Spor |
Denizli'nin hesabı tutmadı |
Eski zamanlar, okuma yazma oranı düşük. Elliye kadar saymanın maharet olduğu dönem. Anlatılan hikâyeye göre, komutanlar asker ocağına yeni gelmiş askerleri toplar ve kim elliye kadar sayarsa çavuş yapılacağını söyler. Çavuşluk önemli rütbe. Çok sayıda asker arasından yalnızca biri bu işe talip olur ve komutanların huzurunda yüksek sesle saymaya başlar. Herkes pür dikkat. Bir…İki… Üç…. Artık sona yaklaşılmıştır. Rütbe için sadece birkaç rakamın söylenmesi kalmıştır. Bizimki yavaş ama sesini daha da yükselterek ve vurgulu bir tonlama ile devam eder.Aha kırk altııı….aha kırk yediii. (Diğer askerlerden bravo sesleri ve tezahüratlar duyulmaya başlamıştır) Aha kırk sekiiiz…. Biraz şımarık ve kasıntılı bir edayla aha kırk dokuuuz…..Aha otuuuuuzzz... Ne kadar iddialı olursan ol, ne kadar bilirsen bil, başarmaya az kalmışken son anda yapılan bir hata ve dikkatsizlik tüm biriktirdiklerini alır götürür. Mustafa Denizli: “30. haftada ya bu iş biter ya da biz biteriz” demişti. Geriye kalan beş haftada şampiyonluk rütbesini takmaya yaklaşan Beşiktaş için 30.hafta kırk dokuzdan otuza düşmüş asker gibi oldu. Mustafa Denizli yine, “32. haftada işin içinden çıkılmaz olur” demişti, Fenerbahçe mağlubiyeti ile Beşiktaş şampiyonluk işi içinden çıktı. Geçen yıl yaptıkları hesaplar tutan ve 2 kupa kazanan Denizli’nin hesapları bu yıl niye tutmadı? Elbette bu sorunun çok çeşitli cevapları olabilir. Yanlış, pahalı transferler, lige kötü başlangıç, sakatlıklar vs. Ama galiba Denizli hakem faktörünü hesaba katmadı. Gerek Trabzon gerekse Fenerbahçe maçlarında görüldü ki, hakem kararları maçın skoruna doğrudan etki ediyor. Eksik bir kadroyla Fenerbahçe karşısına “olmak ya da olmamak” mücadelesi için çıkan Denizli, ilk dakikalarda gol yiyebileceğini hesap edebilirdi. Bobo’nun penaltı kaçırabileceğini hesap edebilirdi.İkinci yarıda yorulacak Fenerbahçe’nin üzerine diri kalmış fizik gücü yüksek futbolcularla saldırabilmeyi hesap edebilirdi. Nitekim öyle de oldu. Yorulan, oyundan düşen Fenerbahçeli oyuncular hırçınlaştı, bunaldı. Ama hesapta olmayan (hafta içi çok konuşulan) bir hakem vardı ki, verdiği skandal kararlarla Beşiktaş’ın mağlubiyetine zemin hazırladı. Mustafa Denizli hakem kararlarının Beşiktaş aleyhine olabileceğini hesap edemedi. Hüseyin Göçek, Lugano’nun ceza sahasında el ile oynamasını görmesine rağmen penaltı veremediği gibi, Fenerbahçeli futbolcuların kartlık sert hareketlerine prim verdi. Kartlarda Beşiktaş’a cömert Fenerbahçe’ye cimri davrandı. Emre, Lugano.Bilica, Alex ve Guiza’ya kart göstermediği gibi, işittiği itirazvari azarları, el-kol hareketlerini de sineye çekerken, Ernst ve İbrahim Toraman'ı kırmızı kartla oyundan atmakta tereddüt etmedi. Hüseyin Göçek istikbal vaad eden iyi bir hakem olabilirdi ama Fenerbahçe maçındaki kararlarından sonra sadece Beşiktaş'ı değil kendini de bitirdi.
NADİ AKSOY [email protected] |
20.04.2010 |