Kutuplaşma ve gerginlik toplum sağlığında oldukça önemli hasarlar bırakan olgular. İstanbul Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi, travma uzmanı Prof. Dr. Doğan Şahin “Kutuplaşma arttığında, taraflar birbirlerini daha uçlarda algılamaya başlar. Daha ılımlı yargılar yerini birbirini düşman gibi gören uç yargılara bırakır” diyor.
“Kutuplaşma arttığında ve kutuplaşmanın gerginliği tırmandığında, hele kutuplaşmalar, öfke ve nefrete dönüştüğünde kutuplardan birine yakınlaşma gereği hisseden insanların sayısında artış olur” diyen Şahin, “Toplumsal gerginlikler ve çatışmalar arttığında insanların güvende olma duyguları azalır. Kendilerini güvende hissetmeyen insanlar ise başka insanların desteğine ve dayanışmaya daha çok ihtiyaç duyarlar” ifadelerini kullandı.
Karşı tarafı kötü olarak algılamak öfkeye neden olur
“Kutuplaşma arttığında, taraflar birbirlerini daha uçlarda algılamaya başlar” şeklinde Gazete Duvar’a açıklama yapan Şahin, “Daha ılımlı yargılar yerini birbirini düşman gibi gören uç yargılara bırakır. Taraflar birbirini zararlı, hain, düşman, insanlık düşmanı, kendisini yok etmeye çalışan gibi algıladıkça da karşı tarafa daha çok öfke duyar, zarar vermek ve hatta ortadan kaldırmak isteyebilir. Karşı tarafı kötü ve zararlı olarak algılama bir kısır döngüye neden olabilir. Karşı tarafı kötü olarak algılamak öfkeye neden olur, kişi hissettiği öfke, kötü düşünce ve duygular dolayısıyla kendisini suçlu hissetmemek için karşı tarafı iyi yanlarını görmezlikten gelerek ve iyice kötüleştirerek algılar, karşı tarafı kötü algıladıkça da öfkesi olumsuz duygu ve düşünceleri daha da artar” şeklinde konuştu.
Konuşmak, paylaşmak ve dayanışmak önemli
Şahin şu tekliflerde bulunuyor; “Zor iş, ne desem sorunu halletmeye yetmez. Ancak bazı önlemler alınabilir gene de. En önemlisi, her şeye rağmen konuşmak, paylaşmak ve dayanışmaktır. Ancak tüm bunları yaparken, kutuplaşmanın ne kadar zararlı olduğunun bilinciyle hareket etmek daha olumlu olacaktır. Kutuplaşmaya karşı yürütülecek mücadelenin kendisi yeni bir kutuplaşma yaratmamalıdır. Savaş karşıtı ya da barışçı söylemler bazen o kadar şiddetli suçlamalar, ağır ithamlar içermektedir ki, barış talebinin bu şekilde ifade edilmesi çatışmaya neden olmaktadır.”