Bir vasıtaya binildiğinde… |
Hz. Nuh (as) yüzyıllar süren dâvetini bıkmadan usanmadan tamamladı. Onun en büyük mu'cizesi gemidir. Allah, Hz. Nuh eliyle gemiyi insanlığa hediye etmiştir. Bu yönden o gemicilerin piridir. Bir hadiste şöyle buyurulur: “Ümmetim gemiye bindiklerinde besmele çekerek ‘Binin gemiye! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah’ın adıyladır. Gerçekten Rabbim gafurdur, rahîmdir’ (affı, rahmet ve ihsanı pek boldur)” (Hud Sûresi, 41) meâlindeki âyet ile beraber, “Ama onlar, Allah’ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler, O’na lâyık tazimi göstermediler. Hâlbuki bütün bir dünya kıyamet günü O’nun avucunda, gökler âlemi de bükülmüş olarak elinin içindedir. Böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi olan Allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir” (Zümer Sûresi, 67) mealindeki âyeti okurlarsa boğulmaktan emin olurlar.” Resul-i Ekrem (a.s.m.) yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir ve “Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz.” (Zuhruf Sûresi, 13-14) mealindeki âyetleri okur, sonra da şöyle dua ederdi: “Ey Allah’ım! Biz bu yolculuğumuzda Sen’den iyilik ve takva, bir de bizi razı olacağın amellere muvaffak kılmanı dileriz. Ey Allah’ım! Bu yolculuğumuz kolay kıl ve uzağı yakın et! Ey Allah’ım! Seferde yardımcım, geride kalan çoluk çocuğumun koruyucusu Sen’sin. Ey Allah’ım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten Sana sığınırım.” Resul-i Ekrem (a.s.m.) yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve şu cümleleri ilâve ederdi: “Biz yolculuktan dönen, tevbe eden, kulluk yapan ve Rabbimize hamd eden kişileriz.” (Müslim, Hac, 425) At, araba, gemi ve uçak gibi vasıtalara binildiğinde yukarıda zikredilen âyetleri ve duaları okumak sünnettir. (Mektubat, s. 32)
Hazırlayan: AHMET ÖZDEMİR |
13.08.2010 |