikten sonra göstermesi gibi benim tepkilerimle muhatabımın etkilenmesi için de belli bir süre gerekir.

Bu imalar da yerini bulmuyorsa farklı yollar denemek gerektir. Bu arada verilen tepkilerin anlaşılmamasını normal karşılamak gerekir, çünkü belki de muhatabım bu davranışını uzun süredir devam ettirmiş, ailede, okulda ya da çevrede ona herhangi bir uyarıda bulunulmamış ya da bu davranışı fıtratına yerleşmiş ve bir alışkanlık halini almış olabilir.

Ama elbette evlilik dönemi artık ferdin yalnız yaşamadığı ve eşini de düşünmesi gerektiği bir dönem olması hasebiyle huylara, karakterlere, davranışlara sınırlamalar getirmek gerekir. Tabi bu, işin eşimize bakan tarafı. Ancak bize bakan taraf ise, eşimizin, bizim hoşlanmadığımız bir huyunun, meşru tüm yollara başvurmamıza rağmen değişmemesi sonrasında bizim fedakarlık göstermemiz, kısmetimize rıza gösterip eşimizi yine bu huyuyla sevmektir.

Peygamberimiz (asm), “Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir” (Müslim) buyurmuştur ki bu hadis elbette her iki taraf için de geçerlidir. Adil olmalı ve eşimizi sadece beğenmediğimiz huyuna bakarak değerlendirmemeli, ona bir bütün olarak bakıp onun güzel huylarının da olduğunu düşünmeli ve iyiliklerinin üstün olduğunun farkına varmalıyız.

Yine konumuza dönecek olursak, eğer olumsuz gördüğümüz bir davranış için yaptığımız imaların da faydasını görmediysek, meseleyi onun da uygun olduğu, işinin olmadığı ve moralinin yerinde olduğu bir zamanda ciddiyetle konuşmamız gerekir. Mevzuya “Seninle bir meseleyi konuşacağım, müsait misin?” şeklinde bir girişle başlayabiliriz. Unutmamamız gereken şudur ki, eşimizle münakaşa etmemek, onu bir huyu sebebiyle onu karşımıza almamak, aynı safta olduğumuzu ona hissettirmek gerekir.

Aile mühim bir müessese olup ailede olan gergin hava toplumu etkileyecektir. Ve aileye zarar vermek isteyen perde altında çalışan muzır komitelerin ekmeğine yağ sürmek olacaktır. Bediüzzaman’ın “Sakın, sakın münakaşa etmeyiniz, casus kulaklar istifade ederler. Haklı olsa, haksız olsa bu halimizde münakaşa eden haksızdır. Bir dirhem hakkı varsa, münakaşa ile bin dirhem bizlere zararı dokunabilir.” (Şualar) sözüne kulak vermeliyiz.

Okunma Sayısı: 2183
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı