Zenginler ve fakirler |
Bir gün, Peygamber Efendimiz’in (asm) yanına fukara Müslümanlardan birkaçı geldi ve: “Ey Allah’ın Resulü, zengin olanlar, yüce mertebeleri ve ebedî nimetleri kazandılar” dediler. Allah’ın Son Elçisi (asm): “Ne yaptılar?” diye sordu. “Onlar bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar, üstelik bizden fazla olarak sadaka veriyorlar; biz ise veremiyoruz. Onlar köle azad ediyorlar; biz ise yapamıyoruz” diye cevap verdiler. Peygamber Efendimiz (asm): “Size bir şey öğreteyim mi?” diye sordu. “Bu sayede sizden önde gidenlere yetişirsiniz; hatta onları geçebilirsiniz. Sizden sonra, sizin gibi yapmayan kimse sizi geçemez.” Onlar sevinçle, “Öğret yâ Resulallah!” dediler. Peygamberimiz (asm) onlara şu öğüdü verdi: “Her namazdan sonra, otuz üçer kere Sübhanallah, Allahu Ekber, Elhamdülillah deyiniz.” Bir süre sonra o fukara adamlar huzur-u saadete tekrar gelerek: “Ey Allah’ın Resulü, zengin kardeşlerimiz, bizim yaptıklarımızı işitmişler, onlar da bizim gibi yapmaya başlamışlar” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu: “Artık bu, Allah’ın bir fazl u keremidir ki, onu dilediğine verir.”
(S. Gündüzalp, Bir Gül Demeti, s. 135) |
08.09.2010 |