YKS verilerine göre bu yıl 2 milyon 755 bin 301 adaydan 1 milyon 85 bin 96’sı hakkı olmasına rağmen tercih yapmadı.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) verilerine göre, bu yıl 3 milyon 120 bin 870 aday, sınava başvurup ücretini ödedi fakat 301 bin 508’i sınava girmedi. Sınava girip yerleştirme puanı hesaplanan 2 milyon 755 bin 301 adaydan ise 1 milyon 85 bin 96’sı hakkı olmasına rağmen tercih yapmadı. Herhangi bir programı kazanan yaklaşık 168 bin aday da kayıt yaptırmadı. Eğitim Uzmanı ve Psikolojik Danışman Cihan Yeşilyurt, adayların yüzde 40’ının tercih yapmamasının nedenlerini irdeleyerek şunları sıraladı: “Ev kiralarının yüksekliği, devlet yurtlarının kontenjanlarının az olması ve özel yurtların astronomik ücretleri binlerce adayın tercih yapmamasına neden oldu. Vakıf üniversitelerinin ücretlerini yüzde 100’e varan oranda artırması, aileleri gelecek yıllarda ne kadar zam yapılacağıyla ilgili kaygılandırdı.”
Okuldan uzaklaşıyorlar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, konuya ilişkin olarak, “Değişim çağı içerisindeyiz. Bu hızlı değişime üniversite gibi hantal yapılar eğitim noktasında yetişemiyor. Birçok üniversitede hâlâ yapay zekâ dersi verebilecek hocaların bile bulunamaması bunun göstergesi. Aileler bunu fark ettiklerinde, ‘Çocuğumu 4 yıl okutsam bile iş bulmakta katkı sağlamayacaksa, maaşını artırmayacaksa o zaman niye okuyor?’ diye düşünüyor. Üst düzey üniversiteler ile tıp gibi alanlar dışında okuyanlar katlanılan maliyete değmeyen bir diplomayla karşı karşıya kalıyorlar. İyi bir tekniker, iyi bir ara elaman, sıradan bir üniversite mezununun kazandığından çok daha fazlasını kazanabiliyor. Artık öğrencilerin büyük çoğunluğu birçok bilgiyi internetten elde edebiliyor” dedi.
Öğretmenlerin işi, çocukların öğretmeni yok
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet’teki yazısında Türkiye’deki eğitim sistemini eleştirdi. Ortaylı, “Türk Millî Eğitim Bakanlığı’nın vaziyeti iyi değil; ancak ne Bakanlığı ne memurları hatta ne de bakanları tek tek suçlamamız mümkün değil. Çünkü iki seneden fazla hiçbir Millî Eğitim Bakanı iş başında kalmadı. İnsanlar, çocuklarının aynı anda 2-3 dil öğrenmesini, spor yapmasını, iyi matematik ve Türkçe öğrenmesini istiyorlar. Bunları temin edemezseniz; yetişmemiş nesillerle ne demokrasiyi ne Türkiye’nin kalifiye sınıflarını yaratabilirsiniz” diye uyardı. Ortaylı, iktidara “Öğretmenlere evvela iş veriniz, maaşlarını düzeltiniz. Birçok öğretmenin işleri, çocukların da öğretmenleri yok. Niye?” diye sordu.
Haber Merkezi