Yaratılış harikası olan ve insanları tefekküre sevk eden Kainat Kitabı'nın her sayfasındaki Tasarrufat-ı İlahi, müşahede edilerek tefekkür ediliyor. Hârika bir kudret-i Samedâniye (( Hiçbir şeye muhtaç olmayan ancak herşey kendisine muhtaç olan Allah'ın kudreti)), lezzetli bir hayret ve hayranlıkla dikkatli nazarlar tarafından seyredilmeye devam ediyor .
UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde
Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zennube Albayrak, Türkiye'nin önemli sulak alanlarından Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesiyle ilgili yaptıkları başvuru üzerine ilk aşamada geçici listeye alındığını söyledi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zennube Albayrak, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi ile ilgili yaptıkları başvuruda olumlu gelişme elde ettiklerini söyledi. Albayrak, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesinde ilk aşama olan geçici listeye girdiğini belirterek şöyle konuştu:
"Genelde önce geçici listeye alınıyor. İlan edilmesi sürecini bekliyoruz. Kabul edildiğine dair bilgi bize geldi. Başvuru için dosya hazırlama süreci vardı. Çevre Şehircilik Bakanlığı'na dosyalarımızı gönderdik. Hazırlandıktan sonra Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla iletildi.
Bize de yaklaşık 1 ay önce UNESCO Dünya Mirası geçici listesine alındığı bilgisi geldi. Şimdi onun yayınlanması gerekiyor. Güncellemeleri biraz zaman alıyor. Artık Dünya Mirası Listesi'ne girmesi içinde süreç başladı. İlerleyen aşamada Kızılırmak Deltası UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde adı yer alacak."
UNESCO'nun dünya çapında olduğunu ve Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nin artık dünya çapında korunabilirlik ve tanıtılabilirliğinin de gündemde olduğunu dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
"Buranın korunma altına alınmasıyla ilgili süreçler de gelişecek. Herkes içeri giripte bir eylemi burada yapamayacak. Kaçak avcılık yapanlar, kaçak binalar var. Kaçak avlanmalardan sebep kuş türleri olumsuz etkileniyor. Avcılıkla yangın bile çıkartabiliyorlar buralarda. Burada bir yönetim planı oluşturuyoruz. Komitemiz var.
Artık giriş çıkışlar düzen altında olacak. Herkes araçlarıyla istediği şekilde girip çıkamayacak. Sadece köylü halkın kullandığı araçlar belli bir şekilde geçişleri olabilir. Gerekli planı yapıyoruz ama UNESCO ile birlikte bu konuda bizim elimiz de güçlenmiş olacak. UNESCO bize destek olacak, korunabilirlik konusundaki çabalarımıza yardımcı olacak."
RAMSAR SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA KORUNUYOR
Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti 21 bin 700 hektarlık sulak alana sahip, 5 bin 174 hektarlık kısmı ise, Yaban Hayatı Geliştirme Alanı olarak Uluslar arası Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunuyor. Bölgede irili ufaklı 20 göl ile büyük bataklık ve sazlık alanlar yer alıyor.
Avrupa Kuş Alanları Envanteri'ndeki en önemli 4 kriterden 3'üne sahip olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde, Türkiye’de bugün kayıt altına alınmış 478 kuş türü tespit edildiği, bunların 350'sinin burada görüldüğü ve 140'ının burada ürediği tespit edildiği ifade edildi.
Dünyada nesli tehlike altında olan 24 kuş türünün 15'inin, Kızılırmak Deltası’nda görülüp kayıt altına alındığı, Kızılırmak Deltası’nın dünyadaki kuş cennetlerinden farklı kılan en önemli özelliklerden birinin de yılın her ayı farklı kuşların görülebildiği olduğu belirtildi.
Kuş Cenneti ve birbirinden güzel yaratılışa sahip kuşlar, Kanat Kitabı'nda kendilerine verilen önemli vazifeleri yerine getirerek eşsiz güzellikte görüntüler oluşturuyor ve adeta hep birlikte Cenab-ı Hakk'ın Kur'an-ı Hakim'de kendileri ile ilgili ifade ettiği ayetleri hatırlatarak “Biz biriz ve bir elden çıkmışız, birtek Zâtın malıyız. Ve birimizi yapan, elbette umumumuzu O yapar” ((Risale-i Nur, Şualar, 2. Şua)) hakikatini ihtar ediyor.
''Şimdi kuşlara bak: Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları bir Sâni-i Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i kat'î ise, hayret verir bir tarzda birbirine o seslerle müdavele-i hissiyat ve ifade-i maksat etmeleridir.'' ((Bediüzzamn Said Nursi, Sözler, 30. Söz, 20. Pencere))
Tefekkürün faziletleri
Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.
“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”
Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654
Kuşlar eşsiz güzellikteki görüntülerle adeta bizleri uyarıyor ve;
Mülk Suresi'nin 19. Ayet-i Kerimesini ''Üzerlerinde kanat çırpan dizi dizi kuşları görmezler mi? Onları havada Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor; doğrusu, O, herşeyi görendir.'' hatırlatıyor.
Tropik ormanlardan sonra biyolojik üretimin en yüksek olduğu ekosistemlerden olan sulak alanlar, dünyanın en önemli genetik rezervuarı olmasının yanında dünyadaki tüm türlerin yüzde 40’ını, tüm hayvan türlerinin ise yüzde 12’sini barındırıyor.
Türkiye’de alanların yüzde 1,6’sını sulak alanlar oluşturuyor. 906 bin hektarlık 200 adet tabii gölden 12’si (179.482 hektar alan) Uluslararası Ramsar Sözleşmesi gereğince koruma altında. Sözleşme kriterlerine göre Türkiye’deki 198 sulak alandan 56’sı su kuşları, 4’ü balık, 16’sı ise hem su kuşları, hem de balık kriterleri bakımından uluslararası öneme sahip.
Zengin kuş popülasyonun yaşadığı Kızılırmak Kuş Cenneti’ni uluslararası turizme hazırlayan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, yol, kaçak yapılaşma, kaçak avcılık ve güvenlik sorunun çözümünün ardından deltadaki yatırımlara devam ediyor.
Bölgede manda yetiştiriciliğini, tatlı su balıkçılığını, hayvancılığı, çeltik üretimini de yaşatmak ve artırmak isteyen Başkan Yılmaz, 2 yıl içinde bitecek ve turistlerin konaklamadan, hediyelik eşyaya kadar temel ihtiyaçlarını karşılayacakları ağaçtan mekanlar yapacaklarını belirtti.
KUR'AN-I HAKİM'DEN KUŞLAR HAKKINDA BAZI AYETLER
Kuşlar eşsiz güzellikteki görüntülerle adeta bizleri uyarıyor ve;
Mülk Suresi'nin 19. Ayet-i Kerimesini ''Üzerlerinde kanat çırpan dizi dizi kuşları görmezler mi? Onları havada Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor; doğrusu, O, herşeyi görendir.''
Nahl Suresi'nin 79.Ayet-i Kerimesi'ni ''Göğün boşluğunda Allah'ın emrine boyun eğdirilerek uçuşan kuşlara bakmadılar mı? Şüphesiz bunda inanan bir toplum için âyetler (ibretler) vardır.''
En'am Suresi'nin 38. Ayet-i Kerimesini ''Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.''
Nur Suresi'nin 41. Ayet-i Kerimesi'ni ''Görmez misin ki, göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini? Her biri kendi tesbihini ve duâsını bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.''
Neml Suresi'nin 16. ve 17. Ayet-i Kerimelerini ''Süleyman Davud'a varis olup dedi ki: "Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasip) verildi. Doğrusu bu apaçık bir lütuftur." ''Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan müteşekkil orduları Süleyman'ın hizmetinde toplandı, hepsi bir arada (onun tarafından) düzenli olarak sevkediliyordu.''
Sebe Suresi'nin 10 Ayet-i Kerimesi'ni ''Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşlara da (emrettik) ve ona demiri yumuşattık.''
