NUREDDİN TOKDEMİR’İN HİZMET HATIRALARI (9)

RÖPORTAJ: MEHMET KARA

Ankara’da özel bir üniversitede Uluslararası İlişkiler bölümünde birlikte öğrenim gören Pakistan’lı arkadaşı Abdul Mateen Khuvwaja (Metin) ile spor yaparken TBMM Millî Eğitim Komisyonu eski Başkanı Nureddin Tokdemir’le tanışan Burak, günlerce, saatler süren sohbetten sonra Kelime-i Tevhid ve şehadet getirerek Müslüman oldu. Gazetemizin Ankara Temsilciliğini ziyaret eden Tokdemir, Burak ve Metin, Burak’ın Müslüman olmaya kadar giden sürecini anlattılar. Nureddin Tokdemir şunları söyledi: “Bir mekânda otururken Burak ve Metin’le karşılaştık. Tanıştık ve sohbet etmeye başladık. Burak (Patrick)a İslâmiyet ile ilgisinin olup olmadığını, Müslüman olmayı düşünüp düşünmediğini sordum. Metin, ‘Eğer Patrick’in sorularına cevap verebilirseniz bu bir fırsattır. Ben de bu vesile ile çok şeyler öğrenebileceğime inanıyorum. Soruları var’ dedi. Ben de, “Peki, sorun ben cevap vereyim’ dedim. Ve soru-cevap faslına geçtik. Bu vesile ile, ister Hıristiyan, ister ateist olsun, isterse başka dinlerden olsun, eğer bu konularda bir sorgulamalar yapılıyorsa, bu sorgulamaların hemen hemen tamamının Risale-i Nurlar’da olduğunu gördüm.

İSLÂMİYETLE MÜŞERREF OLDU

“Geç vakit oldu. Bunun üzerine ertesi gün tekrar buluşmak üzere sözleştik. Görüşmeler bir hafta kadar sürdü. Sonuç itibariyle bizim eve misafir ettim. Orada bir öğretim görevlisi arkadaşımız da gelmişti. O da Kanada’dan gelmişti. O akşam bütün Risale-i Nur Külliyatı’nı açtık, soru-cevaplar kısmını devam ettirdik. “Gece 24.12’de Pakistanlı Metin’e ‘Biz sorulara cevaplar veriyoruz. Patrick de dinliyor. Acaba biz kendimize mi bunları anlatıyoruz, yoksa mesele bir yere geliyor mu?’ diye sordum. Patrick, bunun üzerine ‘Sorularımın yüzde 80’inin cevabını aldım’ dedi ‘geriye kalan yüzde 20’lik kısmı ise, ben din değiştireceğim, din değiştirmenin seremonileri vardır. Şimdi ne yapmam lâzım. Bu yüzde 20’ye de sizin cevap vermeniz lâzım.’ Ben de kendisine ‘İslâm kolaylık dinidir, zorluk tarafı yoktur’ dedim. İslâm’ı kabul etmek için uzun seremoni ve protokol olmadığını söyledim. Peygamberimizin (asm) ‘Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız’ diye emrettiğini söyledim. Kendisi de İslâmiyete geçmeye hazır olduğunu ifade etti. Ayağa kalktık. Önce kelime-i tevhidi sonra, Şehadeti beraber getirerek İslâmiyet’le müşerref oldu.”

BURAK: ÖĞRENDİKÇE “İSLÂM BENİ ÇAĞIRIYOR” HİSSİ UYANDI

Sohbetimizde kendisini tanıtan Burak, Ruandalı olduğunu, 7 kardeş olduklarını anlattı. Ankara’da özel bir üniversitede Uluslararası İlişkiler bölümünde okuduğunu söyleyen Burak, parkta arkadaşı ile spor yaparken, Nureddin Tokdemir’le tanıştığını ve Tokdemir’in İslâm’ı öğrenmeye yardımcı olduğunu ifade etti. Burak (Patrick), “Ruanda’da Hıristiyan bir ailenin çocuğuyum. İncil’i okudum, kafamdaki soruların cevaplarını orada bulamadım. Nureddin Hoca (Tokdemir) ve arkadaşım Metin sorularıma cevap bulmada yardımcı oldular. İncil’i okuduğumda bulamadığım cevapları bana anlattılar” diye konuştu. “Din değiştirmek kolay bir şey değildir” diye konuşan Burak, ülkesinde gelenek ve göreneklerine göre büyüklerinin din değiştirmeye sıcak bakmadığını ve bundan dolayı din değiştirmenin kolay bir şey olmadığını dile getirdi. Burak, “İslâmiyeti öğrendikten sonra o kadar etkilendim ki, İslâmiyet beni çağırıyor gibi hissettim” şeklinde konuştu.

