"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Örnek kim olmalı?

Dr. Kemal Yıldız
25 Ağustos 2024, Pazar
Öğrencilik yıllarından hatırlıyorum. Genellikle insan muvaffak olmuş, şan, şöhret sahibi bir insanı örnek almaya çalışıyor.

Derslerinde daha başarılı olmak, daha yüksek not almak, daha iyi öğrenmek, daha iyi anlatabilmek, daha iyi bir meslek sahibi olabilmek için vs. Esasında bu özellik insan hayatında ömür boyu devam ediyor. Genelde bu amaçla okullarda ve çevrede batılı ilim adamları ve batılı şahsiyetler örnek verilir. Mesela: Edison, Einstein, Shakespeare, Mozart, Newton, Galilei, Hipokrat gibi. Bunlar gerçekten büyük ilim adamları ve önemli keşifler yapmışlardır, önemli eserler bırakmışlardır. Mesela Edison, elektrik keşfi için binlerce deney yapmış. Kafasında, zihninde hep o fikir var. O fikirle yatmış, o fikirle kalkmış. Vazgeçmemiş. Sonuçta elektriği keşfetmiş.

Mozart’ın çok büyük bir müzisyen olduğu, daha küçük yaşta iken müzik ile ilgili önemli eserler verdiği anlatılır. Hipokrat Tıbbın babası olarak kabul edilir. Bütün Tıp fakülteleri mezuniyet törenlerinde Hipokrat yemini okutulur. Tabiî ki bunlar ilim ve insanlık için faydalı keşifler, güzel gelişmeler yapmışlardır. Ben de şahsen İngiliz yazar, klinik psikolog olan Tony Buzan’ın hızlı okuma, hafıza, zihin haritaları ile ilgili kişisel gelişim kitaplarını okumuştum ve istifade etmiştim.

Bunların yanında Şark aleminden iki örnek vermek istiyorum. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (asm) ve Risale-i Nur Külliyatı müellifi Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri.

Ahzâb Suresi 21. Ayet: Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok anan kimseler için, Allah’ın Elçisinde size güzel bir örnek vardır.

Hadis-i Şerif: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti.”

Hem madem Hâlık’ımız, bize en büyük muallim ve en mükemmel üstad ve şaşırmaz ve şaşırtmaz en doğru rehber olarak Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmı tayin etmiş ve en son elçi olarak göndermiş. (1)

Bu zamanda Hazret-i Muhammed’i (asm) en güzel anlatan eser Risale-i Nur’dur. Bediüzzaman Said Nursî 20. Asır en büyük İslâm âlimlerinden birisidir. Fevkalâde bir zeka, harika bir hafızaya sahiptir. Bir kitabın bir yaprağını bir sefer okuğunda hafızasına alırdı. Gençliğinde 90 cilt eseri hafızası almış ve üç ayda bir bir bunları tekrarlıyordu. Harika bir sürat-i intikale sahip. Matematikte hesaplarla ilgili sorulan soruları zihnen anında cevaplandırıyor. Matematikte en ileri olanların, eline kalem kağıt alıp halledemedikleri meseleleri o zihnen anında hallediyordu. Tarih, coğrafya, matematik, jeoloji, fizik, kimya, astronomi, felsefe gibi ilimlerin esaslarını elde etmiştir. Bu ilimleri bir hocadan ders alarak değil, yalnız kendi mütalâası sayesinde hakkıyla anlamıştır. Mesela bir coğrafya kitabını 1 gün, bir inorganik kimya kitabını 5 gün içinde mütalaa ederek, kendi sahasının uzmanları ile girdiği münazarada onları ilzam eder.

Burada yazımı çok önemli şahsiyetlerin Bediüzzaman Said Nursî hakkındaki değerlendirmelerine bırakıyorum.

