"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaplanlardaki eşsiz sanat: ''Biz biriz ve bir elden çıkmışız, birtek Zâtın malıyız''

09 Mayıs 2016, Pazartesi 11:50
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi ilimle dinin uzlaşmazlığı yolundaki iddiaları reddederek hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde, eserden san'atkara geçmek prensibiyle kainatı ve içindeki mevcudatı, Kainat Kitabı'nın Sahibine götüren bir güzide eser şeklinde tarif edip izah ve ispat ederek ilme din namına sahip çıkmaktadır.

Bu noktada ifade etikleri ''Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir.  Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder." veciz sözleri bilim ve din ilişkisini doğru anlamak ve yorumlamak konusunda oldukça önemlidir. 

Bediüzzaman Hazretleri din ilimleri ile fen ilimlerinin beraber okutulmasını istemektedir.

Bu doğrultuda fen ilimleri ile aklın problemlerinin çözüleceğini, din ilimleri ile de kalp ve vicdanın iman nuru ile dolacağını ifade ederek, bu iki cenahın birleşimi ile hakikatin tecelli edip, insanın taklit ve taassuptan kurtulacağını beyan etmiştir. Bu fikir ve düşüncenin de ömür boyu takipçisi olmuş.

Bu prensipler çerçevesinde Kainat Kitabı'nın san'atlı ve hikmetli yaratan Sahibine götüren her güzide eser Kanat Kitabı'nda kendilerine verilen önemli vazifeleri yerine getirerek eşsiz güzellikte görüntüler oluşturuyor ve adeta hep birlikte Cenab-ı Hakk'ın Kur'an-ı Hakim'de kendileri ile ilgili ifade ettiği ayetleri hatırlatarak “Biz biriz ve bir elden çıkmışız, birtek Zâtın malıyız. Ve birimizi yapan, elbette umumumuzu O yapar” ((Risale-i Nur, Şualar, 2. Şua)) hakikatini ihtar ediyor.

Tefekkürün faziletleri

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.

“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”

Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:   

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654

İşte mevcudattan san'at ve yaratılış harikası bir eser: Kaplanlar ve kaplanlardaki eşsiz san'at...

Endonezya'nın Semarang kentinde bulunan Mangkang Hayvanat Bahçesi'nde 13 gün önce iki Bengal Kaplanı dünyaya geldi.

Normal doğum yoluyla dünyaya gözlerini açan yavrulara Triraksa ve Trikasih isimleri verildi.

Dünya üzerindeki Bengal kaplanlarının sayısı 100 yıl önce 40 bin civarındayken bugün nüfusları 2500-3000 civarında kabul ediliyor.









Risale-i Nur'un pek çok yerinde geçtiği üzere bütün mahlukat, yaratıcısından haber veriyor...

Risale-i Nur'un pek çok yerinde geçtiği üzere bütün mahlukat, yaratıcısından haber veriyor. Hayvanat alemi dahi Halıkını bildiriyor, tanıttırıyor.

Hayvanlar aleminin kralı aslan olarak gösterilse de, kaplanların da onlardan aşağı kalır yönü yok.

Giydikleri eşsiz elbiselerle bir giydirenin varlığını kör gözlere dahi gösteriyor kaplanlar.

Rastgele serpiştirilmiş gibi görünse de, son derece sanatlı olan kaplanların üzerindeki nokta ve çizgiler her bir kaplana özgüdür.

Bu çizgilerin düzeni, aynı parmak izinde olduğu gibi eşsizdir. İki kaplan asla aynı çizgilere sahip değildir.

Bakan gözler için görülecek çok hikmetler olduğu gibi, düşünen akıllar için de pek çok delil vardır.

Vahidiyet içerisinde ehadiyeti gösteren bu hayvanlar, bilittifak Lâ ilâhe illâ Hû diyor.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Âyetü'l Kübra'nın Yedinci Mertebesi'nde şu veciz ifadelere yer veriyor:

"Sonra, seyahat-i fikriyede bulunan o meraklı ve terakki ile zevki ve şevki artan dünya yolcusu, bahar bahçesinden bir bahar kadar bir güldeste-i marifet ve iman alıp gelirken, hayvanat ve tuyûr âleminin kapısı, hakikat-bîn olan aklına ve marifet-âşinâ olan fikrine açıldı. Yüz bin ayrı ayrı seslerle ve çeşit çeşit dillerle onu içeriye çağırdılar, “Buyurun.” dediler. O da girdi ve gördü ki:"

Bütün hayvanat ve kuşların bütün nevileri ve taifeleri ve milletleri, bil’ittifak, lisan-ı kàl ve lisan-ı halleriyle Lâ ilâhe illâ Hû deyip, zemin yüzünü bir zikirhane ve muazzam bir meclis-i tehlil suretine çevirmişler; herbiri bizzat birer kaside-i  Rabbânî, birer kelime-i Sübhânî ve mânidar birer harf-i Rahmânî hükmünde Sânilerini tavsif edip hamd ü senâ ediyorlar vaziyetinde gördü.

Güya o hayvanların ve kuşların duyguları ve kuvâları ve cihazları ve âzâları ve âletleri, manzum ve mevzun kelimelerdir ve muntazam ve mükemmel sözlerdir.

Onlar, bunlarla Hallâk ve Rezzaklarına şükür ve vahdâniyetine şehadet getirdiklerine kat’î delâlet eden üç muazzam ve muhit hakikatleri müşahede etti.

"Süper yırtıcı" olarak da nitelenen kaplanlar, tabiattaki ceylan ve öküz gibi hayvanları parçalayarak karnını doyurur.

 

🔍

 

Fakat Üstad Bediüzzaman, kaplan ve kaplan gibi hayvanların helal rızıklarının ölü hayvanlar olduğunu söyler.

Üstad, Mesnevi-i Nuriye'de "Kaplan gibi hayvanların helâl rızıkları, ölü hayvanlardır. Sağ hayvanları öldürüp rızık yapmak, şeriat-ı fıtriyece haramdır." der.

17 milyar Güneş kütlesindeki karadelikle bir sene ibadet etmiş gibi olabilirsiniz!

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/17-milyar-gunes-kutlesindeki-karadelikle-bir-sene-ibadet-etmis-gibi-olabilirsiniz_392554

 

AA

Okunma Sayısı: 5483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı