Diyanet İşleri Başkanlığınca, son dönemde ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle yarın cuma namazı sonrası bütün camilerde yağmur duası yapıldı.
Suyun önemine ilişkin hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Suyun bilinçli kullanılması ve israf edilmemesine ilişkin uyarıların yapıldığı hutbede, cuma namazının farzından sonra yağmur duası edildi.
***
YAĞMUR DUASI NASIL ANLAŞILMALIDIR?
“Yağmur duâsı ile ilgili olarak sünnet olan nedir?”
Topraklarımız yağmura muhtaç. Canlılar suya muhtaç. Ruhumuz Allah’ın sayısız ikramına, ihsanına ve lütfuna muhtaç. İçimiz dışımız rahmete muhtaç. Allah âfet vermesin tek! Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, yağmur namazı ve duâsı bir ibadettir. Yağmursuzluk o duânın ve ibadetin vaktidir.1 Duâyı ve ibadeti vaktinde yapmalı, değil mi?
Yağmurlar kesildiği zaman tövbe ve istiğfar etmek, duâ edip namaz kılmak ve ikramı, ihsanı ve rahmeti sonsuz olan Cenab-ı Hak’tan yağmur istemek sünnettir. Kur’ân’da Nuh Aleyhisselâmın, kavmine şöyle dediği kaydedilir: “Dedim ki: ‘Rabb’inize istiğfar edin. Muhakkak o bağışlayandır. Size gökten bol bol yağmur indirsin.”2
Devamını okumak için tıklayınız:
Yağmur duâsı ve namazı
***
Kar, yağmur, dolu; gelmiyor gönderiliyor, yağmıyor yağdırılıyor...
Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur'da Cenab-ı Hakk'ın zerrelerden yıldızlara kadar tecelli eden ismlerini ve azim tasarrufatını tefekkür etmeye devam ediyoruz.
'İlimlerin esası, ilimlerin şâhı ve padişahı, imân ilmidir.' hakikati çerçevesinde Kainat Kitabı'nda gerçekleştirilen herşeye mana-i harfiyle bakarak eserden sanatkara yönelerek Cenab-ı Hakk'a ulaşıyor, nazarlarımızı Esma-ül Hüsna'sının tecellilerine çeviriyoruz...
Özetle diyebiliriz ki; Hissiz, şuursuz olan kar, yağmur, dolu, toprak, otlar, ağaçlar ve benzeri nice sebep bizlere şefkat edip, rızık yetiştirmek kabiliyeti olmadığından, su gelmiyor, gönderiliyor; toprak kendi kendine açılmıyor; Birisi o kapıyı açıyor, nimetleri ellerimize veriyor, meyveler, hububatı yetiştirmekten pek çok uzak olduğundan, onlar bir Hakîm-i Rahîmin perde arkasından uzattığı ipler ve şeritlerdir ki, nimetlerini onlara takmış, zîhayatlara uzatıyor.
AA