Gezi olayları sırasında Kabataş’da Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehre D.’nin 60-70 kişilik bir grubun saldırısına uğradığı, darp ve hakaretler edildiği, olayın görüntülerin de bulunduğu belirtilmişti. Ancak basına yansıyan görüntülerde iddia edilen saldırı olayının yaşanmadığının ifade edilmesi üzerine yalan söylendiği tartışmaları çıktı. 

Bu tartışmalar üzerine hükümete yakın olduğu belirtilen gazetelerde çok sayıda köşe yazarı, ‘Diliniz kaba vicdanınız taş’ başlığı altında yazı yazmıştı. Ortak yazılan bu köşeyazarları da tartışmalara neden oldu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da grup toplantısında buna tepki göstermişti. 

Kılıçdaroğlu’nun kendilerine hakaret ettiğini belirten ortak başlık altında yazı yazan gazeteciler suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adalet Sarayı’na gelen gazeteciler basın açıklaması yaptı. 

Gazeteciler adına açıklama yapan Yenişafak yazarı Kemal Öztürk, ortak başlığı Kabataş olayının yeniden köpürtülüp bunu bahane ederek dört tane kadın yazarın sosyal medyada, kamuoyunda, köşelerde ve manşetlerde linç edilmeye çalışmasını protesto etmek amacıyla yaptıklarını söyledi. Öztürk, “Bu sayı 15 de olabilirdi 50 de, 100 de. Öyle özel bir organizasyona da gitmedik, özel bir yerden talimat da almadık. Bunlar bizim meslek arkadaşlarımız.” dedi. 

Kamuoyunda gazeteci arkadaşlarına linç yapılmaya çalışıldığını ileri süren Öztürk, “Bu linci protesto ettiğimiz bu köşe yazısı başka köşe yazarları tarafından eleştirildi, televizyon tartışmalarında konu odu. Bunların hepsini makul karşılıyoruz. Ama Türkiye’nin anamuhalefet partisinin genel başkanı kendi grup konuşmasında bu ortak başlıkla yazı yazan gazetecileri vicdan, din, namus, ahlak, kitap sorgusuna tutup ‘sizler de bu var mı?’ diye hakaret eden, gazetecilerin fikrini ve düşüncesini açıklamayı adeta bastıran yok eden bir siyasi tartışma içerisine girmiş oldu. Siyasetçilerin muhatapları siyasetçidir, gazetecilerin muhatapları gazetecidir. Biz gazetecilerle muhatap olmaya alıştık ama bir anamuhalefet partisi liderinin hakaretine maruz kalmayı asla kabul etmeyiz. Türkiye’de ilk defa anamuhalefet partisi hakkında sanırım suç duyurusunda bulunuyor gazeteciler. Sanırım ilk defa anamuhalefet partisi muhalefetteyken gazetecilerle mahkemelik de oluyor. Bu da ancak sayın Kılıçdaroğlu’nun yapabileceği bir şeydi ve bunu da başarmış oldu.” ifadelerini kullandı. 

Gazetecilere bu denli hakaret eden siyasi bir figür olmasına rağmen basın meslek örgütlerinin ses çıkarmadığını söyleyen Öztürk, “Bundan dolayı da meslektaşlarımıza teessüflerimizi bildiriyoruz.” diye konuştu. 

Avukat Cihat Gökdemir de tepki amaçlı aynı başlık altında yazılan köşe yazılarının siyasi bir tartışma ortamına çekildiğini kaydetti. Gökdemir, “Bu tartışma ortamında Türkiye’nin anamuhalefet partisi genel başkanı parti toplantısında bu yazıyı yazan arkadaşlar için çok galiz hakaretler ve tehdide varan laflar etti. Biz de bu anlamda bugün savcılığa suç duyurusu yapmayı düşünüyoruz. Bizim suç duyurumuz hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik içerikli.” ifadelerini kullandı. 

Açıklamanın ardından avukat ve gazeteciler adliyeye girerek suç duyurusu dilekçesini savcılığa verdi. 

Dilekçede, 16 gazetecinin mesleki dayanışma için aynı başlık altında yazı yazdığı kaydedildi. Gazeteciler Abdulkadir Selvi, Abdülhamit Güler, Ahmet Kekeç, Ardan Zentürk, Yasin Aktay, Cemile Bayraktar, Ersoy Dede, Esra Elönü, Fuat Uğur, Halime Kökçe, Kemal Öztürk, Merve Şebnem Oruç, Murat Çiçek, Kenan Alpay, Mahmut Övür ve Saadet Oruç, Kılıçdaroğlu’nun ‘hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından cezalandırılmasını istediler.