Sad Suresi'nin 19 Ayet-i Kerimesi'ni ''Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.'' hatırlattı.
RİSALE-İ NUR'DAN BİR VECİZE
''...Şimdi kuşlara bak: Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları bir Sâni-i Hakîmin ((Herşeyi hikmet ve san'atla yaratan Allah)) intak(( konuşturma)) ve söyletmesi
olduğuna delil-i kat'î (( kesin delil)) ise, hayret verir bir tarzda birbirine o seslerle müdavele-i hissiyat((duyguların karşılıklı alışverişi)) ve ifade-i maksat ((maksadı ifade etme)) etmeleridir.'' ((Sözler, 33. Söz, 20. Pencere))
Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 33. Söz 20. Pencerden bir bölüm;
''...Demek bir Sâni-i Hakîm tarafından ziya istihdam ediliyor; çarşı-yı âlem sergilerindeki antika san'atlarını onunla irâe ediyor.Şimdi rüzgârlara bak ki: Sair hakîmâne, kerîmâne faidelerinin ve vazifelerinin şehadetiyle, gayet mühim ve kesretli vazifelere koşuyorlar. Demek o dalgalanmak, bir Sâni-i Hakîm tarafından bir tavziftir, bir tasriftir, bir kullanmaktır. Dalgalanmaları ise, emr-i Rabbânînin çabuk yerine getirilmesine sür'atle çalışmaktır.
Şimdi bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara: Yerden, dağlardan kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü onlara terettüp eden, âsâr-ı rahmet olan faidelerin ve semerelerin şehadetiyle ve dağlarda bir mizan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mizan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîmin teshiriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine heyecanla imtisal etmeleridir.
Şimdi yerdeki bütün taşların ve cevahirlerin ve madenlerin envâına bak: Bunların tezyinatları ve menfaatli hâsiyetleri bir Sâni-i Hakîmin tezyiniyle, tertibiyle, tedbiriyle, tasviriyle olduğunu, onlara müteallik hakîmâne faideleri ve mesâlih-i hayatiye ve levâzımât-ı insaniye ve hâcât-ı hayvaniyeye muvafık bir tarzda ihzarları gösteriyor.
Şimdi çiçeklere, meyvelere bak: Bunların gülümsemeleri ve tadları ve güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer davetname hükmünde olarak, muhtelif renk ve koku ve tadlarla her nev'e ayrı ayrı tarife ve davetname olarak verilmiştir.
Şimdi kuşlara bak: Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları bir Sâni-i Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i kat'î ise, hayret verir bir tarzda birbirine o seslerle müdavele-i hissiyat ve ifade-i maksat etmeleridir.
Şimdi bulutlara bak: Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına kat'î delil ise, hâli bir boşlukta o acaibi icad etmek ve onlardan âb-ı hayat hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü, gayet mânidar ve hikmettardır ki, bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler.
Şimdi göğe bak: Gök içinde hadsiz ecramdan yalnız kamere dikkat et. Onun hareketi bir Kadîr-i Hakîmin emriyle olduğu, ona müteallik ve yeryüzüne ait mühim hikmetlerdir ki, başka yerde beyan ettiğimizden kısa kesiyoruz.
İşte, ziyadan tut, tâ kamere kadar, saydığımız küllî unsurlar gayet geniş bir tarzda ve büyük bir mikyasta bir pencere açar, bir Vâcibü'l-Vücudun vahdetini ve kemâl-i kudretini ve azamet-i saltanatını gösterir, ilân ederler.
İşte, ey gafil! Eğer bu gök gürlemesi gibi bu sadâyı susturabilirsen ve güneşin ışığı gibi parlak o ziyayı söndürebilirsen, Allah'ı unut. Yoksa aklını başına al, سُبْحَانَ مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَاْلاَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ 1 de. ((Yedi gök ve yer ve onların içinde bulunanlar tarafından Kendisi tesbih edilen Zât, her türlü kusurdan münezzehtir.))
Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 33. Söz'ü okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#1064
DHA