Gönül dünyasinda esen fIrtinalar |
Kervan, kavurucu sıcak kumlar üzerinde yola koyuldu. Kızgın güneş okları adeta yerlere saplanıyordu. Meysere’nin dikkatini çeken bir olay gerçekleşti. İki melek, kanatlarını açmış, kavurucu sıcaktan korumak için Resul-i Ekrem (asm) Efendimizin üzerinde gölgelik yapıyordu. Meysere gördükleri karşısında şaşkına döndü. Peygamber Efendimize karşı sevgi ve bağlılığı büsbütün arttı. Merruzzahran’a geldiklerinde Meysere: “Ey Muhammed! Hatice’ye müjdeci gideyim de, senin yüzünden Allah’ın yaptıklarını haber vereyim! Senin nasıl olduğunu o da öğrensin!” dedi. Kervan, Mekke’den görülmeye başlamıştı. Hz. Hatice evinin damında Kureyş kadınlarıyla birlikte gelen kafileyi gözlüyordu. Herkes gibi o da şaşkınlık içinde idi. Muhammed (asm) ve Meysere’nin başları üzerinde iki meleğin gölge ettiklerini görmüştü. Hatice de gördüklerini yanındaki kadınlara gösteriyor ve “Bakın, bakın! Muhammed (asm) melekler tarafından gölgeleniyor!” diyordu. Peygamber Efendimiz (asm) Kureyş kafilesiyle Mekke’ye ulaştı. Resul-i Ekrem Efendimiz, malları Hz. Hatice’ye teslim etti. Hz. Hatice daha önce bir rüya görmüştü. Rüyasını amcaoğlu Varaka b. Nevfel’e anlattığında “Sen, ahir zaman peygamberinin zevcesi olacaksın!” diye tabir etmişti. Hz. Hatice, Hz. Muhammed'in (asm) yolculuğunu ve yaptığı alışverişleri anlatışını dinledi. Çok kâr etmiş görünüyordu, çünkü şimdi elindeki malları maliyetinin iki katına satabilme imkânına sahipti. Fakat bu düşünceler onun zihninden uzaklarda bulunuyordu. Hatice’nin dikkati anlatılanlardan çok anlatan kişi üzerindeydi. Doğal güzelliklerin yanı sıra yüzünde bir nur vardı. Bu nur daha çok geniş alnında ve parlak gözlerinde ışıldardı. Hz. Hatice getirilen malları yüksek kârla sattı ama... Hz. Muhammed’e (asm) karşı onun ruh ve gönül dünyasında fırtınalar esmeye başlamıştı. Muhabbet dalga dalga yayıldı. Bu muhabbet evliliğe giden yolun başlangıcıydı.
AHMET ÖZDEMİR |
26.08.2010 |