"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zulümleri hukukla aştık

26 Şubat 2018, Pazartesi
Yeni Asya’nın kuruluşunun 49. yılı coşkulu bir programla kutlandı. Yapılan konuşmalarda Yeni Asya’nın hakikatleri her şartta haykırdığına dikkat çekildi.

TAVİZSİZ DURUŞ DEVAM EDECEK

Gazetemizin 49. yılını tertiplediğimiz kutlama programıyla Güneşli Hizmet binamızda kutladık. Programda konuşan Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu, Yeni Asya’nın Risale-i Nur hakikatlerini her şartta haykırmak, tavizsiz duruşunu devam ettirmek prensiplerine bağlı kaldığını ve bu çizginin bundan sonra da devam edeceğini söyledi.

ZULÜMLERİ HUKUKLA AŞTIK

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz de konuşmasına “Aileler genellikle bayramlarda buluşur ve bizler de şimdi bir bayramdayız. Yeni Asya’nın 49. yılına girdik. Bu vesile ile İttihad ve Yeni Asya kucaklaşmış oldu. Zor da olsa zulümleri hukukla aştık. Hak, hukuk ve adalet yolculuğumuz okuyucularımızın desteğiyle kararlı adımlarla devam edecek inşallah” dedi.

YENİ ASYA’YA EMEĞİ GEÇENLER

Programda Yeni Asya’ya emeği geçenler de kısa konuşmalar yaptı. Yeni Asya’nın ilk yazıişleri müdürü Sabahaddin Aksakal, Yeni Asya’nın büyük bir ihtiyaca cevap verdiğine dikkat çekerken, bazı il temsilcilerimiz de Yeni Asya’nın ilk yıllarını anlattı. 357 gün sonra şartlı tahliye olan Nur Ener Kılınç da bir konuşma yaptı.

***

49. Yılımızı okurlarımızla kutladık

Gazetemizin 49. yılını tertiplediğimiz kutlama programıyla Güneşli Hizmet binamızda kutladık. Oldukça yoğun katılımın olduğu programda okurlarımız, yazarlarımız ve gazete personelimiz şevkli ve coşkulu bir akşam geçirdi.

Yemek ile başlayan program akşam namazının ardından icra edilen Mustafa Başkarcı’nın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Avukat Kadir Akbaş’ın yaptığı Risale-i Nur dersi ise dikkatle dinlendi. Programın açılış konuşmasını Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu yaptı. Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz’ün moderatörlüğünde gerçekleşen programda 357 gün özgürlüğünden mahrum bırakılan Nur Ener Kılınç yaşadıklarını anlatırken, Bekir Berk ağabeyimizin kıymetli eşi Şükran Berk de bir konuşma yaptı. İttihad ve Yeni Asya’ya gönül vermiş emektar okuyucularımız ve yazarlarımız da gazetemizin 49 yıllık serüvenini ve yaşanan tarihi hadiseler ışığında tecrübe ve deneyimlerin anlattı. 

Her şartta hakikati haykırdık

Yeni Asya Gazetesi’nin kuruluşunun 49. Yılı münasebetiyle düzenlen kutlama programı gazetemiz Güneşli Tesislerinde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. yönetim kurulu başkanımız Ömer Yavuzyiğitoğlu, “ Risale-i Nur hakikatlerini her şartta haykırmak vazifemizdir” dedi.

Bu dava kıyamete kadar da devam edecektir

Açılış konuşmasını yapmak için Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yavuzyiğitoğlu kürsüye geldi. Yavuzyiğitoğlu konuşmasında, “Değerli Kardeşlerim, Aziz Dava Arkadaşlarım, Yeni Asya’mızın fedakar okuyucuları, Yaklaşık bir buçuk asırlık bir geçmişe sahip olan Türk basınının yarım asrında Kur’anî prensipleriyle var olan gazetemiz Yeni Asya’nın 49. Yılına kavuşmasının sevincini ve haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Matbuat alemi dediğimiz medyada geçen tam kırk dokuz yıl… Darbe dönemlerinin baskılarına, gazete kapatma gibi anti demokratik uygulamalarına rağmen bu günlere sizlerin desteğiyle ulaşmış olan bu köklü çınarın tarihi bir derinliği vardır. Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’nin İman hakikatlerini matbuat lisaniyle neşretmek arzusu, Risale-i Nur prensiplerini gazete diliyle muhtaçlara ulaştırmak ve İslam alemine bir pusula olabilmek ideali elhamdülillah 49 yıldır Yeni Asya ile gerçekleşmektedir. Mukaddes bir davanın adı olan bu ideal, bu ulvi vazife Allah’ın izniyle kıyamete kadar da devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Nur hakikatlerini her şartta haykırmak vazifemizdir

Yavuzyiğitoğlu, “Nurun fedakâr kahramanı Zübeyir Gündüzalp ağabeyimizin teşekkül ettirdiği, meşveretle kurumsallaştırdığı istişare mekanizmalarının kararıyla Üstadımızın hedeflerini içeren İttihad kuruldu. İttihad kapanınca, Zübeyir ağabeyimizin; Üstadımızın “Âlem-i İslâmın bu mübarek vatanının ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ithamlarını izale etmek için matbuât lisaniyle konuşmak lâzım geldiği...” şeklindeki arzusu Yeni Asya ile gerçekleşir. Yeni Asya’yı kuran Zübeyir Abiden ve Yeni Asya bayrağını alarak, Nur’un bayrağını emin bir şekilde bu günlere getiren Mehmet Kutlular ağabeyimizden Allah razı olsun. Evet, Üstadımızın meslek ve meşrebine sadakati ifade eden Zübeyrî çizgiyi tavizsiz bir şekilde devam ettirmek, Risale-i Nur hakikatlerini her şartta haykırmak, tavizsiz Yeni Asya duruşunu devam ettirmek uğruna bu yola başını koyan Mehmet Kutlular ağabeyimizin emanetine sahip çıkmak vazifemiz” dedi.  

Bugün bizim bayramımız

Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz konuşmasına “Ailemiz yine bir arada” sözleri ile başladı. Ve şöyle devam etti: “Aileler genellikle bayramlarda buluşur ve bizler de şimdi bir bayramdayız. Yeni Asya’nın 49. yılına girdik. Bu vesile ile İttihad ve Yeni Asya kucaklaşmış oldu. Geçen seneki 48.yıl programının haberini Nur Ener Kılınç arkadaşımız yapmıştı. Ancak 1 Mart gecesi malum olay oldu ve Nur İttihad’ın 50. yılında aramızda olamadı. Nur, şu an aramızda. Birçok scope yayınımızda ve programlarımızda ‘Nur bizim onurumuzdur çiğnetmeyiz’ dedik ve elhamdülillah çiğnetmedik. Zor da olsa zulümleri yine hukukla aştık. Nur’u, çok büyük metanet sergileyen ailesini ve eşini tebrik ediyoruz ve onları alkışlıyoruz. Nur’un tutukluluğu bizim yerli ve milli(!) medyamızda yer bulmadı ancak dünya medyasında yer buldu. Oxford Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı profesörü bir makalesinde Nur Ener Kılınç’tan Nur L’ecole de Joseph’de diye bahsetmişti. Yani Nur, Medrese-i Yusufiye’de. Evet Nur, 357 gün Medrese-i Yusufiye’de eğitim gördü ve şimdi aramızda.” 

Cezaevindeki 30 günlük Akif bebeğin selamını getirdim

357 günlük cezaevi hayatının ardından kısıtlı da olsa özgürlüne kavuşan Nur Ener Kılınç, konuşmasıyla salondakilere duygusal anlar yaşattı.

Ener sözlerine, “Sizlere selam getirdim” diyerek başladı ve ardından, “Ancak kendi selamımı değil, mazlumların selamını getirdim, insanlar sizleri ve yaptıklarınızı hiç unutmayacak” dedi. Ener konuşmasına şöyle devam etti: “Ceza evinde birisi tahliye olunurken, o kişinin tahliye olduğunu herkes öğrensin ve sevinsin diye duvarlara, kapılara vurularak gürültü çıkartılırdı. Ama ben tahliye olurken beni selamlarla uğurladılar. Ben burada sizlere beton kutu içindeki bebeklerden, annelerden bahsedeceğim. Canı patates kızartması çektiği ve onu yiyemediği için üç gün boyunca yemek yemeyen çocuklar vardı orada. 357 günün sonunda bana sen mi çıkmak istersin yoksa o çocuklar mı çıksın deselerdi ben hiç düşünmeden o çocuklar ve anneleri çıksın derdim. Hala orada olan 30 günlük Akif bebeğe ve diğerlerine çok dua edin.”

Cezaevi hizmetinin önemini orada anladım

Nur Ener Kılınç, konuşmasına şöyle devam etti: “Biraz da gazetemizden ve yaptığı hizmetten bahsetmek istiyorum. Gazetemiz tirajının çok üstünde kişiye ulaşıyor. İnsanlar sürekli benden korka korka elimdeki gazeteyi istiyordu. Cezaevi hizmetinin önemini orada anladım. Ceza evi çok farklı bir yer. Secde etmek için zaman var ama imkan yok. Orada dualarınız bana inşirah verdi. Oradayken bu kadar büyük bir ailem olduğunu fark ettim, hissettim. Sizlere, aileme ve eşime çok teşekkür ederim. Allah razı olsun.”

‘Aman senle görülmeyelim diyenler vardı’

Yeni Asya’nın yazı işleri ilk müdürü Sabahaddin Aksakal da programa eski gazete nüshalarıyla geldi ve şunları söyledi: “Eskiden Nur talebelerine yapılan baskınları, gazeteler çok farklı anlaşılacak manşetlerle duyuruyorlardı. Sanki bu adamlar yakalandı ve hepsi idam edildi. Aradan zaman geçip beraat ve iade oluyor ama bunu tek bir gazete bile haber yapmıyordu. Arkadaşım bana “Aman Sabahattin senle görülmeyelim ne olur ne olmaz” diyordu. İşte böyle bir süreçte biz İttihad ve Yeni Asya’yı çıkardık.”

Gazetemiz sanatla geleceğe taşınır

Roman ve “Bediüzzaman Beşlemesi” kitabıyla tanınan yazarımız Îslam Yaşar, “Bizim mazimiz 49 yıl değil belki 1446 yıldır. Bir de geleceğimiz var bizim. Geçmişinizi geleceğinize bağlamanızın yolu haldir. Bu halde geleceğe uzanmamız gerekiyor. Bunun yolu hatıraları sanat eseri haline getirip cemiyete mal etmektir. Yeni Asya bir romandır, hikayedir, şiirdir. Yeni Asya şahs-ı manevinin hayat hikayesidir. Genç kardeşlere düşen çok büyük bir görev vardır. O da davayı sanata dönüştürmek ve geleceğe mal etmektir. Gazetemiz sanatla geleceğe taşınır. Bu yüzden yazılan her yazı, hikaye, şiir, roman sanat değeri taşımalıdır” dedi.

İyi ki gazetemiz var

19. Dönem İzmir Milletvekili Mehmet Özkan ise konuşmasında Yeni Asya ile ilgili anılarından bahsetti. Özkan konuşmasına şu ifadelere yer verdi: “Sabahattin Aksakal bir gün bize lahikaları getirin dedi ve şunu söyledi bir gemi düşünün katrilyonlar kıymetinde ama pusulası yok. Ne olur? İşte bu lahikalar bizim hizmet gemimizin pusulasıdır dedi. Risale-i Nur imanları kuvvetlendirirken Yeni Asya’da onun dünyada ki, medyada ki dili olmuştur. Bizler ne bahtiyarımız ki böyle bir gazetemiz var.”

Zulmetle nurun mukayesesi

Şehir dışında olduğu için programa katılamayan hem İttihad hem Yeni Asya Gazetesinin yazarı Mümine Güneş, 49. yılımızı gönderdiği mesajla kutladı. Güneş, “Hepinize  hayırlı iman muhabbetiyle dolu günler dilerim. Yeni Asya benim için zulmet ile nurun mukayesesidir. Yaşayan bilir derler ya, bizler zulmeti yaşayarak tanıdığımız için, inşallah nurun kıymetini yakinen bilenlerdeniz. İçindeki karanlığın seni bütünüyle sardığını hissedersin ama çıkış yolunu bilemediğin için, manevi  körlüğün zulmeti ile çıkış yolları sana kapanır ve kaybolur gidersin. İnsan kendini hiç sorgulamıyor. Şuursuzca bir hayat tarzının girdabında, boşa giden günlerine hiç acımadan,  dünyaya veda edeceği son  anın her an gelebileceğini hesap etmeden yaşıyor ama asla mutluluğu tadamıyor. Çünkü iman olmadan, İslam yaşanmadan, kendi kimliğini tanıyıp, görevlerini yerine getirmeden, hayatın anlamı bilinebilir mi?”

