MİNİ HİKÂYELER - NEVİN ALAN |
Kelebekler çiçekleri sever Hanımlar olarak oturmuş, çocuklarımızı yetiştirme zorluklarından ve çıkış yöntemlerinden konuşuyorduk. Aslında reçetemiz ve sünnet ışığındaki tarzımız hazırdı ama öğrenmesi gerekenler biraz ihmalkâr davranıyorlardı. Hâl böyle olunca sizler, daha da şevkli bir şekilde doğru aktarımları paylaşıyorsunuz. Zaten asıl görevimiz de önce kendimizin yaşaması. O zaman sözümüz tesir eder. İşte çıtırlarımız da etrafımızda dolaşıyorlar. “Üf oğlum, bir rahat bırakmıyorsunuz. İnsan sizden nefes alamıyor. İki çift laf edemiyor.” Bakışlar arasında düşündüm. Cevap olarak keskin bir ifade yerine oturmalıydı. “Arkadaşlar, çocuklar kelebek, biz büyükler de çiçek. Öyle olunca tabii olarak onlar sevdiklerinin etrafında pervane olmak istiyorlar. Her bir yavrumuz, çocuksu renkleriyle kanatlarına taktıkları öğrenme merakı ve ilgi çekme duygularıyla yerlerinde duramıyorlar. Yavrularımız sevgievlerindeki anne, baba, kardeş, varsa dede ve ninelerinden toplayacakları özlerin yapışkanlığında kaybolmak istiyorlar.” Evet. “Kelebekler çiçekleri sever.” |
10.09.2009 |