Güncel |
Demokrasi sivil bir anayasa ile güçlenir |
Anayasa paketinin kabulünü memnuniyetle karşıladığını bildiren AB Komisyonu, “Türkiye'de demokrasinin AB standartlarına ve katılım kriterlerine uyumlu, kalıcı şekilde güçlendirilmesi için yeni ve sivil anayasa sağlam bir temel oluşturacak” mesajı verirken, yeni anayasanın diyalog ve uzlaşma ruhu içinde ve vaktinde, bütün siyasî partiler ve sivil toplumla olabildiğince geniş katılımlı danışma süreciyle hazırlanmasının önemini vurguladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, referandumdan çıkan sonuçla Türkiye'nin daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğuna dair inancın teyit edildiğini ve güçlendiğini ifade ederken, Türkiye İşverenleri Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik de “Beklentimiz, vakit kaybetmeksizin geniş katılımlı bir Anayasa Meclisi oluşturulmak suretiyle bütünlüklü ve mümkün olan en geniş konsensüse dayalı, demokrasiyi tartışmasız şekilde teminat altına alacak bir anayasa metni için çalışmalara başlanmasıdır'' dedi.
Avrupa Birliği (AB) anayasa paketinin kabul edilmesinin memnuniyetle karşılayarak, demokrasinin kalıcı şekilde güçlendirilmesi için yeni sivil anayasa talep etti. Genişlemeden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Angela Filote, yaptığı açıklamada, “AB Komisyonu Türk halkının anayasa reformunu onaylamasını memnuniyetle karşılıyor. Türk vatandaşlarının kendi hak ve özgürlüklerini genişleten reformlara bağlılığının devam ettiği görüldü. Sürekli söylediğimiz şekilde, Türkiye’nin AB müktesebatına tamamen uyumu yolunda uzun süredir bekleyen öncelikleri karşılayan bu reformlar, doğru yönde atılmış bir adımdır” dedi. Kabul edilen anayasa paketinin uygulamasının önem taşıdığını vurgulayan Filote, bu kapsamda çıkarılması gereken yasa ve diğer mevzuatı yakından takip edeceklerini bildirdi. Bu süreçte hükümetten “azami şeffaflığı ve uzlaşma ruhunu göstermesini” isteyen Filote, açıklamasında şu görüşlere değindi: “Türkiye’de birçoklarının düşündüğü gibi, bu oylamanın ardından ifade özgürlüğü ve dini özgürlükler gibi temel özgürlüklerle ilgili (AB üyelik sürecinde) gereken diğer önceliklerin karşılanmasını istiyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’de demokrasinin AB standartlarına ve katılım kriterlerine uyumlu, kalıcı şekilde güçlendirilmesi için yeni sivil anayasanın sağlam bir temel oluşturacağı noktasında siyasi yelpazedeki görüşleri paylaşıyoruz. AB Komisyonu, muhtemel yeni anayasa değişikliklerinin diyalog ve uzlaşma ruhu içinde ve vaktinde, bütün siyasî partilerle ve sivil toplumla mümkün olduğunca geniş katılımlı danışma süreciyle hazırlanmasının önemini vurgular.”
KABAALİOĞLU: SONUÇ, ÜYELİK SÜRECİNE İVME KAZANDIRACAK
İKTİSADİ Kalkınma Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, anayasa paketine ilişkin halk oylaması sonucunun Türkiye’nin AB tam üyelik sürecine yeni bir ivme kazandıracağını ümit ettiklerini kaydetti. Halk oylaması sonuçlarına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kabaalioğlu, gündemi aylarca işgal eden referandum tartışmalarının sonuçlanması ile gerçek gündeme dönülmesinde yarar bulunduğuna işaret etti. Kabaalioğlu, anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesi amacıyla çıkarılacak yasalarda yargı bağımsızlığı, demokrasi, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine sadık kalınmasını beklediklerini bildirdi. Kabaalioğlu, halk oylaması sonucunun Türkiye’nin AB tam üyelik sürecine yeni bir ivme kazandıracağını ümit ettiklerini belirtti. Bundan sonraki süreçte, özellikle AB üyeliği yolunda gerekli reformların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Kabaalioğlu, ‘’Özellikle AB standartlarında çağdaş, demokratik ve laik bir anayasanın hazırlanmasında geç kalınmamalıdır. Anayasada demokrasinin temel ilkeleri, laiklik, hukuk devleti ve sosyal devlet esasları, insan hakları, temel özgürlükler, yargının bağımsızlığı, pozitif ayrımcılık gibi hususların yer almasının yanında anayasanın hazırlanma sürecinin de en az içerik kadar önemli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır’’ değerlendirmesinde bulundu. Katılımcı bir süreç sonunda laik, demokratik ve insan haklarına saygılı yönetim ile bağımsız yargıyı garanti altına alan bir anayasanın, AB’nin de olmazsa olmaz şartları arasında yer aldığını kaydeden Kabaalioğlu, bunun, Türkiye’de demokrasinin pekiştiğinin göstergesi olacağını kaydetti. |
14.09.2010 |