Nemrud kavminin bayramdan dönüşü - AHMET ÖZDEMİR |
PEYGAMBER KISSALARI Babil halkı bayram günleri kurbanlar keser, yemekler pişirir ve mabedlere götürerek putların önlerine koyarlardı. Sonra bayram yerinde toplanırlar, gülüp oynayıp şenlik yaptıktan sonra, tekrar geri dönüp putların önüne koydukları yemekleri âfiyetle yerlerdi. Yine bir bayram günü idi. Halk, şehirden çıkıp bayram yerine gidiyordu. Çünkü halk, bu bayram günlerinde kendileri için bir teselli ve rahatlama buluyordu. Şehirden çıkıp bayram yerine gitmek istedikleri bir sırada Hz. İbrâhim’in (as) yakınları da, ondan, kendilerine arkadaşlık etmek sûretiyle bayram yerine gelmesini istediler. Hz. İbrâhim (as) ise onlarla arkadaşlık edip bayram yerine gitmekten kaçındı. Halkın bayram yerine gitmesini fırsat bilen Hz. İbrâhim (as), onlardan bazılarının işitebilecekleri bir şekilde putlarını kıracağına yemin etti. Buna binaen Hz. İbrâhim (as), yakınlarına bir hastalık görüntüsü verdi. Bir bayram günü, Hz. İbrâhim halkın içinde iken yıldızlara bir göz atıp: “Ben, galiba hastayım!” dedi. Derhal onun yanından uzaklaştılar. Hz. İbrâhim’deki (as) hastalık onların putlara tapmasından kaynaklanan iğrençlikten kaynaklanmaktaydı. Bu sebeple yakınları bulaşıcı bir hastalık korkusuyla ondan uzaklaştılar. Bunun üzerine Hz. İbrahim (as), geride kalanlara seslenerek: “Allah’a yemin ederim ki! Siz arkanıza dönüp gittikten sonra putlarınıza tuzak kuracağım” dedi. Herkes oradan uzaklaşıp gitti. Hz. İbrâhim (as) ise putlarla başbaşa kalmıştı. Hemen puthaneye gidip putları eliyle tokatlamaya ve ayağıyla da tekmelemeye başladı. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: “Buyursanıza, neden yemiyorsunuz? Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?” dedi. Hiddetini tutamayarak iyice yaklaşıp putlara kuvvetli bir darbe indirdi. (Saffat Sûresi, 91-93) Daha sonra da eline bir balta alıp onların üzerine vurarak kırdı. Tâ ki putlar, kırılmış küçük parçalar oluncaya kadar. Hz. İbrahim (as), kırılan bu parçaları, sağa-sola yaydı. Büyük putu kırmayıp onu sağlam bıraktı. Bunun sebebi ise; sağlam bıraktığı bu put ile onlara karşı putlarını küçük düşürmek, Allah’ın hak dinine yardım etmek, onların kırılmaya ve horlamaya lâyık olan putlarına tapmalarının bâtıl bir yol olduğunu göstermek amacıyla idi. Bunun üzerine baltayı da sağlam bıraktığı büyük putun boynuna bağlayıp astı. (Enbiya Sûresi, 58) Zira putları balta ile kırıp parçalamıştı. Kavminin bir kısmı bayramdan dönüp -âdetleri üzere- direkt puthaneye doğru yürüyüp gittiler. Bu davranış, onların, putlara sevgi ve yakınlıklarını göstermek ve onlara itaati takdim etmek içindi. Önden gidenler, puthaneye vardıklarında gördükleri korkunç haller karşısında şaşkına döndüler ve dehşete düştüler. Çünkü onlar, tapmış oldukları ilâhlarını birikinti halinde kırılmış ve ufalanmış bir vaziyette görmüşlerdi. Bunun üzerine olayın dehşetinden puthanenin etrafına koşuşturup putların içine düşmüş oldukları zilleti ve küçüklüğü arkadan gelenlere haber verdiler. Neye uğradığını şaşıran halk, toplu bir şekilde bağırmaya başladılar. Seslerinden dolayı neredeyse yeryüzünün bir kısmı sallanacaktı. Daha sonra kendilerine gelen halk: “İlâhlarımıza bunu kim yaptı? Doğrusu (bunu yapan) zalimlerdendir.” (Enbiyâ Sûresi, 59) dediler. Kısa bir süre sonra hepsi susmuştu. Halk kırılmış, ufalmış ve param parça olmuş bu ilâhlarının önünde korku ve şaşkınlık içerisindeydiler. Ne yapacaklarını şaşırmışlardı. |
06.09.2009 |