İbrahim Aslan: “Dünyada ve ahirette perişan olmamak için çocuklarımıza dinimizi sevdirelim” diyor.

Sizi tanıyabilir miyiz?

İbrahim Aslan. Memleketim Hatay Yayladağı. İlâhiyat, İşletme ve Halkla ilişkiler fakültelerinden mezunum. Çocuklu Camii’nde müezzin-kayyım olarak görev yapmaktayım. Her Müslümanın İlay-ı Kelimetullah gayesi vardır. İslâmiyet’i yaymak, anlatabileceğimiz herkese İslâmiyeti anlatmak, Rabbimizi ve dinimizi anlatmak mü’min olarak görevimiz. Mevlâmız ayet-i kerîmede şöyle buyuruyor; “Güzel söz ve hikmetle Rabbinin yoluna davet et.”

Çocuklu Camii projesi nasıl başladı?

Peygamberimiz (asm) ise; “Çocuğu olan çocuğuyla çocuklaşsın” buyuruyor.

Biz de bu kudsî emirlerden hareketle, evvela en kolay ulaşılabilen kitle olan çocuklara yoğunlaştık. İlgilerini camiye çekmek için oyun ve etkinlikler öğrendik.  Diyanet İşleri Başkanlığımızın din görevlilerine tavsiyesi olan hafta sonu Kur’ân kursunu camimizde uygulamaya başladık. Çocuklar yaz Kur’ân kursunda öğrendiklerini unutmayıp cami ile irtibatlarını canlı tutuyorlardı. Ders sonu oyunlar oynatıp ikramlar veriyorduk. Ayrıca camimizin üst mahfeline bir oyun parkı kurduk. İçerisinde top havuzu ve trambolin bulunuyordu. Sayımız iyice artıyordu. Bunun yanında cami girişine bir çocuk oyun alanı daha kuruldu. Ramazan ayında ışıklandırmıştık. Sonra evler, kaydıraklar ve tahterevalliler de eklendi. Çocuk Cami’ye girer girmez “Ramazan Sokağı” adını alan mekânı görünce ikna oluyordu. Artık çocuklu ailelerin, okulların ve kolejlerin uğrak yeri olmuştu bu cami.

Tatsız bir olay yaşayıp travma geçirerek cami fobisi oluşan anne ve çocuklar bu camide âdeta şifa buluyordu. Camiye getirmek için ikna edilen çocuklar artık camiden eve götürmek için ikna edilmesi gerekiyordu. Çocukların çok sevdiği bu camiye artık çocukça bir isim koymak gerekiyordu. Sosyal medya hesabımızdan takipçilerimize sorduk. İsimlerden anket sonucu en çok oyu “Çocuklu Camii” ismi aldı. Instagram sayfamızın da ismi “Çocuklu Camii” olarak güncellendi. İşte bizim hikâyemiz böyle başladı.

Dinî değerlerin erken yaşlarda sevdirilmesi çok önemli bu konuda ailelere ne tavsiye edersiniz?

Ailelerimizin Cennet meyvesi çocuklarını camiye teşvik etmeleri çok önemli. Bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir iman dersi almazsa ve sadece dünyevî fenlerle terbiye olsa dine uzak kalır. Ergenlik çağında namaz ve oruç gibi İslâmiyetin rükünlerini ruhuna alması neredeyse imkânsızlaşır. Âdeta başka bir dinden İslâmiyete girecekmiş gibi zorlanır. Mahşer meydanında da anne ve babasının yakasına yapışıp; “Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?” diyecek. Dünya ve ahirette ailece perişan olmamak için çocuklarımıza Rabbimizi anlatalım ve sevdirelim. Cami ile irtibatlarını sağlayalım. Rabbim çocuklarımıza ve bizlere hidayet nasip eylesin. Amin.

(Not: Can Kardeş Dergisi Ocak sayısından kısaltılarak alınmıştır.)