Dünya nüfusunun (7,4 milyar) yüzde 36,3'ünü Çin ve Hindistan'da yaşayanlar oluşturuyor.
Dünya Bankası verilerinden yaptığı derlemeye göre, 1960 yılında yaklaşık 3 milyar kişi olan dünya nüfusu, 1970 yılında 3,7 milyar, 1980 yılında 4,4 milyar, 1990 yılında 5,3 milyar, 2000 yılında 6,1 milyar, 2010 yılında 6,9 milyar, 2016 yılında da 7,4 milyar kişiye ulaştı.
Dünya nüfusunun bu yılın sonunda 7,6 milyar kişiyi aşacağı, 2050 yılında da 9 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Verilere göre, 216 ülke içinde dünyanın en kalabalık ülkesi 1 milyar 378 milyon 665 bin kişinin yaşadığı Çin Halk Cumhuriyeti. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 18,5'ini barındıran Çin, nüfus bakımından yaklaşık 17 Türkiye veya 4 ABD ediyor.
Dünyada en kalabalık nüfusa sahip ikinci ülke ise 1 milyar 324 milyon 171 bin kişilik nüfusa sahip Hindistan. Hindistan, bu nüfusu ile dünya toplam nüfusunun yüzde 17,8'ini barındırıyor.
En fazla nüfusa sahip ülke sıralamasında üçüncü sırada bulunan ve dünya nüfusunun yaklaşık 4,3'ünü barındıran ABD'de ise 323 milyon 127 bin kişi yaşıyor. ABD'yi, 261 milyon 115 bin kişilik nüfusa sahip Endonezya ve 207 milyon 652 bin kişilik nüfusa sahip Brezilya takip ediyor.
Çin, Hindistan, ABD, Endonezya ve Brezilya'nın toplam nüfusu, dünya nüfusunun yüzde 47'sini oluşturuyor,
En kalabalık 6'ncı ülke Pakistan
Nüfus bakımından dünyanın en kalabalık 6'ncı ülkesi 193 milyon 203 bin kişilik nüfusa sahip Pakistan. Pakistan'ı 185 milyon 989 bin kişilik nüfusuyla Nijerya, 162 milyon 951 bin kişilik nüfusuyla da Bangladeş takip ediyor.
Rusya Federasyonu, 144 milyon 342 bin kişilik nüfusuyla dünyanın 9'uncu büyük ülkesi durumunda bulunuyor. Nüfus bakımından en kalabalık 10'uncu ülke ise 127 milyon 540 bin kişilik nüfusuyla Meksika.
Türkiye'nin nüfusu
Türkiye, 79 milyon 512 bin kişilik nüfusu ile dünyada 18'inci sırada bulunuyor. Türkiye'nin dünya nüfusunda sahip olduğu pay ise yüzde 1,06.
Türkiye nüfusunun, bu yılın sonunda 80 milyon kişiyi, 2034 yılında da 90 milyon kişiyi aşacağı tahmin ediliyor.
***
Büyük İslam Alimi Bediüzzaman’a göre dünya birliği
“İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkârane muaşeret ve düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir. (Mektubat, Sayfa: 258)
Günümüzde dünyanın küçük bir köy haline gelmesi ile birlikte insanlığın barışık ve mutlu yaşaması âciliyet derecesinde önem kazanmıştır.
Bediüzzaman’ın, bundan yaklaşık yüz sene önce “sulh-ı umumi” diye ifade ettiği dünya barışı konusundaki görüşlerinin önemi henüz yeni anlaşılmaktadır.
Bu, tarihin gelişim süreci içinde geleneklere, değerler penceresinden değil de, ırkçılık ağırlıklı ulusalcılık konseptinden bakanların hâlen anlayamadığı bir durumdur.
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/buyuk-islam-alimi-bediuzzaman-a-gore-dunya-birligi_369395
AA