-Taze mi enflasyonlarınız?
“Geçen hafta çıktı beyim. Gevrek gevrek açıklanmış, çeşit çeşit, boy boy enflasyonlarım var. Nerede kullanacaksınız?”
-Çalışanlarımızın maaşlarına iyileştirme yapmak için alacağız.
“Dezenflasyona girmiş ‘Tüvik usulü’ işinizi görür. Sar oğlum, işveren abine nar gibi kızarmış bir Tüvik enflasyonu...”
..
-Kardeş, biz de marketçiyiz, ürünlerin fiyatını düzenlemek istiyoruz. Uygun enflasyonun var mı?
“Senin için en akıllıca olanı, EN-AG enflasyonu. Hemen al, kesinlikle memnun kalacaksın. Burada mı yenecek yoksa paket yapalım mı?
-Dükkâna kadar kim bekleyecek, hemen burada fiyatlara yedireceğim. Pakete gerek yok.
..
-Farklı enflasyonların sebebi nedir?
Enflasyona tesir eden çeşitli etkiler vardır:
Resmî makamların ilan ettiği enflasyon oranları ile vatandaşın alışveriş yaparken karşılaştığı pahalılık seviyesi arasında fark olması durumunu, ilgili zevat “Ölçülen ile hissedilen enflasyon aynı olmayabilir” diyerek tevil etmektedir. Hissedilenden çok daha az enflasyon rakamı ilan edildiğinde “AZ ETKİSİ” yaşanmaktadır.
Bir ürünün fiyatı 100 liradan 200 liraya çıkınca artış oranı %100 olur. Aynı ürünün fiyatı 200’den 300’e çıktığında ise, (ilk fiyatına göre üç katına çıksa da) son artış oranı %50 olmuştur. Buna “BAZ ETKİSİ” denir.
Siyasîlerimizin vaatler sunan dili meşhurdur. “Şunu yap-caz, bunu et-cez..” der dururlar. Halk dilinde, boş konuşmalar “Caz yapmak” diye adlandırılır. Böyle konuşmalarla enflasyonu düşürme çabasına “CAZ ETKİSİ” denir.
“Ekonomide uçuşa geçtik, Almanlar bizi kıskanıyor”, “Bizde her şey var, raflarımız dolu hamdolsun, Avrupa açlıktan kırılıyor” gibi cümlelerle vatandaşı “gazlamak”, ekonomide ve enflasyonda “GAZ ETKİSİ” yapar.
Kaz gelecek yerden “TÜVİK” esirgenmez derler. Kaz gelmesi beklentisi içinde, “Tüvikleri pişirmişem, memurları çarşıya göndermişem” türküsü eşliğinde çarşı pazar geze geze toplanan fiyatlarla enflasyon belirlenir. Çalışan maaşlarına yapılacak düzeltmelerde bu enflasyonun kullanılmasıyla, yolunan kazların sabit gelirliler olduğu anlaşılır. İşte buna “KAZ ETKİSİ” denir.
Fiyatlar ve bu fiyatların değişimi belli iken, farklı kişi ve kurumların aynı yere baktığı halde birbirinden farklı enflasyon oranı bulması, fıkralara konu olacak seviyede komik olabilir. Fıkra deyince umumiyetle akla Laz fıkraları geldiği için enflasyon üzerindeki bu komik etkiye “LAZ ETKİSİ” denir.
Bazen, ne yaparsan yap, enflasyonlar naz eder ve düşmeye bir türlü yanaşmaz. “Ekonomi, gözlerdeki ışıktır” demişti bir bakanımız. Fazla naz, ışık usandırır. Buna da “NAZ ETKİSİ” diyebiliriz.
Fiyat araştırması için türkü eşliğinde çarşı pazara çıkılır demiştik, türkü söylemek için saz çalmak elzemdir. Tam da bu noktada “SAZ ETKİSİ” devreye girer.
Tam da enflasyon memurlarının piyasadan fiyat toplayacağı gün, bazı marketler bazı ürünlerde yüksek fiyat vermekten vaz geçip, düşük fiyatlı etiketleri ürün üstüne vaz’ etmeye karar verebiliyor. Bu durumu “VAZ ETKİSİ” ile açıklayabiliriz.
Havalar ısınıp yaz gelince ortada bir bolluk ve bereket hissedilir. Türlü meyve ve sebzenin raflarda ve tegahlarda arz-ı endam etmesi sebebiyle ürün arz-talep dengeleri değişir ve fiyatlar düşer. Buna “YAZ ETKİSİ” denir.
MatemaTüik hesaplamalarına göre %45 ile %75 enflasyonun etkisi aynıdır. E, bu durumda %75 ile %125’inki de aynı denecek kadar yakın sayılır. Yani MatemaTüik %45 diyorsa, anlayın ki o enflasyon gerçekte %125’tir...