Demokrat Eğitimciler Derneği tarafından organize edilen “Tıbb-ı Nebevî’ye göre tedavi usûlleri” semineri bu Cumartesi (12 Ocak) Yeni Asya Vakfı’nda gerçekleşecek. Bio-enerji uzmanı Osman Nuri Özdemir’in vereceği seminerde “Tıbb-ı Nebevî” konuşulacak. Özdemir, yapmış olduğu çalışmaların Kur’ân ve Peygamber Efendimizin (asm) hadislerinden yola çıkılarak yapıldığını söyledi. Ankara İlâhiyat Fakültesi’ni okurken “Tıbb-ı Nebevî”  üzerine araştırmalar yapmaya başlayan Özdemir,   yaklaşık on yıldır bu konuda araştırmalarına devam etmektedir. 

Bu araştırmalar sırasında bio-enerji noktasında uzmanlaştı. Beş yıldır bio-enerji noktasında insanlara birebir de danışmanlık ve toplu olarak farkındalık semineri vermektedir. 

Yaptığı çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:

Bio-enerji derken ne anlamamız gerekiyor, açar mısınız? 

Tabiki de efendim, vücudumuzda binlerce akapuntur noktası var bu noktaları şehirler arası yollar gibi düşünebilirsiniz. Bu yollar yaşadığımız negatif olaylar karşısında, travmalar sonucu bloke oluyor; tabir yerinde ise zincirleme kaza oluyor ve yollar kapanıyor ve bu yollar hiçbir görevli açmadığı için tıkanmaya devam ediyor. Bio-enerjiyi burada trafiği açan görevli gibi görmek gerek. Vücudun yolları olan akapunktur noktasında biriken negatif blokajlar temizlenir ve oradaki bloka kaldırılmış olur. 

Buna bir nevi tedavi edilmek denilebilir mi ? 

Tedavi kelimesi yanlış olabilir. Çünkü doğu tıbbı veya da Tıbbî Nebevî’deki hiçbir yöntem bir organı tedavi etmez, vücudun iyileştirme sistemini onarır ve vücud kendi kendini iyileştirme başlar. Yani yollar açıldığında her şey yoluna girer.

Alanınız ilahiyat idi. Hacamatın veya  Tıbb-ı Nebevî’nin habis ruhları temizlediği söylenir, bu durum doğru mu?

Hacamatın özellikle nazar ve büyüyü temizlediği âlimler tarafından nakledilmiştir. Sonuçta negatif enerji dediğimiz duygu ve düşünceler büyü olur, öfke olur  fark etmez vücudun iyileştirme sistemi bozar ve bu alternatif yöntemlerle bu sistem tekrar onarılır. 

Bio-enerji uzmanı Osman Nuri Özdemir

Vücudun kendini iyileştirme sistemi bugünlerde meşhur olan hacamat içinde geçerli mi? 

Kesinlikle. Şöyle ki, bedenimizin en üst deri katmanında toksin ağır metallerin birikmesi ile birlikte vücudun havalandırma sistemi kapanır. Biz sadece oksijeni burundan almayız deri yoluyla da alırız. Ama o hava yolları kapandığında bu kez vücudumuz oksijensiz kalır ve organlarımız daha çok yorulmaya başlar ve vücutta bozulma başlar. Şöyle düşünün bir fabrika var ve fabrikada da onlarca makine, yüzlerce işçi var, ama fabrikanın havalandırması bozuk, işçiler sonuçta daha çok çalışmış olacaklar ve bu durumda işçilere her gün aynı yorgunluk işlerini gelip gittiği için bir gün iflâs etmek zorunda kalacak. Organlar da oksijensiz kaldığında, bir gün iflâs etmek zorunda kalacak. Hacamat derinin altında bulunan toksini temizlediği için havalandırma sistemi açılıyor ve organlar rahatlamaya başlıyor. Bakın bu sistemi oruçta da görebiliriz. Oruç ile beden bir ay dillendirilmeye alınır, yani çalışan işçilere yıllık izin verilmiş olunur .

Pekâlâ siz hacamat yapıyor musunuz?

Efendim genellikle bizler hacamatın anlatma kısmındayız, çünkü çıkan alternatif tıp yasası ile birlikte hacamatı sadece doktorlar yapabilir denildi. Bu sebeple sadece hacamatın önemini mantığını seminerlerimiz de anlatmaya çalışıyoruz. 

Bire bir danışmanlık yaptığını söylediniz. Bu danışmanlık hizmetlerinden bahseder misiniz? 

Benim uzmanlık alanım bio-enerji. Bio-enerji ile akupunktur noktaların bloke olan yeri açılması. Bloke olan yerler genelde öfke, kızgınlık, söylenmeyen şeyleri baskılama, yalan gıybet vb kötü duygulardan kaynaklanıyor öncelikli olarak hangi duygu durumu bloke etti ise onu tesbit edip konuşuyoruz. Meselâ öfke duygusu var kişi hakkını helâl edemiyor. Bu konuyu konuşup meditatif çalışmalar ile affetmesi sağlanıyor ve otomatik olarak orada sıkışan enerji temizleniyor.

O zaman çalışmalarınız İslâm kaideleri ile de alâkadar öyle mi?

Kesinlikle efendim, doğrudan İslâm kaideleri ile alâkalıdır. Bizi en iyi kim bilir, bizi yaratan bilir. Ku’rân-ı Kerîm’de bulunan kurallar hepsi insanın öz varlığını bozmaması içindir. Öz varlık bozulunca bunlardan biri olan hastalıklar insanın yakasını bırakmıyor. Yani yaptığımız çalışma insanın öz varlığına ruhuna yakınlaştırmaya çalışmak. (Gayret bizden tevfik Rabbimden). Bir öfke deyip geçmemek lâzım insanı öldürür öfke ve hasta eder ve insan öz hakikatini bozar ruhu ile birlikte bedenide bozulmaya başlar. Ta ki öfke duygusunu çözesiye kadar. Günah dediğimiz her durum bedenimiz de ve zihnimizde inanılmaz olaylara sebep olur. O sebeple yaptığımız çalışmalar, Kur’ân ve Peygamber Efendimizin (asm) hadislerinden yola çıkılarak yapılmaktadır. 

Röportaj: Kübra Örnek

[email protected]

Haber Merkezi