Muğla'nın Fethiye ilçesinde tarihi Rum kenti Kayaköy Mahallesi'nin bulunduğu Levissi bölgesinde 300 yataklı otel yapılmak istenmesine bölge sakinleri tepki gösterdi
Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde, tarihi eski Rum kenti olan Kayaköy Mahallesi'nin bulunduğu Levissi bölgesinde 300 yataklı otel yapılmak istenmesi, bölge sakinleri ve çevrecileri ayağa kaldırdı. Tarihi evlerin kitle turizmine heba edilmeyecek uluslararası öneme sahip olduğunu söyleyen bölge sakinleri ve yaşam savunucuları, projeye karşı çıktı.
DHA'nın haberine göre, 1923 yılındaki mübadeleyle Rumların Yunanistan'a göç etmesinin ardından boşalan Fethiye'ye bağlı Kayaköy Mahallesi'ndeki tarihi taş evlerin bulunduğu 'Levissi' bölgesi, 92 yıldır hayalet kent görünümünde duruyor.
Rumların göç etmesinden sonra tarihi evlerin bulunduğu alanın dışında yeni yerleşim alanları oluşurken, Levissi bölgesi ise yaklaşık 10 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizme açıldı.
Yılda yaklaşık 70 bin turistin ziyaret ettiği tarihi taş evler, doğa olaylarının etkisiyle her yıl biraz daha yıpranırken, evlerde bugüne kadar herhangi bir restorasyon yapılmadı. Yapılan girişimler sonucu geçen yıl tarihi evlerin restore edilmesi gündeme geldi, ancak ortaya çıkan proje, mahalle sakinleri ve yaşam savunucularının tepkisini çekti.
Kültür Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı protokolüyle otel projesi
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında 2013 yılında imzalanan protokol sonucu ortaya çıkan projeye göre, 'Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı' niteliğindeki tarihi taş evlerin restore edilerek, 3'te birlik kısmının otel olarak kullanılması gündeme geldi.
20 yıldan uzun süredir imar sorunu yaşanan tarihi evlerin dışındaki bölgeye de kısmi inşaat serbestliği getiren projeye göre, geçen yıl Ekim ayında yapılan ihaleyi kazanan firma, tarihi köydeki evlerin restorasyonunu gerçekleştirecek ve 3'te birlik kısmını da 300 yataklı otel olarak kullanılacak şekilde düzenleyecek.
İptal davası açıldı
İhaleyi hangi firmanın kazandığı henüz açıklanmazken, mahalle sakinleri ve yaşam savunucuları 'Kayaköy Savunması' adı altında toplanarak projenin durdurulması için harekete geçti. Gönüllü avukatlar geçen yıl Ekim ayı sonunda tahsisin iptali için Muğla İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme sürerken, Kayaköy Savunması üyeleri ise dava kaybedilse bile tarihi evlerin otele dönüştürülmemesi için başlattıkları mücadeleye devam edeceklerini söylüyor. İmar yasağı nedeniyle yıllardır evlerine çivi dahi çakamayan, yeni ev yapılamadığı için gençlerini evlendirilemediklerinden yakınan mahalleliler ise tarihi evlerin otele dönüştürülecek olmasını şaşkınlıkla karşılıyor.
'Fakir yaşayalım ama burası böyle kalsın'
Kayaköy sakinlerinden 44 yaşındaki Kamil Tekin, çocuk yaşlardan itibaren bölgedeki imar yasaklarıyla mücadele ettiklerini söyledi. Yıllarca bölgeye ev yapamadıklarını kaydeden Tekin, bölgenin bir anda imara açılmasının arkasında başka nedenler olduğunu kaydetti.
Kayaköy'ün son yıllardaki gelişimiyle ranta açık hale geldiğini anlatan Tekin, "Yıllarca imar yasağı nedeniyle ev yapamadık, cezalar yedik. Birden ne kültür kaldı, ne de tarih. Ömrümüzü imar yasağıyla mücadele ederek geçirdik. Ancak şimdi ortaya büyük bir rant çıktı. 300 yataklı otel projesine karşıyım. 'Birileri zengin olacak' diye böyle bir işe girişilmesi yanlış. Biz burada yine fakir yaşayalım, ancak burası böyle kalsın" dedi.
Kayaköy Savunması'nın gönüllü avukatlarından Bora Sarıca da geçen yıl Ekim ayında projenin ihaleye çıkarıldığını, ancak ihaleyi alan şirketin milletvekillerinden dahi sır gibi saklandığını öne sürdü. Tahsisin iptaline yönelik dava açtıklarını hatırlatan Sarıca, Muğla İdare Mahkemesi'ndeki davanın devam ettiğini kaydetti.
Muğla Valisi Amir Çiçek ise 2 gün önce Fethiyeli gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda Kayaköy'e ilişkin görüşlerini açıkladı. Vali Çiçek, Kayaköy'ün koruma amaçlı turizme açıldığını iddia ederek, Kayaköy'de otelciliğin binaların tarihi yapısı bozulmadan yapılacağını öne sürdü.
Vali Çiçek, 'Yasak, kimse girmesin' zihniyetiyle hareket edildiği takdirde Fethiye ve Muğla'ya kötülük yapmış olacaklarını savundu.