Yeni Asya sizi hakka ve doğruluğa sevk eder

Nur Ener Kılınç’ın avukatı olan Mustafa Özbek de konuşmasında, “Cenab-ı Hakk Ali İmran suresinde şöyle emrediyor: Sizi hakka, doğruluğa sevk eden, sizi zulmetmekten, kötülükten, adil davranmamaktan alıkoyan bir cemaat bulunsun. Bu vazifeyi ifa eden, Üstad Bediüzzaman hazretlerinden başkası değildir. Üstadın vefatından sonra bakıyoruz ki Nur cemaatinden başkası değil. Ve şimdi yine görüyoruz ki Yeni Asya’dan başkası değildir. Cenab-ı Hakk’ın bizi çalıştırdığının en büyük delili ortaya çıkan neticelerdir. Yeni Asya’nın sesi o kadar yüksek çıkıyor ki, semaya kadar yükseliyor” ifadelerini kullandı.

‘O kız 3 gün boyunca sürekli ağladı’

Nur Ener Kılınç’ın davasıyla yakından ilgilenen Avukat Kadir Akbaş ise şöyle konuştu: “Ben gazetemiz ve cemaatimiz adına Nur kardeşimize bir nezaket ziyaretinde bulundum. İçerideki hissiyatın paylaşılması konusunda Nur kardeşimizin büyük katkısı oldu. Yaşanılan mağduriyetlerle alakalı bir misal vereceğim. Silivri’de 21 yaşında bir genç kız, bir yurtta rehber olarak çalışmış. Hamileliğinin son günlerinde Silivri’de 3 gün boyunca 10 saate yakın sandalyede oturtuldu. O kız 3 gün boyunca sürekli ağladı. Arkada ailesi 3 gün boyunca gözyaşı döktüler. Doğumuna çok az kalmış tesettürlü bir kardeşimizin 3 gün boyunca o işkenceye maruz bırakılması her hangi bir hukukla asla izah edilemez, asla bu kabul edilemez. Doğum sancıları başladıktan sonra kelepçeli bir şekle ambulansla hastaneye götürüldü. Doğumdan sonra vicdanları dile geldi de tahliye kararı verdiler. Bugün mazlum konumunda olan insanların hakkını müdafaa etmek, adalet-i mahzayı temsil ettiğini iddia eden bir cemaate yakışan tavır, bu süreçte sergilenen tavırdır.”

6 sefer tutuklandım 

Uzun yıllar İzmir Yeni Asya temsilciliği yapmış, halen hizmete aktif bir şekilde devam eden Hasan Şen, 55 yıldır bu hizmetin içinde olduğunu, 33 yıldır da İzmir temsilciliğini iftiharla yaptığını dile getirdi. Şen, “Ben 6 sefer tutuklandım ve bizim avukatımız, efsane ve kahraman avukat Bekir Berk’ti” dedi. Üstad Bediüzzaman’ın kahraman taleberinden bahseden Şen, şunları söyledi: “Biz Yeni Asya camiası olarak üstadımızın talebeleri için “Ya Rabbi, bu kahraman, ihlaslı, sadık ağabeylerimizi bugünkü siyasete alet etme” diye dua ediyoruz. Ve bir sene içinde 5 tanesi vefat etti. Demek ki Yeni Asya’nın duası bir cihette kabul oldu.”

Yeni Asya her gün bu olayı yazdı

İzmir Tire’den Celal Keseli, “Nur kardeşimize ceza evi hatıralarını bizimle paylaştığı için teşekkür ediyoruz dedi. Keseli, “Bizlerde eski mağdurlardanız” diyerek 3 defa hapse girip bir defa sürgün yediğini ifade etti ve devam etti: “Avukat Bekir Berk her zaman arkamızda durdu. Bir keresinde Tire’de bir kız kardeşimizin nişanında, Nur ayini yapılıyor diye ihbar edilmiş. Bekir Berk hemen müdahale etti. Biz tahliye oluncaya kadar Yeni Asya manşetinde her gün bu olayı yazdı.”

