RAMAZAN DAVULCULARI - ZEYNEP SEVDE DEMİR |
Ayların en mübareği Ramazan ayındayız. Şu son zamanlarda Ramazan’a dair hemen hemen her şey gündeme gelmektedir. Benim de aklıma eski bir gelenek olan, kaynağı Osmanlı’ya dayanan Ramazan davulcuları geldi. Ve merak edip araştırmaya karar verdim: Kimdir bu Ramazan davulcuları? Ne için bu işi yapmaktadırlar? Ve günümüzde Ramazan davulu geleneğine bakış açısı nasıldır? Öncelikle, edindiğim bilgilere göre, Ramazan davulcuları Osmanlı döneminde sokak sokak gezer, ritimli bir şekilde ve manilerle halkı sahura kaldırmak için davul çalarak dolaşırlarmış. Yani Ramazan davulcuları, bir nev’î çalar saat görevini üstlenirlermiş! Ve Ramazan davulcuları mahalle bekçileri olurmuş ki, bu da genelde Ramazan davulcularının erkek olduğunu bize göstermektedir. Bu gelenek, babadan oğula aktarılırmış. Osmanlı döneminde Ramazan davulcuları, Ramazan ayının on beşinden sonra kahvehanelerde manilerle yarışma düzenlerlermiş. Bu yarışmada eski Ramazan manileri söylenilirmiş. Ayrıca Ramazan davulcuları her gece farklı bir mani okurlarmış. Bu sayede halkı sahura güzel bir şekilde uyandırırlarmış. Evet, Ramazan davulu geleneği, günümüzde etkisini kaybetse de, bazı yörelerimizde sürdürülmektedir. Fakat gelişen teknoloji ile birlikte çalar saat, telefonlar vs. âletler insanların Ramazan davulu ile uyandırılma ihtiyacını azaltmıştır. Ve bazı bölgelerde davulun sesi rahatsız edici bulunmuş “gürültü kirliliği”ne yol açtığı ileri sürülerek yasaklanmıştır. Bu konuda çevremde küçük çapta bir röportaj yaptım. Sonuç aslında çok şaşırtıcı gelmedi bana, çünkü insanların altını çizdiği nokta Ramazan davulunun rastgele vurulması, yani ritimsiz ve manisiz bir şekilde kulağa hitap etmesiydi. Geleneğin tam anlamıyla icrâ edilememesi, kaldırılması yönünde tepkileri doğurmuştur. Diğer bir yönden ise, artık insanların uyandırılma ihtiyacını teknolojik âletlerin sağladığı, dolayısıyla davullara ihtiyacın kalmadığı şeklindedir. Ben güzel bir gelenek olduğunu düşünmekteyim ama orijinalinin bozulması ve sû-i istimal edilmesi de insanları düşündürmekte… Şu sözü şimdilerde daha iyi anlar oldum: “Ah nerede o eski Ramazanlar…” Evet her şeyiyle (Ramazanın simgesi olan davulcularıyla da) özlenen Ramazanlardan ziyade, daha güzel Ramazanların önümüzde kapı açması dileğiyle… Vesselâm... |
10.09.2009 |