AKP iktidarı, İsrailli yetkililerin yargılanacağı yönündeki taahhütlerine rağmen yerel mahkemenin 26 Mayıs 2014’te verdiği kırmızı bülten kararını uygulamaya koymadı.
Kamuoyuna Filistin’in yanında, İsrail’in karşısındaymış gibi görünen AKP iktidarı, dokuz Türk vatandaşının öldüğü Mavi Marmara saldırısından sorumlu tutulan İsrailli askerler için çıkarılan kırmızı bültenleri, mahkeme kararı üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hâlâ işleme koymadı. Yakalama kararı İnterpol’e gönderilmedi.
Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik kanlı baskınla ilgili davada İsrailli yetkililer hakkındaki Türk mahkemelerinin verdiği yakalama kararının üzerinden neredeyse bir sene geçmesine rağmen Ankara’nın hâlâ kırmızı bülten çıkarmadığı ortaya çıktı.
5 ay boyunca Dışişleri Bakanlığı’nın görüşünü bekleyen Adalet Bakanlığı 17 Kasım 2014’te gelen cevaba rağmen kırmızı bülten için İnterpol’e başvurmadı. İsrail ile ilişkileri normalleştirmek isteyen Ankara’nın kırmızı bülten kararının sürece zarar vereceği gerekçesiyle bekletme eğiliminde olduğu öğrenildi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Türk’ün öldüğü 31 Mayıs 2010’daki Mavi Marmara saldırısıyla ilgili davada geçen yıl mayıs ayında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashkenazi’nin yanı sıra Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında yakalama kararı vermiş, sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etmişti.
Hiçbir belge ve delile dayanmadan Hizmet Hareketi’ni, İsrail gizli servisi MOSSAD ile işbirliği yapmakla yaftalayan AKP iktidarı, İsrailli yetkililerin yargılanacağı yönündeki taahhütlerine rağmen yerel mahkemenin 26 Mayıs 2014’te verdiği kırmızı bülten kararını uygulamaya koymadı.
Hükümet yetkilileri ve iktidara yakın basın, kırmızı bültenin uygulanmasına “paralel yapı”nın engel olduğunu iddia ediyordu. Son olarak önceki ay Yeni Şafak, “Dosyayı 9 ay sümen altı etti” başlığıyla verdiği haberde eski Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Nurdan Okur’un “İsrailli yetkililer hakkındaki yakalama kararını sümen altı ederek, İnterpol’e göndermediği”ni yazdı.
DIŞİŞLERİ: SİYASİ İRADENİN TASARRUFU
Mahkemenin kırmızı bülten talebine ilişkin evrak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17 Haziran 2014’te Adalet Bakanlığı’na iletildi. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler eski Genel Müdürü Okur’un açıklamasına göre evrak derhal Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a arz edildi. Konunun dış politikayla ilgili olması ve Dışişleri Bakanlığı’nca takip edilmesi sebebiyle Bozdağ’ın direktifleri doğrultusunda 19 Haziran 2014 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’na görüş soruldu. Mesele beş ay boyunca Dışişleri Bakanlığı’nda bekledi. Dışişleri’nden 17 Kasım 2014 tarihinde gelen cevap aynı gün Bekir Bozdağ’a iletildi.
AVUKATLARDAN SUÇ DUYURUSU
Zaman'ın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri böyle önemli bir konuda bakanlık bürokratlarının sorumlu tutulmasının sağlıklı olmayacağını ve “siyasi irade”nin talimatları doğrultusunda çalıştıklarını vurguladı. Dışişleri yetkilileri bu sözlerle sorumluluğun dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nda bulunduğunu bildirdi.
12 Mart 2015’te gerçekleşen duruşmada ise mahkeme, gemide keşif yapılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanık İsrailli komutanlarla ilgili Kırmızı Bülten talebinin akıbetinin bakanlıktan sorulmasını kararlaştırdı. Avukat Uğur Yıldırım, kırmızı bültenle ilgili kararı uygulamayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunması talebinde bulunduklarını söyledi.