Sonrasındaki gelişmelerle tam bir skandala dönen gazeteci tahliyeleri için HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz’ın beyanlarına sosyal medyada yaptığımız yorumlar:
* HSYK Bşk Vekili: “Deliller toplanmadan tahliye olmaz.” Peki delilsiz tutuklama olur mu? Önce sanığın idamına, sonra savunmasının alınmasına!
* Tutuklulukların gerekçesi “kuvvetli şüphe” iddiası. Ama ceza hukukuna göre şüpheden sanık yararlanır. Ceza için suçun kesin ispatı şarttır.
* Kuvvetli şüphe iddiasıyla, üstelik bu şüphe iddiasını destekleyecek deliller olmadan ve geçersiz gerekçelerle alınıp yargısız infaza dönüştürülen uzun tutukluluk kararları, altındaki imzaların sahiplerine ağır sorumluluk yükler. Bunun vebalinin altından kalkamazlar.
* Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012/6-1309 esas ve 2013/258 karar no’lu kararında deniliyor ki:
“Ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve Latince ‘in dubio pro reo’ olarak ifade edilen ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe belirmesi halinde uygulanacağı gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan delillerin bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir şüphe ve başka türlü bir oluşa imkân vermeyecek açıklıkta olmalıdır.”
* Birşey daha: HSYK Bşk Vekili “Mahkemenin kurumlara yazdığı yazıların cevapları gelmeden tahliye olmaz” diyor. O cevapların gelmesi için daha kaç ay beklenecek?!
* Geciken adalet, adalet değildir!
* Yargı ve adalet sistemi başta olmak üzere devlet öyle bir kaosun içine sokuldu ki, nasıl çıkılacağı hâlâ meçhul. Topu birbirinize atarak bu işi çözemezsiniz.
* Tek çözüm, bir an önce gerçek anlamda hukuk ve adalete dönmek. Bunun için de hukukun temel prensiplerini ve vicdanın gereklerini özümsemiş hukuk erbabının dirayetli bir çıkışına ihtiyaç var. Bu hukuk hamlesi artık daha fazla gecikmesin...
Medrese-i Yusufiyedeki çetin sınavlarını okuma, tefekkür ve ibadetle değerlendiren Nur ve diğer masumlardan biz de dua bekliyoruz.