RİSALE-İ NUR’DA SORULARIMIN CEVAPLARINI BULDUM

Risale-i Nurlar’ı Tokdemir’den dinledikten sonra sorularına cevap bulup bulamadığını sorduğumuz Burak, “Tabiî ki, şu ana kadar bütün Risale-i Nurlar’ı okuyamadım. Okumaya ve anlamaya çalışıyorum. Okuduğum kadarında bile sorularımın cevaplarını buldum” dedi.

NAMAZ ALLAH’I HATIRLATIYOR

Namaz kılmaya başlayıp başlamadığını sorduğumuz Burak, ilk olarak bayram namazını kıldığını aktardı. Burak, “Namaz kılmak çok güzeldi. İlk defa namaz kıldığım için çok heyecanlandım. İslâm’da yaptığımız şeyler Hıristiyanlıktan çok farklı. Namaza gitmeden önce kitaplardan inceledim. Tek bir sebep için farklı insanlar sabah erkenden bir araya geliyor. Günde 5 vakit namaz kılmak her zaman Allah’ı hatırlıyor. Bu beni çok etkiledi” şeklinde duygularını dile getirdi.

NE İÇİN YAŞADIĞIMIN CEVABINI BULDUM

Burak’a Müslüman olduktan sonra kendisinde nasıl bir değişim hissettiğini sorduğumuzda ise, “Ne için yaşıyorum. Niye yaratıldık? Bu ve benzeri soruların cevaplarını bilmiyordum. Dinleyerek ve okuyarak bunları öğrendim” diye cevap verdi.

BAYRAMLAŞMADA ÖNEMLİ BİR KİŞİ OLDUĞUMU HİSSETTİM

Bayram namazından sonra Ankara’da bir Nur medresesinde bayramlaşma programına da katılan Burak, buradaki yaşadığı duyguyu da şöyle anlattı: “Bayramlaşma çok güzeldi. Bana gösterilen ilgi beni çok etkiledi. Ben kendimi daha önce önemli bir insan olarak görmüyordum. Oradaki samimiyeti ve bana gösterilen ilgiden sonra çok önemli bir karar verdiğimi anladım…”

TOKDEMİR: RİSALE-İ NURLAR İMAN KURTARMA NOKTASINDA BÜYÜK BİR HALASKÂRDIR

Sohbetimizin sonunda görüşlerini sorduğumuz Nureddin Tokdemir de şunları söyledi: “Bu da bize gösteriyor ki, Risale-i Nur’un metodolojiyle ve onun tebliğ usûlü içerisinde meseleler konuşulursa, Risale-i Nurlar’ın insanların imanını kurtarma noktasında büyük bir halaskâr olduğu çok açık görülmektedir. Bediüzzaman İşâratü’l-İ’caz isimli eserinde şöyle duâ etmektedir. ‘En büyük hidâyet, hicâbın kaldırılmasıyla hakkı hak, bâtılı bâtıl göstermektir. Allah’ım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona uymayı nasip et; bâtılı da, bâtıl olarak göster ve ondan da sakınmayı nasip et. Âmin.’ Biz de bu duâya ‘âmin’ diyoruz…”

BÜROMUZDA SOHBETE KATILDI

Burak da Tokdemir’in bu görüşlerine katıldığını ve tasdik ettiğini dile getirdi. Burak, İslâm coğrafyasında meydana gelen olayların İslâmiyeti öğrendikten sonra Müslümanlıkla alâkasının olmadığını gördüğünü sözlerine ekledi. 

Sohbetin ardından Temsilciliğimizde Risale-i Nur sohbetine de katılan Burak ve Metin, sohbete katılanlarla tek tek kucaklaşıp sohbet etti.

-DEVAM EDECEK-