Müslüman olduktan sonra Aişe ismini alan Debbie Rogers, İslâmı anlatarak çevresinin de Müslüman olmasına vesile oldu.
Tercüme Haber: Mahmut C. Çakır - İstanbul
Debbie Rogers –şimdiki ismiyle Aişe- ve ailesi önceden Hıristiyandılar. Öyle ki Rogers düzenli olarak kendi dinine mensup olan yardım kuruluşlarının toplantılarına katılırdı. Britanya’daki çoğu kızın duvarında bazı sanatçıların posteri varken, Rogers’ın duvarında Hz. İsa posteri asılıydı. Buna rağmen Hıristiyanlığın yeterli olmadığını fark etti; cevaplanmamış birçok soru vardı ve Hıristiyanlık inancındaki eksiklikler yüzünden kendini rahatsız hissediyordu. “Benim Tanrı’ya itaat edebilmem için daha fazlasına ihtiyacım var” diyordu.
Aişe, gelecekte eşi olacak olan Muhammed’i ilk kez, Muhammed'in ailesinin sahibi olduğu mağazada sıradan bir müşteri olarak görmüştü. O zamanlar 10 yaşında olan Aişe sıklıkla Muhammed’i ibadet ederken görüyordu. Aişe, Muhammed’in ibadetini “Yaptığı şeyde tatmin duygusu ve huzur vardı” diye tarif ediyor. “Sonra ona ibadeti hakkında soru sordum. Bana Müslüman olduğunu söyledi. Ben de ona ‘Müslüman nedir?’ diye sordum.” Sonrasında Muhammed’in de yardımıyla Aişe İslâm’ı derinlemesine araştırmaya başladı.
BİR SENEDE KUR’ÂN’I HATMETTİ
17 yaşına kadar Kur’ân-ı Kerîm’i hatim etti. Müslüman olmaya karar verdiğinde ise 16 yaşındaydı. Aişe Müslüman olmasına rağmen, Muhammed’in ailesi çiftin evliliğine razı olmadı. Aişe’yı Batılı bir kadın olarak gördüler ve en büyük oğullarını yoldan çıkararak ailenin ismine leke süreceğine inandılar. Buna rağmen çift mahalli bir camide evlendi. Aişe, düğünde Muhammed’in annesi ve kız kardeşleri tarafından yapılan el yapımı gelinliği giydi. Muhammed’in annesi ve kız kardeşleri düğüne katılmayı reddeden Muhammed’in babasından gizlice törene katıldılar. Aişe’nın anne ve babası, Michael ve Marjory Rogers düğüne katılmalarına rağmen kızlarının giydiği elbiseden ve komşuların ne düşüneceğinden dolayı endişeliydiler. 6 yıl sonra Aişe, anne babasını ve ailenin geri kalanını Müslüman yapma görevine girişti. “Kocamla birlikte anne ve babama İslâm’ı anlattık ve bendeki değişikliği gördüler. Artık saygısızlık etmiyor ve söylediklerine karşı gelmiyordum” diyor.
ANNESİ DE MÜSLÜMAN OLUYOR
Kısa bir süre sonra annesi Marjory Rogers, adını Sümeyye olarak değiştirdi ve Müslüman olmaya karar verdi. Başörtüsünü taktı ve ibadetlerini zamanında yapmaya başladı. Aişe’nin babasını Müslüman olmaya ikna etmek daha zordu. Bu yüzden Aişe yeni Müslüman olan annesinden yardım istedi. “Annem ve ben babamla İslâm hakkında konuşuyorduk. Bir gün mutfakta otururken babam ‘Müslüman olurken hangi sözleri söylemek gerekiyor?’ dedi. Babam Müslüman olmaya karar verince hepimiz neşelendik.“
3 yıl sonra Aişe’nın erkek kardeşi ve eşi çocuklarıyla birlikte Müslüman oldu. Kız kardeşinin oğlu da onları takip etti. Ama iş burada bitmedi. Ailesi Müslüman olunca Aişe komşularına yöneldi. Aişe, İskoç kadınlar için 13 yıl boyunca her Pazartesi günü ders verdi. Şu ana kadar 30 kişiyi Müslüman olmaya ikna etti. Müslüman olan kadınların hikâyeleri farklı tabii ki.
“HER ZORLUKTA BİR KOLAYLIK VARDIR”
İçlerinden birisi olan Trudy, Glasgow Üniversitesinde ders veriyor ve eski bir Katolik. Aişe’nın derslerine sadece araştırma yapmak için giren Trudy, 6 ay sonra Hıristiyanlığın mantıksal tutarsızlıklar içerisinde olduğuna karar vererek Müslüman oldu.
Aişe’nın kocası Muhammed’in hayattaki asıl amacı ise 5 çocuğunun da Müslüman olarak büyüyebilmesi.
Aişe İslâm’ı seçtiği için asla pişman olmadığını söylüyor. “Her evlilik inişli ve çıkışlıdır ve bazen seni zorluktan kurtarmasını için bir şeye ihtiyaç duyarsın. Ama Hz. Muhammed (asm) diyor ki: ‘Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.’ Yani zor bir süreçten geçiyorsan, gelecek olan kolaylık için çaba sarf etmen gerek.” İstanbul