Antalya'da gerçekleştirilen 19. Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir-Sen tarafından getirilen Osmanlıca'nın orta öğretim kurulunda zorunlu öğretilmesini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğretilecek, öğrenilecek" sözleriyle savundu.
Ancak Sultanahmet'te bulunan Osmanlı arşivlerinin bulunduğu bina otel yapılınca arşiv, dere yatağında bulunan Kağıthane'ye taşınmak zorunda kaldı. Arşivdeki belgelerin silinmeye başladığı ileri sürüldü.
Yeni kuşakları tarih araştırmacısı bir yönelime sokacak olan zorunlu Osmanlıca öğretilmesi tartışmasındaki bu gönderme, Osmanlı Arşivlerini hatıra getirdi. Geçen yıla kadar binası, imparatorluğun yönetim merkezi olan Sultanahmet'te bulunan Arşiv, Haziran 2013'te Kağıthane'ye taşınmıştı. 400 yıllık tarihi arşiv binasında, "yenileme projesi" başlatılmıştı.
400 YILLIK ARŞİV BİNASI OTEL OLDU
Ticarethane Sokak’ta bulunan Başbakanlık Osmanlı Arşivi binası boşaltılır boşaltılmaz tadilata alınmış, binanın etrafına önce büyük duvarlar örülmüştü.
Başına da “Başbakanlık Osmanlı Arşivi restorasyon çalışması” yazılmıştı. Ancak çalışmalar zamanla yerini lüks bir otele bıraktı. Arşiv bahçesinde bulunan limon, defne ve asma ağaçları da kesildi. İnşaat sırasında asırlık çınarlar da zarar gördü, kurumaya terk edildi.
Mülkiyeti İstanbul İl Özel İdaresi'ne ait bina, İpekyolu Kuyumculuk Kıymetli Taşlar Turizm Otelcilik San.Tic.Ltd.Şti tarafından kiralanarak, otele dönüştürüldü. Otel de açılarak hizmete girdi.
ARŞİV İSE KAĞITHANE'YE DERE YATAĞINA TAŞINDI
Yaklaşık 100 milyon belge ve 370 bin defterin bulunduğu arşiv için ise Cendere Vadisi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait arsanın bir bölümü ile hazine tarafından Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli arsanın bir bölümünden oluşan toplam 55 bin 809 metrekarelik alan tescillendi. Hassa Mimarlık tarafından projeleri hazırlanan arşiv sitesinin ihalesi, TOKİ tarafından gerçekleştirildi.
UZMANLAR UYARMIŞTI
Yaklaşık bir yıl önce açılışı yapılan yeni Osmanlı Arşivleri binası Kağıthane Deresi’ne olan yakınlığı ve bir o kadar merkeze uzak oluşu sebebiyle tartışmalara neden oldu. Uzmanlar arşivi, Kağıthane Deresi'nin çok yakınına, rutubetin bir yere götürmenin risklerine dikkat çekmiş ve uyarıda bulunmuştu. Prof. Dr. İlber Ortaylı, basına yansıyan demeçlerinde, "Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin yeri Bab-ı Ali’dir. Osmanlı arşivini Kağıthane’ye taşımak ayıptır, görgüsüzlüktür, densizliktir. Eski bir imparatorluğun, eski bir milletin yönetimine yakışmıyor bu kadar laubalilik" diye çok sert bir şekilde tepki göstermişti.
Arşiv binasının Kağıthane'de yapıldığı yerle ilgili meslek odaları da olumsuz görüş bildirmiş, İnşaat Mühendisleri odası, taşkın alanı içine arşiv gibi özellik taşıyan binaların yapılmasının yanlış olduğunu açıklamış, "Dere yatakları içerisinde bulunan yerleri arşiv binası olarak kullanmamak lazım" denilmişti.
"BELGELER RUTUBETTEN ZARAR GÖRÜYOR" İDDİASI
Uzmanların uyarısını haklı çıkaran iddialar, geçtiğimiz Haziran ve Temmuz aylarındaki yağışların ardından gündeme geldi. Dere yatağındaki binayı su bastığı, binada oluşan çatlaklar nedeniyle arşive su sızdığı ve arşivden kokular gelmeye başladığı iddiaları basına yansıdı. Arşivde çalışan araştırmacılar ise bazı belgelerin ıslak ya da nemli olduğunu ileri sürdü.
Bunun üzerine Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne konuyu sordu. Ancak verilen cevapta, “Belge muhafazısı için her türlü modern önlemin alındığını ve sistemde nem alma nem vermenin dünya standartlarında yapıldığı” belirtildi.