"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP ile 30’lu yıllara dönüş

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Ağustos 2024, Cuma
Erdoğan’ın 2012 sonunda yaptığı bir konuşmadaki “Sistem düzgün kurulmamış, sistemde yaşadığımız sıkıntılar var.

Düzgün kurulmadığı içindir ki, umulmadık yerde, umulmadık şekilde, bakıyorsunuz, bürokrasi karşınıza dikiliyor, bürokratik oligarşi karşınıza dikiliyor, umulmadık yerde yargıyla karşı karşıya kalıyorsunuz” yakınması manidardı.

Evet, sistemin düzgün kurulmadığı bir vâkıa. Ve bunun temelinde yatan sebeplerin başında, yine Erdoğan’ın, Meclisteki bütçe konuşmasında “Cumhuriyetle bir hesaplaşma içinde değiliz” diyerek geçiştirdiği tarihî gerçekler geliyor. Çünkü karşı karşıya olduğumuz temel ve kronik sorunların tamamı, cumhuriyet adı altında uygulanan istibdad-ı mutlak rejiminin eseri.

O rejimin baskı ve dayatmaları, özü itibarıyla bunlarla hiçbir ilgisi olmayan cumhuriyete fatura edilemeyeceği gibi, 20’li-30’lu-40’lı yılların ceberut uygulamalarına yönelik sorgulamalar da “cumhuriyetle hesaplaşma” olarak nitelenemez.

Tam tersine, o dönemdeki tek parti diktasının politikaları, bunca yıl sonra yol açtıkları bilumum sonuçlarla birlikte enine boyuna sorgulanmalı ki, cumhuriyet de onların ağır yükünü çekmekten kurtarılabilsin.

Ve bu sorgulama, 1923-50 arasındaki dönemi 38 öncesi ve sonrası diye tasnif etmeden ve bütün olumsuzlukları 38 sonrasına yıkıp öncesini temize çıkarma gibi saptırmalara tevessül edilmeden yapılmalı ki, hakikatler gün ışığına çıkarılabilsin.

Halbuki Erdoğan bu mantığı sergilemeye devam ederek, “Maalesef Gazi M. Kemal’in ölümünün ardından Türkiye’nin enerjisi gereksiz müdahalelerle heba edildi” dedi.

Oysa Erdoğan’ın düzgün kurulmadığından yakındığı sistemin ve bürokratik oligarşinin asıl dayanağı bu değil mi?

Bütün darbelerin “Atatürk ilke ve inkılapları elden gidiyor” gerekçesiyle yapılmış olması ne anlama geliyor? Evet, “Bunların sorumlusu Atatürk değil ki...” diyen kimi Atatürkçüler var, ama cevabını bir türlü veremedikleri soru şu: “Neden bu müdahaleler hep Atatürkçülük adına yapılıyor?”

Çünkü M. Kemal başından beri tepeden inme yöntemler izledi. O kadar ki, cumhuriyet ilanını bile emrivaki tarzında gerçekleştirdi. Ve yaptığı devrimlerin tümünü aynı metodla hayata geçirdi. Dolayısıyla, kendilerini o devrimleri korumakla vazifeli sayanların, bu işi yapmak için darbe ve müdahaleden başka yol bulamamaları gayet “normal.”

Erdoğan’ın o günlerde “Dışarıdan bakanlar zannediyor ki, ‘İşte 326 tane milletvekiliniz var, gene mi bahane?’ diyorlar, ama işte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, o geliyor, sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor” diye yakınmasına gelince:

Kuvvetler ayrılığını berhava eden tek adam rejimine geçildikten sonra asıl niyet ortaya çıktı. Türkiye AKP ve ortaklarının eliyle bütün kuvvetleri tek adamda topayan 30’lu yılların sistemine döndürüldü…

Okunma Sayısı: 2538
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erdem MASTAR

    16.8.2024 14:02:26

    Elhak doğru ancak işin acı tarafı bunları düzelteceğiz diyenler bundan beterini yaptılar çünkü Kemalizm ahiretsiz bir dünya vadediyor gelenlerde işine geldiği için buna sarıldılar yalan talan dolan ile zenginleştiler cuma kılan münafıklar onlardan zalim oldular

  • Kerim Soyten

    16.8.2024 11:40:59

    Bu da tecrübe ediliyor. Bu da gidecektir. Allah günleri insanlar arasında çevirip duruyor.

  • Oğuz Yiğitet

    16.8.2024 05:07:24

    Mareşal ekolünün varislerinin genlerinde vardır 1938 öncesini kusrlardan tenzih etmek. Onun için sonraları siyasal Islam ve milliyetçi olarak iki damar halinde devam eden bu cereyan genetik taşıyıcı partiler hep kusurları ikinci reise yıkıp birinci reisi meayipten tenzih ederler. Bu özellik günümüze kadar devam edip gelmiştir...

  • Oğuz Yiğitet

    16.8.2024 00:50:10

    Evet, mesele taa başından beri hep böyle ilerledi. Adeta danışıklı döğüş gibi. Mareşal ekolünün 50 sonrası bütün siyasi varisleri hep aynı çizgiyi sürdürdüler demokratların önünü kesmek vr tökezletmek adına. Kâh takiyye metodu kâh provakatif çıkışlarla remî ideolojinin zayıfladığı devrelerde hep tahkim görevi için stepne görevi gördüler. Bu misyon istikrarlı bir şekilde devam ediyor....

  • Arif

    16.8.2024 00:10:46

    Kuvvet birliği butun kötülüklerin anasıdır. Saf kötülük olarak ülkeyi cehenneme çevirmiştir. Vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı