Anadolu’nun dört bir tarafından gelen gençler deizmi ve gençliğin sorunlarını konuştu. ‘Yanlış eğitim’ sorununa dikkat çeken gençler makaleler üzerinden çalışmalar gerçekleştirdi.
Risale-i Nur Enstitüsü Cep Kitaplığı projesi kapsamında, Anadolu’nun dört bir tarafından gelen gençler geçtiğimiz Pazar günü Yeni Asya Vakfı’nda Deizm ve Gençlik konulu masa çalışmasını gerçekleştirmek için toplandı. Deizm ve Gençlik konusunu irdeleyen gençler; “Deizm nedir?, Günümüz gençlerinin iman ile alâkalı problemi deizm olarak açıklanabilir mi? Gençliğin imanını kurtarmak için neler yapılabilir?” sorularına cevap aradılar. Masa moderatörlüğünü Melihcan Daşdelen’in yaptığı çalışmaya, Van’dan Abdulkadir Sinoğlu, KKTC’den Behlül Semerci, Ankara’dan Şükrü Kalı ve Bilal Said Parlakoğlu, İstanbul’dan Muhammed Said Çiçek, Berkay Güloğlu ve Murat Ercan, Barla’dan Cemil Said Demirdöğmez ve Risale-i Nur Enstitüsü’nü adına Metin Şencan katıldı.
Sorun, yanlış eğitim
Çalışmada Melih Can Daşdelen’in “Deizm ve Eleştirisi” makalesi, Mustafa Eren Bozoklu’nun “Anti-deist bir söylev” makalesi, Yılmaz Tokdemir’in “İman Canavarı” makalesi ve Kübra Örnek’in “Gençlik ve Deizm” makalesi okunup üzerine müzakere edildi. Maşa çalışmaları sonucunda; “Gençliğin esas hastalığının Deizm olmadığı, yanlış eğitim usûlü, serbest yaşama arzusu ve günahların tasallutu neticesinde ibadet ve itaatten kaçmak eğiliminde olan gençlerin Yaratıcıyı inkâr etmekten de korkmaları üzerine Deizm ismine tutundukları ve Medya ve Uzmanların da tesiri ile aslında deizm olmayan hastalığın deizm olarak adlandırıldığı bu yüzden yapılan çalışmaların yeterli gelemediği, Risale-i Nur Enstitüsü tarafından hazırlanacak kitapçık çalışması ile bu hastalığın aşılabileceği” vurgulandı.
Kitapçık hazırlayacaklar
Masa moderatörü Daşdelen; “Deizm’in temellerine ve çıkışına baktığımız zaman görüyoruz ki Türkiye’de gençler arasında yaygınlaşan şey asıl itibariyle Deizm değil. Gençlere cazip gelen şey hem bir yaratıcıyı inkâr etmemek hem de ibadet yükünden kurtulmak. Gençler yaratıcıyı inkâr etmekten korkuyorlar. Çünkü bu durum onları arayışa, yaradılışı açıklama mecburiyetine itiyor. Yaratıcıyı kabul etmek istemelerine rağmen günahları da serbestçe işlemek, ibadetten de kaçmak istiyorlar. Hem yaradılışı açıklayacak hem de ibadet külfetinden kurtaracak bir şey istiyorlar. Buna deizm akımını yakın gördükleri için deist olarak kendilerini tanımlamak kolay geliyor. Bu aslında devekuşu gibi davranmaktır. Gençler deizm diye isimlendirdikleri şeyi gerçekten araştırarak kabul etmiyorlar. Yanlış teşhis yanlış tedaviyi netice verir. Bu durum tesbit edilemediği için de bu soruna çözüm bulunamıyor. İnşaallah Risale-i Nur Enstitüsü Cep Kitaplığı projesi bu sıkıntıları hakkıyla tesbit edip Kur‘ân eczanesinden devalar sunan tesirli bir proje olacak.” dedi. Masa çalışmasında belirlenen başlıklar doğrultusunda gençlerin kafalarındaki suallere cevap olacak bir kitapçık ortaya konulması kararlaştırıldı.
Haber Merkezi