Zübeyir ağabeyin yaptığı derste bulundum

İstanbul hizmetlerinin tecrubeli isimlerinden Hasan Dalçık, “Kahraman kardeşlerim, bacılarım, şefkat kahramanları” sözleriyle salondakileri selamladı. Risale-i Nur’la tanışma hikayesini anlatan Damçık şunları söyledi: “Ben 1967 senesinde, Karaköy Dershane caddesinde ticaretle iştigal ediyordum. O zamanlar nurculuktan da haberim yoktu. Dinden, imandan, mukaddesattan bahseden gazete diye, bazı arkadaşlar İttihad satıyorlardı. O zamanlar ara sıra namaz kılıyordum ancak bir şuur içerisinde değildim ve kılmadığım zaman rahatsızlık duymuyordum. O zamanlar PTT veznedarı beni her gün görünce bir gün bana siz dine bir yere meyilli misiniz? dedi. Ben de evet dedim. Sonra bizi Süleymaniye dershanesine götürdü. O zamanlar Bekir Berk ağabey bizi öyle bir karşılamıştı ki inşallah ahirette de bizleri öyle karşılar. Daha sonra derslere devam etmeye başladık, ancak sürekli gürültü çıkarıyorduk. Bize, yukarıda üstadımızın talebesi var biraz rahatsız, gürültü etmezseniz iyi olur dediler. O Zübeyir ağabeydi. Kandil gecesi yaptığı bir dersinde bulundum. Bana küçük sözleri verdiler ve ben 4. sözü okuduktan sonra artık namaz kılmadığım zaman rahatsızlık duymaya başladım. O zamandan bu zamana elhamdülillah bu cemaatin içindeyim. Allah son nefesimize kadar bizi burada daim etsin.”

Yeni Asya demek, istikamet demek

Nur’un kahraman avukatı merhum Bekir Berk’in hanımı Şükran Berk Hanım, küçük bir Risale-i Nur dersi yapıp Yeni Asya için şu ifadeleri kullandı: “Yeni Asya Risale-i Nur’a bağlıdır. Risale-i Nur’un neşridir. Böyle bir gazete daha yok. Yeni Asya demek istikamette, güvenli yolda olmak demektir. Özelikle gençler Yeni Asya’yı okumalıdır. Çünkü ondan Risale-i Nur var.”

Yeni Asya bir çınardır

Emekli Orman Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Çakır, “Ben gazete yönetimini tebrik etmek istiyorum. İttihad programında bizleri topladıkları gibi, Yeni Asya’nın 49.yıl münasebetiyle bizi toplamalarından son derece memnunuz. Gazete yönetimi ve çalışanlarının çektiği zahmeti çok iyi biliyoruz. Hiç şikayet edip sızlandıklarını görmedik. Yeni Asya bir çınardır ve o çınarın altında bizler gölgeleniyoruz” şeklinde konuştu.

Risale-i Nur’u dünyaya yaymaktır asıl gayemiz

“Ayakkabızı Hasan abi” olarak tanınan Yeni Asya okuyucusu Hasan Özgenç, “Nurlu yolun sarsılmaz yolcuları yolunuz açık olsun” diyerek sözlerine başladı ve şu dizeler ile devam etti: “Hala yağmur gibi yağıyor fitne – fücur. Hasımları anladık, hısımları anlamakta zorlanıyoruz. Uyan bu gaflet uykusundan, davana sarıl. Zarar verdiğini görmüyor musun? Sonra pişmanlığın ilelebet sürecek. Ama son pişmanlık fayda vermeyecek. Risale-i Nur’u dünyaya yaymaktır asıl gayemiz. Gayretle, azimle, sadakatle, şevkle bu hizmeti, Allah’ın izniyle sürdüreceğiz. Evet 49 yıl oldu gazetemin yaşı, İttihad’dır baş tacı. Evveli İttihad, hali ittihad, geleceği ittihaddır. Evet o bir marka, kimseye vurmaz ne damga ne pranga. Adı mı ne? Söylüyorum öyleyse; medyanın, basının, imanın gür sesi Yeni Asya!”

Risale-i Nur’la örtüşen gazete

Tahiri Mutlu ağabeyin akrabalarından olan Sabahattin Boyacı geçmişte yaşadığı bir anısını şöyle anlattı: “Bir zamanlar Ankara’da medresede kalırken bize bir mektup geldi ve mektupta Yeni Asya’nın Risale-i Nur’a aykırı neşriyat yaptığını iddia eden ifadeler vardı. Altında da Tahiri Mutlu imzası var. Biz itiraz ediyoruz ama sesimizi duyuramıyoruz. Bir hafta sonra yine bir mektup geldiğini söyledi başımızdaki ağabey. Bu defa mektupta önceki hafta gelen mektubun, Tahiri ağabeyin yanında olan birinin içeriğini söylemeden abdest alırken acele bir şekilde imzalattığı Tahiri ağabeye imzalattığı bir mektup olduğu yazıyor. Devamında da Yeni Asya yayınları meşveret kararıyla çıkan, Risale-i Nur’la birebir örtüşen bir gazetedir. Ve bu defa Tahiri Mutlu ve Mustafa Sungur imzası vardı mektupta. Elhamdülillah bu ağabeyler bana cesaret verdi.”

Ümitsiz olmayınız!

Ciddi sağlık problemleri olmasına rağmen Üstad Bediüzzaman’ı gören son şahitlerden olan Bursa’dan programımıza katılan Erdoğan Utangaç şunları söyledi: “Muhabbet fedaileri şefkat kahramanları, sizleri bu güzel günde, Nur’un bayramında, en kalbi hislerimle, tebrik ediyorum. Sizlere Rabbimizden hayırlı uzun ömürler diliyorum. Bu dava öyle bir dava ki, bu gazete öyle bir gazete ki, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak bugüne kadar çizgisini devam ettirdi. Yeni Asya yoluna kıyamete kadar devam edecektir. Ümitsiz olmayınız. Şu istikbal inkılabatı içinde ne yüksek gür sada İslam’ın sadası olacaktır.”

Duamız bu yönde

İzmit Yeni Asya temsilcisi Salih Oral, “Nur kızımıza geçmiş olsun diyorum. Onun için en son şöyle bir dua ettim. Allah’ım Nur kızımızın tahliye olması için ne kadar dua etmemiz gerekiyorsa o kadar dua etmişiz gibi kabul et. Ve elhamdülillah tahliye oldu. İnşaallah Rabbim, ehli iman din kardeşlerimizi, kızlarımızı, bebekli anneleri, masumları en kısa zamanda hürriyetine kavuştursun. Dünyada ki bütün Müslüman kardeşlerimizi de hürriyetine kavuştursun ve başlarına da adil, demokrat idareciler koysun” dedi. Ardından neşriyat hizmetinin önemini vurgulayan Oral, “Hepimiz neşriyatımız Yeni Asya yayınlarını her eve götürmek istiyoruz. Eğer çalışırsak, gayret edersek bunların olacağını gözlerimizle görüyoruz. Yayınlarımızı okuyalım, okutalım!” dedi.

Küçük misafirlerimiz Can Kardeş’le eğlendi

Anılar, hatıralar ve tecrübelerin harmanlandığı programımız, katılamayan okuyucularımız için de scope üzerinden canlı olarak yayınlandı.

Onbinlerce kişinin seyrettiği programda “Sağ duyunun ve vicdanın sesi Yeni Asya” konulu sinevizyon gösterisi yapılarak Yeni Asya gazetesinin tarihsel duruşu ve şuandaki kadroları tanıtıldı. Programın sunuculuğunu yapan Şükrü Şimşek ise okuduğu şiir ve anonslarıyla programa renk kattı. Oldukça yoğun bir katılımın olduğu programda küçük misafirlerimiz için Can Kardeş Dergisi olarak sürprizler hazırlandı ve eğitici aktiviteler yapıldı.

HABER: CEMİL SAİD DEMİRDÖĞMEZ - FETHİYE SONGÜL AKAY - ÜLKER YILMAZ CABA

FOTOĞRAFLAR: ERHAN AKKAYA - MURAT SAYAN - YENİ ASYA

Etiketler: yeni asya
Okunma Sayısı: 6899
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    26.2.2018 13:12:08

    Yeni Asya'mızı tebrik ediyoruz. Rabbimiz istikametle nice hizmetlerde bulunmayı nasıp eylesin.

  • turgay namdar

    26.2.2018 09:37:33

    Yeni Asya'm bu zamanda meşverete dayalı gerçek Şahs-ı Maneviyi temsil etmektedir. Büyük bedeller ödenerek gelinen bu hal, hizmet etmek isteyen tüm gruplara örnek olarak orta yerde durmaktadır. Bu yol Sünnet-i Seniyyeye dayanan Üstad Bediüzzaman'ın yoludur. Bu yol Kuran'ı Kerime dayanan Risaleği Nur'un yoludur. Bu yol şahsiyetini ve enaniyetini Şahs-ı Manevi'ye feda eden Muhabbet Fedailerinin yoludur. Allah bizleri dünya ve Ahirette Onlarla beraber eylesin. Selam olsun Muhabbet Fedailerine...

  • nazan

    26.2.2018 01:16:43

    Allah sizden razı olsun, nur kardeşimi gözyaşları içinde okudum mağduriyetleri çok okuyamıyorum (atak geçiriyorum) çünkü bende ihraç olmuş bir mühendisim, suçum ev kredisi çekmek, ihracımdan sonra menier hastası oldum beynimin dengesi bozulmuş, 4 gün hastanede yattım meğer hamileymişim aldığım ilaçlardan bebeğim öldü, Allah'a sığınıyorum, Rabbim sizlerden razı olsun ve masumları aklasın inş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı