"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ormandır, yanar” mı?

Faruk ÇAKIR
24 Ağustos 2024, Cumartesi
Türkiye’nin neredeyse her yerinde orman yangınları çıktı ve dönümlerce orman arazisi yandı.

Elbette bu yangınlar hemen her sene bu mevsimlerde yaşanıyor. Acaba yangın çıkmaması için gerekli tedbirleri alabiliyor muyuz? Ayrıca yangın çıktığında olması gereken gibi müdahele edebiliyor muyuz?

Bazı sahil kasabalarında çıkan yangınlardan sonra, yanan orman arazilerinde bina ve oteller yapıldığı da bilindiği için yangınlara şüphe ile yaklaşmak adet haline geldi.

Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) son yıllarda giderek artan orman yangınları konusunda uyarılarda bulunan yazılı bir açıklama yapmış. ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik’in paylaştığı açıklamada şöyle denilmiş: 

“‘Yangın çıkma olasılığı var’ sözü yerini ‘her an her yerde olabilir’ sözüne bıraktı. Yaz aylarının en sıcak günleri yine kâbusu yaşattı. Bolu’dan İzmir’e, Çanakkale’den Antalya’ya ülkenin batı kesimlerinde her an bir alan yanıyor. Artan orman yangınları hayatımızın bir parçası değil! Ormanlarımız yanarken ve bu yangınlar yerleşim alanlarına sıçrarken, toplumsal olarak sanki bir kanıksama da yaşamaya başlıyoruz. 2021 yılındaki büyük yangından sonra yükselen toplumsal duyarlılık, görece de olsa önlem alınmasında yetkililere baskı uygulanmasını sağlamıştı. Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri, bütün kamuoyuna önlemlerin artırıldığı, yeterli teknik donanım ve insan gücünün sağlandığı konusundaki açıklamalarını sıklaştırmıştı. Ancak ormanlarımız yanmaya devam ediyor! Neredeyse her orman yangını en yakın yerleşim yerine ulaşıyor, insanın yaşam alanını ve hayatını tehdit ediyor. Batı ve güney kıyılarımız boyunca artan kentleşme, fiilen kentleri ve ormanları iç içe getirdi. Bu, yıllardır biriken pek çok yanlışın üzücü sonucu. Ne yazık ki en ufak bir kıvılcım, on binlerce hektarlık orman alanının içindeki tüm canlılarla birlikte yok olmasına neden oluyor.’’ 

ÇEKÜL Vakfı’nın orman yangınlarının önlenmesi için teklif ettiği tedbirler ise şöyle: “Var olan orman alanlarımızın “orman” vasfı devam etmeli. İnsan eylemi içeren imar izinleri verilmemeli. Enerji nakil hatları ormanlardan geçirilmemeli, mutlaka geçirilmek zorundaysa düzenli bakımları yapılmalı. İlgili bakanlıklarda ve alt birimlerinde işin ehli, uzman kadrolar görev almalı. Ormanların koruyucusu olan orman köylüleri desteklenmeli. Büyük kentler ve ormanlar arasında tampon bölgeler kurulmalı. Yerel yönetimler ve orman bölge müdürlükleri işbirliği geliştirmeli, eylem planı hazırlamalı. Bilim insanları, uzmanlar ve ilgili sivil örgütlerle işbirliği yapılmalı.”

Bakınız, burada da karşımıza ‘ehliyet ve liyakat’ çıktı. Ayrıca ‘orman köylülerini destekleme’ tavsiyesi bu güne kadar hiç dikkate alındı mı? İdareciler, bazı kötü örneklere bakarak orman köylerinde yaşayanları niçin ‘dost’ olarak görmez?

“Ormandır, yanar” demeden orman yangınlarına karşı kararlı olalım ve gerekli tedbirleri alalım...

Okunma Sayısı: 796
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kerim Soyten

    24.8.2024 18:43:24

    Günler boyunca havada spreyleme yapan uçaklar atmosfere ne bırakıyor? Antalya'da çok şahit oldum. 5-6 uçak sabahtan akşama gezdiğine.. Bunun maliyetini göze aldıklarına göre çok faydalı bir iş yapıyor olmaları lazım... Bakanlık ve Meteorolojiden bu konuya açıklama soruyoruz. Cevap gelmiyor. Galiba daha çok kişinin sorması lazım...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı