"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gümrük Hanı asırlardır canlılığını koruyor

22 Ekim 2018, Pazartesi 16:54
Tarihi yapıları ve mimarisiyle ziyaretçilerine otantik bir atmosfer sunan Şanlıurfa'da, Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan tarihi "Gümrük Hanı", asırlardır canlılığını koruyor.

Tarihi ve kültürel yapısıyla dikkat çeken kentlerden Şanlıurfa'da, Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan ve günümüzde de canlılığını koruyan tarihi "Gümrük Hanı", yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Tarihi Balıklıgöl Yerleşkesi civarındaki Haşimiye Meydanı'nda yer alan ve 1563'te Urfa Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük Hanı, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" olarak anılıyor.

İki katlı olup kesme Urfa taşıyla yapılan ve avlusundan Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl'ün suyu akan tarihi hanın, Osmanlı döneminde, ticari faaliyetlerin yürütüldüğü mekanların başında geldiği belirtiliyor.

Şanlıurfa Kültür Sanat Eğitim ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) tarafından 2001'de aslına uygun restore edilerek gelecek nesillere aktarılan Gümrük Hanı, 5 asırdan bu yana işlevselliğini koruyor.

Bazı kaynaklarda "Alaca Han" olarak da geçen Gümrük Hanı, kentteki en güzel ve anıtsal mimari örneklerden biri olarak gösteriliyor. Alt katında tespih dükkanlarıyla çayhanelerin bulunduğu ve farklı mimarisiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken tarihi kervansarayın üst katındaki odalarda ise terziler faaliyet gösteriyor.

Özellikle yoğunluğun arttığı hafta sonları çayhanelerde yer bulmak imkansız hale gelirken, son günlerde kentte gelen tespih koleksiyoncuları da birbirinden değerli ürünlerini handa görücüye çıkarıyor.

"Böyle yerlerin kıymetini bilmeliyiz"

Handa 4 nesil terzilik yapan bir ailenin mensubu olan 76 yaşındaki ustalardan Sezai Karakapıcı da tarihi binanın kentin en önemli kültürel varlıkları arasında yer aldığını ifade etti.

Geçmişte kervansaray olarak inşa edilen handa, Şam, Bağdat, Halep gibi kentlerden ticaret için gelenlerin kaldığını anlatan Karakapıcı, şöyle konuştu:

"Buraya gelenler atlarını Sipahi Pazarına bırakıp, kervansarayda konaklarmış. Şanlıurfa'nın en eski hanı burasıdır. Kente gelen herkes burada kalırmış. Yağ tüccarları, manifaturacılar, ne ararsanız burada olurdu. Önceden buranın üstü topraktandı, sonradan çatı yapıldı. Gümrük Hanı çok önemli tarihi bir yer. Ben 60 yıldır buradayım daha önce babam buradaydı. Yani 4 nesil biz burada, nereden bakarsanız 150 yıllık geçmişimiz var. Bu dükkanda biz 15 kişi çalışırdık, şimdi tek kaldım. Böyle yerlerin kıymetini bilmemiz lazım çünkü Türkiye'de bu yerlerin sayısı az."

Gümrük Hanı'nda çaycılık yapan Mustafa Kara ise her mevsim mekanın yoğun olduğunu ve özellikle hafta sonları çay yetiştirmekte sıkıntı yaşadıklarını kaydetti.

AA

Okunma Sayısı: 1508
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı