Mehmed Akif Ersoy'un yazdığı "İstiklal Marşı" 96 yıl önce bugün, 724 şiir arasından 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı" olarak kabul edilmişti.
724 şiir arasından seçildi
İstiklâl Marşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin millî marşı. Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı" olarak kabul edilmiştir.
Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır.
Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur.
Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, Mehmet Âkif'in yazdığı şiir coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir.
Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir.
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mâbedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahâdetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden nâ'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Konuyla ilgili haberler:
Mehmet Akif ve Bediüzzaman
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/istiklal-marsi-94-yil-once-bugun-kabul-edilmisti_325570
Millî Mücadele’de Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursî...
Millî Mücadele dâvâsı için büyük hizmetleri görülen gönüllü irşatçılardan biri de kuşkusuz Bediüzzaman Said Nursî’dir. 1 Bir asra yakın ömrünün önemli bir kısmını inandığı dâvânın mücadelesine adayan Bediüzzaman’ın kimliği ve taşıdığı misyon dikkate alındığında, Millî Mücadele’deki belirleyici rolü ve bu hareketin seyrine olan etkisi açık bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/milli-mucadele-de-buyuk-islam-alimi-bediuzzaman-said-nursi_408464
Akif’in ideâli, Risale-i Nur’la tahakkuk etti
Merhum Mehmed Akif’in, “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı, / Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı” beytiyle ifade ettiği idealini tahakkuk ettirmek Bediüzzaman’a müyesser olmuştur.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/akif-in-ideali-risale-i-nur-la-tahakkuk-etti_389295
Mehmet Akif Ersoy ve Bediüzzaman Said Nursî
İstiklal Marşı’nın yazarı olmasından dolayı “Milli Şairimiz” olarak tanıdığımız Mehmet Akif, İstanbul başta olmak üzere, vatanın dört bir yanının işgal edildiği bir zamanda yazdığı şiirleriyle ümitsizliğe yer olmadığını haykırdı.
Darü’l-Hikmeti’l-İslamiye’de Bediüzzaman Hazretleri ve diğer ünlü din alimleriyle beraber çalıştı. İstiklal Savaşı boyunca insanlarımızı heyecana getiren yazı, şiir ve hutbeleriyle önemli katkılarda bulundu. Hayatı boyunca izzet ve şerefinden ödün vermeyerek örnek bir hayat yaşadı.
Risale-i Nur Enstitüsü tarafından hazırlanan araştırma yazısını okumak için tıklayınız:
http://www.sorularlasaidnursi.com/mehmet-akif-ersoy-ve-bediuzzaman-said-nursi/
Risale-i Nur’u niçin çok okumalıyız, Risale-i Nur, neden bu asra bakan bir tefsirdir?
Risale-i Nur eserleri, muhtevası, telif ediliş tarzı, dili ve düzeni itibariyle diğer İslâmî eser ve tefsirlerden farklıdır.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/risale-i-nur-u-nicin-cok-okumaliyiz_414017
Torununun dilinden Mehmet Akif: "Çanakkale şiirini, Çanakkale'yi görmeden yazmış"
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/spor/torununun-dilinden-mehmet-akif-canakkale-siirini-canakkale-yi-gormeden-yazmis_390924
Haber Merkezi