“Evet, Hazret-i Üstad, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm Efendimizin sünnet-i seniyesine tam iktidâ etmiştir. Said Nursî, Eski Said tâbir ettiği gençliğinde felsefede çok ileri gitmiştir. Garbın Sokrat’ı, Eflâtun’u, Aristo’su gibi hakikatlı feylesofları ve şarkın İbni Sina, İbni Rüşd, Fârâbî gibi dâhi hükemâlarından felsefe ve hikmette Kur’ân-ı Hakîmin feyziyle çok ileri geçmiş ve Kur’ân’dan başka halâskâr ve hakikî rehber olmadığını dâvâ etmiş ve Risale-i Nur eserlerinde ispat etmiştir.

Bu hakikatlarda şüphesi olan olursa, Üstad ahirete teşrif etmeden bizzat şüphesini izâle edebilir.

 Millî Müdafaa Vekâletinde yirmi beş sene hizmet görmüş muhterem, âlim bir zâtın, Bediüzzaman, Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsiyle yalnız bir devleti değil, dünya yüzündeki milletlerin idaresi ona verilse, onları selâmet ve saadet içinde idare edecek bir iktidar ve inayete maliktir.”

Büyük şairimiz, edebiyatımızın medar-ı iftiharı merhum Mehmed Akif, bir üdebâ meclisinde: “Victor Hugo’lar, Shakespeare’ler, Descartes’lar, edebiyatta ve felsefede, Bediüzzaman’ın bir talebesi olabilirler” demiştir. (2)

Ordinaryüs Profesör Ali Fuat Başgil: “Üstadın ilmine hayranım. Bizim tahsil ettiğimiz ilimle, Üstadın ilmi mukayese edilemez. Üstada Cenab-ı Hak öyle bir ilim nasib etmiş ki; umman gibi, aştıkça kabarıyor. Bir deniz ki içine girdikçe giriliyor. Bundaki ilmin ucu bucağı yoktur. Diğer eserleri, ilimleri müstesna, yalnız Türkiye’de Osmanlı lisanını muhafaza ettiği kâfidir. Çünkü onun eserleri aynı zamanda Osmanlı lisanını muhafaza ediyor.”

Cemil Meriç: “Üstad Bediüzzaman`ın eserlerini şayet ilk gençlik yıllarımda tanımış, okumuş olsaydım, büyük ihtimalle gözlerimi bu kadar erken yaşlarda kaybetmezdim… Önce

Batı`ya yönelerek peşine düştüğüm hakikati, yine Doğu`da buldum. Doğu`da ise, en parlak yıldız olarak Said Nursî`yi tanıdım… Tanzimat`tan bu yana, İslâm tefekkürünü temsil makamında, bir tek onu tanıdım. Başka hiçbir şahsiyet, bu makamı dolduramıyor, hakkını veremiyor.”

 Prof. Şerif Mardin: “Said Nursî, ilminin çapını ihata edemediğimiz zirvelerde bir dehadır.”

 Evet bu ifadelerden sonra kendi kendime soruyorum. Hayatımızda kimi örnek almalıyız.

 Dipnotlar:

(1) Şualar (2) Sözler

Okunma Sayısı: 1391
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necmi TORUN

    1.9.2024 13:12:14

    Tebrik ederim.Güzel bir yazı olmuş. Yalnız Edison'un keşfi meselesinde bir sehiv olduğu kanaatine kapıldım.Şöyleki:Ampül'ün keşfi olsa gerek.

  • Abdullah Tunç

    25.8.2024 16:03:44

    Bediüzzaman'ı şahi mezi yetlerinden ziyade,telif et tiği Risale-i Nur ve Fahr-i Âlem(asm) manevi tasar ufu ve Kur'anın 33 ayetinin işari mananın külliyetine dair işaret ve remizleri, İmam-ı Ali'nin (r.a) ihbaratı ve Şah'ı Geyleninin müjdele riyle değerlendirmek lazım. Ancak bu şekilde gerçek hüviyetiyle bilinebilir, tanı nabilir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı