Furkan Enes Durak: 24 Haziran seçimleri herkes için sürpriz oldu. Eminim erken seçim kararını alanlar, şimdi ‘Nereden de çıkardık, durduk yere bu seçim işini’ deyip pişman oldular. Ama iş işten geçti artık. Büyük hayaller kuranlar (Ama hayal kurmaktan öteye geçemeyenler) bir nevi kendi ayaklarına sıkmış oldular. Bu hükümet iktidara geldiğinde ana sınıfına gidiyordum, şimdi üniversitedeyim. Aradan 16 sene geçmiş, eğitim hayatım boyunca aynı yüzleri görmekten sıkıldım haliyle. Türkiye siyasetinde değişiklik vakti geldiğine inanıyorum. Bu seçimlerde yeni aday olanlar her zamankinden farklı, renkli ve cana yakın kişilikleri var. Türkiye’de gergin ve kutuplaşmış siyaset ortamını yumuşatan ifadeler kullanıyorlar. Türkiye, uzun yıllar sonra gerçekten farklı seçim tercihlerinin olduğu ‘demokrasi bayramı’ olarak nitelendirebileceğimiz seçimlere gidiyor. Allah bu seçimleri ülkemiz ve İslâm alemi adına hayırlara vesile eylesin. Son olarak tüm adaylara 24 Haziran seçimlerinde başarılar diliyor ve İYİ olan kazansın diyorum.
Hakan Özlen: Ne siyasetmiş be! Ne çok baş ağrıttı. Nelere sebep oldu (olmaya devam). Fani bir âlemde ebedi hükmetme hırsı.. Keşke gaye hizmet olsaydı. Ümitvarız ki milletin aklı ve vicdanı olan meclis pek yakında hakiki vazifesini yerine getirip hizmet edecektir.
Furkan Yüksel: Büyük sancılar büyük doğumların, karanlık geceler aydınlık sabahların, büyük sıkıntılar büyük müjdelerin habercisidir. Bu necip, kahraman milletin uyanışı için 24 Haziran büyük fırsattır ve dahi İslâm milletinin dönüm noktasıdır. Zira Asya’ nın anahtarı Anadolu’dadır.
Melih Can Daşdelen: Duânın bir çeşidi de ızdırârî olanıdır. Bu duâ kabule yakındır. Şu an ülke olarak içinde bulunduğumuz vaziyet bir tebdil-i idare için, ızdırârî bir haldir. Şartlar hile ile sıkıntıya girmezse bu aziz millet gereğini yapacaktır. Nesl-i âtî geliyor inşaallah...
Nesibe Ersoylu: Seçimden beklediğim bütün yaptığımız programlarda arzu ettiğimiz değerler: Adalet, hürriyet, demokrasi, kişilerin dinî inanç ve içinde bulunduğu cemaat ve grupların ayrım gözetilmeden kişi hak ve hürriyetlerine değer verilmesini bekliyorum. Şu parti bu partiye üye olup bir yere gelmek yerine kişinin şahsî gelişim ve kabiliyetlerinin göz önüne alınıp buna göre değerlendirilmesi ve toplumsal eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesini arzu ediyorum. İnşaallah böyle bir Türkiye bizi bekliyordur. Duâlarımız bu yönde.
Şule Konca: Hak adalet kavramının lâfta olmadığı olaylar karşısında hakkımızı adil bir şekilde alabileceğimiz tam demokrat bir ülke içinde yaşamak istiyoruz. Eğitim sisteminin her yıl değiştirilerek öğrencilerin deneklikten çıkmasını, sistemi pozitif yönde etkileyecek katkılar yapılmasını istiyoruz.
Fethiye Songül Akay: 16 yıldır iktidarda olan bir parti ve bir adam var. Onların neler yaptığını, neler yap(a)madığını gördük. Demokrasilerde çok seslilik vardır ve Türkiye’nin de çok sesliliğe ihtiyacı var. Demokratik bir Türkiye için mevcut iktidarın artık değişmesi lâzım. Seçilecek iktidarın karşısında da sağlam bir muhalefetin olması lâzım ki iktidarın yanlışlarına dur diyebilsin. Bu da ancak parlamenter sistem ile mümkündür. Artık gençler olarak millî hislerimizin siyasî emellere alet edilmesini istemiyoruz. Bu zamanda cihad, topla tüfekle yapılmaz. Kalemle yapılır. Bir şeyler üreten gençler olmak istiyoruz; ilim, fen ve bilimle meşgul olmak istiyoruz. Mevcut iktidarla bunun mümkün olmadığını gördük. Başkalarına da şans verilmeli diye düşünüyorum. Bu yüzden bu seçimle birlikte ya her şey iyi anlamda değişecek ya da her şey daha kötüye gidecek. Temennimiz, insanımızın basiret ve ferasetle hareket edip; ülkemiz için en doğru kararı vermesidir.
Kübra Ünüvar: 15 Temmuz’dan bu yana hak, adalet, hukuk neredeyse yok oldu. Haksız yere tutuklanan kardeşlerimizin, ihraç olan insanların, hapiste büyüyen çocukların sayısı da gittikçe artıyor. İnsanlar basına, en önemlisi de birbirlerine güvenemez hale geldi. Dışarıdaki çoğu insan korku içinde yürüyor. Bu durumların da en çok gençleri etkilediğini düşünüyorum. Bu ülke gençlerin eliyle, fikriyle, projeleriyle ilerleyecek. Korkak, ümitsiz bir nesil yetiştirilmesine artık dur denmeli. Çünkü, benim ülkem böyle olmamalı. Müslüman bir ülke böyle olmamalı. O yüzden 24 Haziran’dan sonra artık bu haksızlıkların, korkuların, endişelerin, yarın bana da bir şey olursa düşüncesinin bitmesini temenni ediyorum. En çokta ülkem için, demokrasi ve özgürlük istiyorum ve olacağına da inanıyorum.
Ayşenur Akay: Bu seçimlerde tek adamlığın ortadan kaldırılıp kanun hakimiyetinin olmasını diliyorum. Hak, hukuk, demokrasi ve adaletin olduğu, zulmün olmadığı bir yerde yaşamak istiyorum. Dinin siyasete alet edilmediği, siyasetin dine hizmetkâr olduğu bir ülke hayal ediyorum. Siyasette diplomasi dilinin kullanılmasını talep ediyorum. Eğitim ve ekonominin düzeltilmesiyle ülkemizin medeniyetler seviyesine yükselmesini arzu ediyorum. Ümitvarız, inşaallah olacak...
Nurefşan Akkaya: Devletin her alanında ve ülkenin her bölgesinde hiç kimsenin, hiç kimsenin adamı olmadığı köklü bir değişim bekliyorum.
Hayrunnisa Açıkbaş: Seçimden beklentim, ilk olarak seçim sandıklarından başlıyor. Bu seçimde usûlsüz bir şekilde oyların geçerli sayılması veya başka yollarla oyların arttırılması gibi hukuka aykırı olayların yaşanmamasını ümit ediyorum. Seçimden sonra ise, Türkiye için öncelikli olarak adalet ve hukuk konusunda, daha sonra ise ekonomi, uluslar arası itibar konularında ülkemizi hak ettiği yere getirecek; millet olarak birbirimize karşı bu uzak duruşumuzun bitmesine ve uhuvvet içinde, yeise düşmeden, ümitli bir şekilde yarınlara bakabilmemize vesile olacak hayırlı bir sonuç diliyorum. Buna ek olarak, oy kullanmanın bir hak olduğu gibi aynı zamanda bir yükümlülük olduğunu unutmayalım. Dolayısıyla verdiğimiz, yahut vermediğimiz oylardan mesulüz. Bu nedenle bu seçimde herkesi oy kullanmaya dâvet ediyorum. Hakkımızda hayırlı olanı yaşamamız duâsıyla...
Nuray Çiftkaya: Hasretle yolunu gözlediğimiz adalet-i mahzaya, demokrasiye, huzura ve hakikî kardeşliğe kavuşmak için bir vesile olmasını bekliyorum.