Uzmanlara göre çocukların ağızlarına götürdükleri cisimleri yutma tehlikesi bulunduğu için ailelerin dikkatli olması ve böyle bir durumda en kısa sürede hastaneye başvurulması gerekiyor.
Bursa Kamu Hastaneleri Birliğinden yapılan açıklamada, ailelere küçük yaştaki çocuklara ağızlarına götürebilecekleri cisimleri vermemeleri uyarısında bulunuldu.
Bu şikayetle Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne getirilen çocuklara yapılan açık veya kapalı operasyonlarda, yemek borularından anahtarlık, madeni para, vida, her türlü iğne, saat pili gibi cisimler çıktığı belirtildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen söz konusu hastanede görevli çocuk gastroenterolojisi uzmanı Doç. Dr. Kaan Demirören de cisim yutmasının yaygın bir problem olduğunu ifade etti.
Boğaza yabancı cisim kaçmasının iki türlü neticelendiğini vurgulayan Demirören, şunları kaydetti:
"Cisimler yemek veya nefes borusuna kaçabiliyor. Nefes borusuna kaçan cisimler ölümlere kadar yol açabilir. Biz gastroenterologlar olarak beslenme yoluna kaçanlarla ilgileniyoruz. Bu işlemi yaparken endoskopi aletini kullanarak ameliyatsız olarak çıkarmaya çalışıyoruz. Tabii bu tarz kazalar maalesef toplumumuzda çok yaygın. Özellikle beş yaşından küçük çocuklarda, henüz bu bilinç yerleşmediği için ailelerin çok dikkatli olması lazım. Biz bebeklerde bile çok sık yabancı cisim yutmalarını görüyoruz. Bebeklerin üzerine iliştirilen çengelli iğne büyük problem oluşturuyor. Çengelli iğne yutan bebek vakalarıyla çok sayıda karşılaştık. Biraz daha büyük çocuklarda madeni paralar en sık karşılaştığımız yabancı cisimlerden bir tanesi. Çocuk eliyle ağzına götürebileceği cisimleri yutulabilir."
Demirören, çocuğun boğazına cisim kaçtığında hemen herhangi gıda verilmeden hastaneye getirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Kolye parçaları, anahtarlık, iğne, toplu iğne, çengelli iğne, dikiş iğneleri, maalesef bunlar karşılaştığımız ve bir kısmını çıkardığımız cisimler. Bazılarının ameliyata sebebiyet verdiği bu kazalar tabii ki toplumsal sağlık problemi olmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.
Bilinçlendirmenin evde anne ve babadan başlaması gerektiğini bildiren Demirören, sorunun toplumda yaygın bir şekilde konuşulmasının da duyarlılığı artıracağını belirtti.
AA