Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Libya'daki son çatışmalarda şu ana kadar 147 kişi öldü, 614 kişi yaralandı.
Açıklamada, DSÖ'nün Libya'ya tıbbi malzeme ve sağlık görevlileri göndereceği belirtildi.
Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine başkentte konuşlanan Ulusal Mutabakat Hükümeti birlikleri de karşı operasyon başlatmıştı.
Başkent Trablus etrafında şiddetlenen çatışmalar 11 gündür devam ediyor.
DSÖ tarafından dün yapılan açıklamada, Trablus'taki çatışmalarda 121 kişinin öldüğü, 561 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
***
'Çatışmalar devam ederse insani felaket yaşanabilir'
Libyalı gazeteci Ahmed el-Muhsin "Trablus'ta çatışmalar devam ederse insani felaket yaşanabilir. Saldırıların faturasını, Bingazi'de ve Hafter'in ele geçirdiği diğer bölgelerde olduğu gibi yine kadın ve çocukların olduğu sivil halk ödeyecek." dedi.
Libyalı insan hakları aktivistleri, General Halife Hafter'in başkent Trablus'a yönelik saldırılarının devam etmesi durumunda ülkede büyük bir insani felaket yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Ülkenin doğusundaki askeri güçlerin lideri Hafter'in 4 Nisan'da Trablus'u ele geçirmek için başlattığı saldırı, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı birlikler tarafından güçlü bir direnişle karşılandı. Taraflar arasında başkent çevresinde şiddetlenen çatışmalarda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre şu ana kadar 121 kişi öldü, 561 kişi yaralandı.
Libyalı aktivistler, Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin "sivillere ve altyapıya yönelik askeri operasyonların savaş suçu olabileceği" uyarısında bulunduğu Trablus saldırılarının, Hafter güçlerinin herhangi bir ayrım gözetmeksizin ağır silahlar kullanarak devam etmesi durumunda, ülkede büyük bir insani felakete neden olabileceğini söyledi.
Halkın çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağı ve toplu göçlerin yaşanabileceği değerlendirmelerde bulunan insan hakları aktivistleri, uluslararası toplumdan, "Trablus'a yönelik saldırıların durdurulması için Hafter ve onu destekleyenlere baskı yapmasını" istedi.
"Saldırların faturasını siviller ödeyecek"
Libyalı gazeteci Ahmed el-Muhsin, Hafter güçlerinin Trablus'un iç bölgelerine ve banliyölerine ilerlemekte ısrar etmesi halinde bölgede büyük bir insani felaket yaşanabileceğini söyledi.
Hafter'in yanında yer alan paralı askerler ile önceki yönetimden kalan bazı güçlerin hedef gözetmeksizin ve acımasızca saldırılar düzenlediğini dile getiren Muhsin, "Bu saldırıların faturasını, Bingazi'de ve Hafter'in ele geçirdiği diğer bölgelerde olduğu gibi yine kadın ve çocukların olduğu sivil halk ödeyecek." dedi.
Muhsin ayrıca Libya'da Muammer Kaddafi'yi deviren halk ayaklanmasına açık şekilde engel olmaya çalışan ülkeler ile Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Hafter'e finans desteği sağlayan ülkelere baskı yapılması çağrısında bulundu.
Ayn Zara'ya yaklaşan çatışmalar
Eski Libya Devlet Yüksek Konseyi Danışmanı ve hukukçu Salah el-Bakuş, Trablus'a sadece 9 kilometre mesafede bulunan ve nüfusun oldukça yoğun olduğu Ayn Zara bölgesine doğru yaklaşan çatışmalara dikkati.
Ayn Zara için "şimdilik" büyük bir tehlike olmadığını söyleyen Kakuş, "Ancak Hafter güçlerinin, UMH birliklerine karşı ağır silahları hedef gözetmeksizin kullanması durumunda büyük ve açık bir tehlike oluşacak." dedi.
Çatışmaların Ayn Zara'nın yaklaşık 30 kilometre uzağında yaşandığını aktaran Bakuş, Ayn Zara yakınlarındaki Vadi Rabi bölgesinde UMH birlikleri ile Hafter güçleri arasında çatışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Bakuş ayrıca daha önce yaşanan tecrübelerde de görüldüğü üzere savaş veya yönetimin güç kullanılarak değiştirilmesi durumunda büyük göçlerin meydana geldiğine işaret ederek, Hafter güçlerinin eline geçmesinin ardından Bingazi'de de benzer sahnelerin yaşandığını hatırlattı.
Ülke içi göç tehlikesi ve sivillerin tahliyesi
BM raporlarına göre binlerce Libyalının, Bingazi'deki çatışmalar nedeniyle Trablus'a kaçtığını hatırlatan Bakuş, aynı senaryonun Trablus'ta da yaşanabileceğinin altını çizdi.
Libyalı insan hakları aktivisti Halid Salih ise Trablus'un güneydoğusundaki Vadi Rabi bölgesinin hala Hafter güçlerinin kontrolünde olduğuna işaret ederek, bölge sakinlerinin büyük korku yaşadığını ve tahliye edilmeleri için çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.
"Fransa'nın ateşkes için dahil olması Hafter'in mağlubiyeti anlamına geliyor"
Hafter güçlerinin geçen salı günü Trablus Havalimanı'nda hezimete uğradığını söyleyen Salih, şunları kaydetti:
"Fransa'nın ateşkes sağlanması için müdahil olduğuna ilişkin bazı bilgiler var. Fransa'nın Hafter'e lojistik, siyasi ve stratejik destek sağladığı göz önüne alındığında Paris'in bu müdahalesi, Hafter güçlerinin mağlubiyeti anlamına geliyor."
Salih ayrıca durumun, Fransa, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan'ın bulunduğu Hafter ekseni lehine olmadığının anlaşıldığını kaydetti.
Başkentteki hayatın şimdilik normal seyrinde devam ettiğini dile getiren Salih, ancak Trablus'un 80 kilometre güneyindeki Giryan kentinde durumun tehlikeli olduğuna ilişkin bazı bilgilerin ulaştığını sözlerine ekledi.
AA