Fransa'da yoğun tartışmalara neden olan uygulamanın mağduru ilköğretim öğrencisi 15 yaşındaki Cezayir asıllı Sarah, olay günü her zamanki gibi başörtüsünü okul kapısında çıkarıp içeri girmeye çalıştığı esnada okul müdürü tarafından durdurulduğunu söyledi. Sarah, şunları anlattı:

"O gün hava güzeldi, etek giymek istedim. Her zamanki gibi okula gittim. Okul kapısında başımı açtım. Tam kapıdan girmek üzereydim ki okul müdiresi beni gördü ve bu etekle okula giremeyeceğimi söyledi. Eve gidip eteği değiştirmemi istedi. Evimin bir saat mesafede olduğunu bugünlük izin vermesini bundan sonra giymeyeceğimi söyledim ama dinlemedi. Mecburen ben de eve gidip üstümü değiştirip okula geri geldim."

Sarah, olaydan birkaç gün sonra okulda başka kız öğrencilerin uzun etek ve elbise giydiğini gördüğünü, kendisinin de yine aynı eteğini giymeye karar verdiğini söyledi. Bunun üzerine yine okula alınmadığını belirten Sarah, okul yönetiminin ailesine bir uyarı mektubu yolladığını anlattı. 

Okul müdürü Maryse Dubois imzalı mektubu gösteren Sarah, mektupta "Kızınız üzerinde dini simge taşıdığı için okula alınmadı. Okullardaki laiklik ilkesi her türlü dini sembolün taşınmasını yasaklıyor. Buna rağmen kızınız 'dini simgeler taşıyan' aynı kıyafeti tekrar giyerek okula geldi. Eğer kızınızın okul hayatına devam etmesini istiyorsanız lütfen giydiklerine dikkat edin" ifadelerinin yer aldığını söyledi.

'Elbette uzun etek giymeye devam edeceğim'

Sarah, okul yönetiminin tavrına karşı direneceğinin altını çizerek, "Elbette uzun etek giymeye devam edeceğim. Ben kötü birşey yapmıyorum. Uzun etek giymek istiyorum ve giyeceğim. Şu an okullar tatil. Haftaya pazartesi okula uzun etekle gideceğim" ifadelerini kullandı.

'Düz, ucuz, siyah bir etek. Laiklikle ilgisi nedir, nasıl dini bir sembol olabilir?'

Mektup ve okuldaki çifte standart karşısında şaşıran aile ise uzun bir eteğin okullardaki laiklik ilkesini nasıl ihlal ettiğine anlam veremiyor. Sarah'ın annesi eline uyarı mektubunu alarak şunları söyledi:

"Garip olan şu ki kızım bu eteği bir Fransız mağazasından 2 avroya aldı. Yani nasıl olur bir Fransız markası laiklik tartışmaları yaratacak bir etek üretebilir? Kaldı ki bu sadece etek. Düz, ucuz, siyah bir etek. Laiklikle ilgisi nedir, nasıl dini bir sembol olabilir?

İlk değil

Araştırmalara göre ise Sarah'ın ilk olmadığını ortaya koyuyor. Sarah ile aynı okuldan mezun 20 yaşındaki Yusuf Yıldız da kendi öğrencilik döneminde benzer sıkıntılar yaşandığına dikkati çekti. Yıldız, okul yönetiminin yabancı öğrencilere baskı yaptığının altını çizerek şunları söyledi:

"Bayram günlerinde farklı giyindiğimizde, takım elbiseyle okula geldiğimizde bize de 'Bugün neden böyle giyindiniz?' diye soruyorlardı. 'Canım öyle istedi' diyorduk. Bayram olduğunu söylemiyorduk. Yabancı kökenlilere ayrımcılık olduğunu söyleyebilirim. Bize daha farklı davranıyorlardı. Kendi aramızda arkadaşlık yapmamıza, Türkçe konuşmamıza müdahale ediyorlardı. Bizim zamanımızda uzun eteklilere neden böyle giyindiklerini sorarlardı. Öğrenciler, 'Böyle giyinmek istedim' derlerdi. Bahane arıyorlardı. İnancım gereği böyle giyiniyorum deselerdi atılacaklardı."

Eğitim Bakanı Belkacem uygulamayı savundu

Olayın ardından Fransız kamuoyunun bir numaralı gündem maddesi olan uzun etek krizi hakkında uzun süre sessiz kalan Eğitim Bakanı Najat-Vallaud Belkacem ise dün bir Fransız radyosuna yaptığı açıklamada, Sarah'nın uzun etek giydiği için değil davranışı yüzünden okula alınmadığını savunarak, "Gerçekçi olursak bence okul yönetimi doğru kararı vermiş. Bu etek boyuyla değil öğrencinin davranışı ve karakteriyle ilgili bir karar" yorumunda bulundu.

Olayın Fransız basınında geniş yer bulması üzerine sosyal paylaşım sitesi Twitter'da "JePorteMaJupeCommeJeVeux" (eteğimi istediğim şekilde giyerim) etiketi başlatıldı. 

10 binlence kez paylaşılan ve milyonlarca kullanıcıya ulaşan etikette uzun etek giyen ünlü isimlerin fotoğrafları paylaşılarak "Fransa'da böyle okula gidemezsin" tweetleri atıldı.  

Hem öğrencilere hem velilere yasak

Fransız yargısı, 17 Mart 2004 tarihinde, ülkedeki Müslüman nüfusu derinden sarsacak bir karara imza atmıştı. İlk ve orta dereceli okullarda başörtüsü başta olmak üzere dini sembollerin kullanımı yasaklandı.

Yasağın sadece Müslümanları hedef almadığını savunan dönemin Fransız hükümeti, uygulamanın dini sembol kullanan tüm dinleri kapsadığını ifade etmişti. Avrupa'nın en kalabalık Müslüman nüfusuna ev sahipliği yapan Fransa'da, bu uygulamanın islamofobiye zemin hazırladığı görüşü ön plana çıktı.

İslamofobik saldırılar 5 kat arttı

Fransa İslamofobi Gözlemevi'nin yaptığı araştırma, ülkede Müslümanlara yönelik tehdit ve saldırıların bu yılın ilk üç ayında rekor seviyede arttığını ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, geçen yılın ilk üç ayında Müslümanlara yönelik 37 tehdit ve saldırı kayıtlara geçerken, bu sayı bu yılın ilk üç ayında 5 kat arttı ve 222’ye çıktı.

Fransa’da ocak ayında Charlie Hebdo dergisine ve Musevilere ait bir markete yapılan terör saldırılarının ardından Müslümanlara ait ibadet yerleri ve mezarlıklara yönelik saldırılarda büyük artış gözlenmişti.

Fransa’da çoğu Kuzey Afrikalı yaklaşık 5 milyon Müslüman yaşıyor. Fransa, Avrupa’da en fazla Müslümanın yaşadığı ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. 

AA